TÜRKİYE’DE TARİHİ GÜNLER YAŞIYORUZ! /LEYLA TEKER

Temelli bir ideolojisi olmayan ya da yokmuş gibi göstermek işine gelen iktidar, şimdi de gelenekte, giderek Osmanlıcılıkta karar kıldı. Bir de baktık ki gelişmeler  “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin yasaklanmasının istenmesine gelip dayanmış.İş orada kalsaydı gülüp geçmekle yetinirdik.

Temelli bir ideolojisi olmayan ya da yokmuş gibi göstermek işine gelen iktidar, şimdi de gelenekte, giderek Osmanlıcılıkta karar kıldı. Bir de baktık ki gelişmeler  “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin yasaklanmasının istenmesine gelip dayanmış.İş orada kalsaydı gülüp geçmekle yetinirdik.

Ne var ki,   Osmanlıcılık’ın İttihatçılık yanının ağır bastığı bir ortamla karı karşıya bulunduğumuzu ve İktidarın başının tutumu ve uygulamalarının diktatörce olduğunu öne sürenler var. Başbakanın “başkanlık sistemi” üzerinde ısrarla duruşunu  son Osmanlı sultanı Abdulhamit’in uygulamaları ile karşılaştıran ciddi yazarlar çıktı.

Türkiye’de yayınlanan bir günlük gazetede, 25 Kasım 2012 tarihinde, KUM SAATİ başlıklı köşesinde, ÜÇÜNCÜ MEŞRUTİYET başlığı altındaki yazısında, Ahmet Altan, bu konuda kısaca şöyle diyor:
“…önerdikleri sisteme göre halkoyuyla seçilecek başkan, hükümeti atayacak, yönetecek ve canı istediğinde Meclis’i feshedebilecek”  (feshetmek=ortadan kalırmak).

Burada genç okuyucularımız için, çok kısa olarak, “İttihatçılık”ın ne demek olduğunu açıklayalım. “İttihatçı”lar; Osmanlı İmparatorluğunun son zamanlarında ülkeyi baskı yönetimi altında inleten padişah Abdülhamit yönetimini devirerek ülkede özgürlük havası estiren “İttihat ve Terakki Partisi’ni- (Birleşme ve İlerleme Partisi’) kurucusudurlar. Partinin başında Enver Paşa vardı ve bunlar zamanla kendileri iç politikada diktatörlük kurmuşlar ve dış politikada da Alman emperyalizminin kuyruğuna takılarak ülkeyi Birinci Dünya Savaşına sokmuşlardı.

Nasıl Enver paşa ve arkadaşları Alman emperyalizminin peşine takılmışlarsa,  Başbakan Tayyıp Erdoğan’ ın ve arkadaşlarının da  Amerikan emperyalizminin kuyruğuna takılarak sevgili ülkemizi sonu gelmeyecek serüvenlere takacağı öngörüsünün doğru olmadığına, enazından bu uygulamadan  kısa zamanda geri dönüleceğine inanmak istiyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanına da burada yaşamsal bir görev düşmektedir