Teşhisimize Kurban : Cavit-22 / Zana Eminli Acar

Yer: Mutfak Makarna pişirmek için tencereyi suyla doldurdum içine tuz ekledim bir süre sonra şu kaynamaya başladı, makarnayı ekleyeceğim anda farkettim ki, tencerenin sapları sağlam değil, içi çürümüş adeta, şimdi ben bu tencereyi nasıl tutup kaldıracağım?

~~Yer: Mutfak

Makarna pişirmek için tencereyi suyla doldurdum içine tuz ekledim bir süre sonra şu kaynamaya başladı, makarnayı ekleyeceğim anda farkettim ki, tencerenin sapları sağlam değil, içi çürümüş adeta, şimdi ben bu tencereyi nasıl tutup kaldıracağım?
 Heh işte bazı insanlar tam da böyle !
 Eline alsan kendini yakacaksın,  bıraksan daha beter.
 Ama her zaman durum bu kadar umutsuz değil, ocağını söndürüp soğumaya bırakın yeter hahahahhaha:)))))

****
 Can sıkan şeyleri görünce daha güzel yazıyorum ben galiba. Farkettim de, olumsuzluklar ve kötülüğü iyiliğinden fazla olan insanlar iyi bir motivasyon sebebi olabiliyor. Hayatta başımıza gelen her olumsuzlukta kendimizi böyle motive etsek yırttık gitti.

Gerçi bu ara sinirlenmeye bile üşeniyorum:))  Ama onlar üşenmiyorlar , ruhları aç olanlar acımasızlığı hoyratça arttırarak savuruyorlar. Çevremizdeki insanlardan başlayarak, arkadaşlar, akrabalar, iş arkadaşları, patronlar, hükümetler, küresel güçler falan derkennn yeteeerrrrrr diye kaçasımız var.
 Küçükken oynadığımız önümüze gelene bin tekme, diye bir oyun vardı ona benzetiyorum dünyayı ve bu insanların ruh halini, hatta ruhsuz halini. Hastalık bu , haddim olmayarak hadsız teşhisimi koyuyorum: bu ahlak iltihabı ve karakter yetmezliğidir efenim !

***
 Minareyi çalan kılıfını hazırlar diye bir atasözümüz var. Ne enteresan değil mi? Bu işi sürekli hale getirenlere ise tek duam kılıfsız kalasınız inşallah :))
 Kılıf deyince:)))
 Bill Gates 2022’de bu işler bitecek demiş, peki Covid-19 biterse,
 Cavit -22 başlar mı bayım?
 Hey gidi heyyyyyy.. Yediniz ömrümüzü be…

Yakılan yok olan doğa, işkence gören sömürülen hayvanlar, tedavi bekleyen çocuklar, ne kadar çalışırsa çalışsın geçim derdini yaşadıklarını kaldıramayıp intihar eden anne-babalar, kadın cinayetleri, salgınlarla özgürlükleri elinden alınan bir dünya !
 Bu kadar fenalığın bi bedeli olmalı değil mi?

***
 Artık gri olan hiçbir şeye tahammülümüz yok, önümüzü görmek ve bu belirsizlikten kurtulmak istiyoruz, 2022’ye girerken, içimizde gram heves bırakmayan herkese her şeye : bundan sonra karşımıza çıkmayın ve şimdi defolun gidin demek istiyoruz . Dünyaya gelirken aç olan insanoğlu ölümle sınanırken bile aç, sevgiye aç ilgiye aç, gerçeğe aç !

Bi doysak mı diyorum artık? Sadece ben diyen egomanyaklar ile her şeye tamam diyen bağımlılar arasında akıp gidiyor hayat=
 Bir ortası yok mu, müsadenizle iki dakika aklımı kullanmak ve soruşturmak hakkımı kullanacağım diyen herkesin kafasına indiriyorlar sopayı. Niye herşey bu kadar saçma diyen insanlara önce yanındaki sus diyor !
 Susa susa 2022’ye kadar geldik.. Dünya yoruldu , anlamalıyız artık !

****
 Bizi umutsuzluktan kurtaracak tek şey, gerçekleştireceğimiz hayallerimizdir !
 Ben hala umutluyum çünkü siz takipçilerim, can dinleyicilerim ve Belçika Türkçe Medya Birliği desteğiyle kendi hayalimi gerçekleştiriyorum.

Kurucusu olduğum Radyo Gar’ın ücretsiz uygulamasını telefonlarınıza yüklemenizi ve kendinizi müziğin gücüne teslim etmenizi rica ediyorum. Yanında benim gerçekleştireceğim eğlence programları da cabası, sonrasında daha neler neler.
 Bizi iyi eden şeylere ihtiyacımız var, diğerlerini çöpe tıkın gitsin !
 Mutlu, şeffaf ve Cavit’lerden uzak bir yıl diliyorum canlar.

Tûm sosyal mecralarda :
 Zana Gargara  /  Radyo Gar
 Tüm sosyal mecralarda/ zanagargara