İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’in torunu olan Hz. Hüseyin (as) ve yarenlerinin Kerbela’da şehit edilişlerinin 1373. yıldönümü 10 Muharrem (24 Kasım 2012 Cumartesi) günü yaslarla anılacak.
İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’in torunu olan Hz. Hüseyin (as) ve yarenlerinin Kerbela’da şehit edilişlerinin 1373. yıldönümü 10 Muharrem (24 Kasım 2012 Cumartesi) günü yaslarla anılacak.
İmam Hüseyin’i Kerbela’da kendisine biat etmeye zorlayan Yezit, Hz. Hüseyin'i “ya biat edersin, yada ölürsün” tercihleri arasına sıkıştırmıştı. İmam Hüseyin biatı asla kabul etmedi. Hüseyin Yezit'e ‘Zalim ve despot’ birisin, sen Ceddim'in dini olan İslam dinini asla temsil edemezsin, bu nedenle de sana asla biat etmeyeceğim" demişti.
İmam Hüseyin’in biat etmeyeceği haberini alan Yezid, Hüseyin ve yarenlerine psikolojik ve fiziki eziyet etme adına Fırat’ın suyunu onlara yasakladı. Hüseyin yarenlerinin su içmelerini engelleyerek, onları kızgın Kerbela çölünde sussuzlukla cezalandırmaya başlamıştı.
Şehitlerin efendisi İmam Hüseyin (as) Ceddi Resulullah’ın dininin ayaklar altına alınmaması adına Zalim Yezit’e karşı ilahi kıyamını gerçekleştirmişti.
İmam Hüseyin ve yarenleri tüm baskı ve işkencelere karşı onurlu bir şekilde durmuştu. Hüseyin’in Yezit Ordusuna karşı şu anlamlı sözü ve çıkışı Kerbela semalarına yankılandı. “Eğer ceddim Resulullah’ın dini İslam ayaklar altına alınacaksa, ey kılıçlar doğrayın beni”
İmam Hüseyin, altı aylık yavrusundan en büyük sevenine kadar 71 yarenini Kerbela’da Özgürlük ve İnsani Onur adına şehit vermiştir. İmam Hüseyin’in şehadet mantığını ve O’nun şehadetiyle verdiği mesajı anlamak çok önemlidir.
Yezit emperyalizmin, despotluğun ve zalimliğin sembolü olarak Kerbela’daki Hak-Batıl savaşında Batıl cephesine komutanlık etmekteydi. İmam Hüseyin ve yarenleride Hak cephesindeydi. İmam Hüseyin zalimlerin zırhı ve silahıyla kuşanarak, zalimlerle savaşmadı. O nefsi ve insani değerler adına özgürlük adına yalın ayak kahramanca savaşarak şehit oldu.
Yani bu gün bazılarının ifade etmeye çalıştığı ‘Adam gibi ölmüştü’ ama bir farkla, Hüseyn-i Şehadet olan O ölüm, zamanın emperyalizmine karşı duruşun neticesiydi.
Adam gibi ölmek’ her insanın harcı değildir. Günümüzde Hüseyn-i Şehadetin adıdır adam gibi ölmek. Zalimi alkışlamak, zalimlerle mesai arkadaşlığı yapmakla olmaz Hüseyn-i Şehadet. Özgür bağımsız bir kıyamda zalimin zırhıyla Hüseyn-i şehadet (adam gibi ölmek olmaz) önce o zırhtan arınmak, özgürlük yolunda samimi olarak batıldan yana değil, hak ve doğrudan yana olmaktır ‘Adam gibi ölmek’.
Zamanın Yezitleri ABD ve siyonist İsrail’in hedefleri doğrultusunda zamanın Hüseynilerinin ibadethanelerine saldırarak onları terör etmek değil, adam gibi ölmek. Bu gün 'Allauhuekber' tekbirleriyle Hüseyinilere saldıranlarla, dün Kerbe'lada 'Allahuekber' diyerek Peygamber evlatlarını doğrayan zihniyet aynı zihniyettir. Zamanımızda Yezit misyonunun temsilcileri Batı zırhılı Selefi, Taliban ve El Kaideciler asla İslamı temsil etmemekte. Bu kişiler emperyalizmin hedefleri doğrultusunda Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan, Bahreyn, Afganistan, Pakistan, Keşmir ve dünyanın değişik coğrafyalarında de cinayetler işlemekteler.
Dün İmam Hüseyin’in ve yarenlerinin karşısındaki Yezit zihniyeti ile, bu gün Hüseynilerin karşısındaki günümüz Yezitleri aynı amaca, aynı davaya hizmet etmekteler.
Tüm baskılara rağmen, günümüz Hüseynileri Kerbela’dan aldıkları özgürlük bayrağını asırlardan beri aynı misyonuyla dalgalandırmaktalar. Bu bayrak tüm zalim ve emperyalist güçlerin baskı ve saldırılarına rağmen dalgalanmaya devam edecektir.
Kerbela’da kanlarıyla tarihe altın harflerle yazılan ‘Kerbela Şehitleri’ni saygı ve rahmetle yad ediyoruz.