SİYASETİN ‘EVRAS YASASIYLA İNANÇ, DÜŞÜNCE VE BİLME KARŞI DAYATMASI ASLA KABUL EDİLEMEZ. Celil GÜNDOĞDU

Belçika Valonya-Brüksel Federasyon’da okulları için kısa adı EVRAS olan ‘İlişkisel, Duygusal ve Cinsel Yaşam Eğitimi’ rehberine ilişkin dayatmaya yönelik yasanın kabul edilmesi, büyük tepkilere neden olmakta.

Belçika Valonya-Brüksel Federasyon’da okulları için kısa adı EVRAS olan ‘İlişkisel, Duygusal ve Cinsel Yaşam Eğitimi’ rehberine ilişkin dayatmaya yönelik yasanın kabul edilmesi, büyük tepkilere neden olmakta.

Belçika’da yaşayan Müslümanlar başta olmak üzere diğer inanç kesimlerinin de karşı olduğu bu yasaya karşı demokratik tepkilerle beraber, marjinal tepkilerin de olması dikkat çekmekte.

Öncelikle hangi konularda olursa olsun şiddet içeren marjinal her türlü tepkiyi ret etmekle beraber, gayet doğal olan demokratik talep ve tepkilerin yasal süreçlerle sürdürülmesinden yana olduğumuzu, toplumsal huzur ve barış ortamını gerecek, tüm davranışlardan uzak olduğumuzu beyan ediyoruz.

 Ancak, siyasetinde toplumların, STK’ların ve inanç kesimlerinin kabul etmediği, sosyal analizlerin ve görüşlerin alınmadan, dayatmaya yönelik masa üstü kararların parlamentolarda alınarak, topluma yasa olarak dayatmasını da etik bulmuyoruz.

Siyaset, son dönemlerde bilmin alanına yönelik davranışlarıyla tepki toplamakta. Siyasetçilerin Bilime müdahalesi, Avrupa’nın en büyük değerlerinden olan ‘inanç ve fikir özgürlüğü’ne yönelik müdahaleleri kabul edilemez.

Siyasetçilerin yasaları çıkarmadan önce, toplumsal değerlendirmeler yaparken, toplumun değer yargılarını ve barış ortamını gözeterek, sosyolog, psikolog, teolog ve alanının uzmanlarıyla beraber, toplumda hizmet veren STK’ların görüşlerinin alınarak, toplumsal uzlaşıyla kanunlar çıkarması gerekir.

Siyasetçilerin bir ‘oldu bitti’ anlayışıyla çıkardığı yasalar, toplumsal konsensüs sağlanmadan hayata geçirilirse, bu yasaların meşruiyeti tartışılır hale gelerek, tepkilere neden olabilir.

Bu anlamda çıkarılan EVRAS yasası da toplumsal konsensüs sağlanmadan dayatma anlayışıyla yasallaştırılıp, uygulamaya konulmasıyla Belçika’da yaşayan toplumun büyük kesimlerince tepkiyle karşılanmakta bu yönde mitingler ve yasal tepkiler ifade edilmekte.

Yanlış kararlara yasal tepkilerin, siyasete müdahale olarak algılanması da yanlıştır. EVRAS yasası dayatmayla değil, anlaşmayla ele alınmalıydı. EVRAS konusu bireysel konuşmayla, halledilebilecek bir konuyken, toplumsal bakış açısına dönüştürülerek, Belçika barış ortamını, çocukların ve ebeveynlerin psikolojisini etkileyecek bir dayatma anlayışına yönlendirilmesi, toplumsal uzlaşı anlamında eksik olmuştur.

Toplumda muhtemel olan Cinsel hastalık ve eğitimlerin, konunun muhatabı olan uzmanlarla bireysel görüşmelerle halledilmesi gerekir. Bu anlamda bu yasanın iptal edilmesi, toplumsal uzlaşıyla ele alınmasının, toplumsal huzur ve barış adına önemli olduğunu düşünüyoruz.

Hiçbir konu, toplumsal barışı bozmaya toplumların psikolojisini etkilemeye yönelik agresif siyasi kararlarla ele alınarak topluma dayatılmamalı. Çıkardığınız yasaların toplumsal uzlaşıyla, Avrupa’da olan 'inanç ve düşünce değerleri' doğrultusunda, bilime karşı olmadan çıkarılmasını sağlamak gerekir.

ERVAS yasasının tekrar gözden geçirilmesi için Belçika’da hizmet veren STK’ların yasal çerçevede verdikleri hukuksal mücadeleye katılıyor, bu konudan rahatsız olanların da demokratik haklarını yasal zeminlerde sürdürmelerini Belçika Barış ortamını gerecek davranışlarda uzak durmalarını tavsiye ediyoruz.

Bu konuda yapılacak demokratik davranışlardan olan ‘Yasal tepki dilekçeleri, STK temsilcilerinin siyasilerle görüşmeleri ve İmza kampanyaları düzenlenerek, kamuoyunun dikkatiyle, yasa yapıcılarının bu konunun çözümüne yönelik katkılar sunabileceğine inanıyoruz.

Toplumsal uzlaşı, dayatmayla değil, konuşmayla halledilir…

Saygılarımla