Avrupa Parlamentosu’ndan bir grup parlamenter, 3 kez beraat eden Pınar Selek için ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmesiyle ilgili olarak durumu ‘yargı darbesi’ olarak nitelendirdi.


Avrupa Parlamentosu’ndan bir grup parlamenter, 3 kez beraat eden Pınar Selek için ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmesiyle ilgili olarak durumu ‘yargı darbesi’ olarak nitelendirdi.
‘Kafkavari’ süreç
Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eş Başkanı Helene Flautre, Yeşiller Grubu Eş Başkanı Daniel Cohn-Bendit, Liberal Grup Başkan Yardımcısı Sarah Ludford, AP İnsan Hakları Alt Komitesi Başkanı Barbara Lochbihler, KPK Eş Başkan Yardımcısı Maria Eleni Koppa ve Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth tarafından yapılan yazılı açıklamada, 14 yıldır yaşanan süreç “Kafkavari” olarak tanımlandı. “Yargı darbesi” yapıldığını savunan Avrupalı parlamenterler, beklenmeyen bu gelişmenin “hem Türk yargı sisteminin sorumluluğuna hem de itibarına zarar vereceği” uyarısında bulunurken, “bu yargı tacizine” son verilmesi çağrısında bulundular.
Raporda yer alacak
Konuyu uzun süredir yakından takip eden isimler arasında yer alan AP Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten de “Pınar Selek’le ilgili süreç Türkiye’de yargı sisteminin etkinliği, adil ve hızlı yargılanma hakkının güvence altına alınması açısından yeterince iyileştirilmediği yönündeki değerlendirmemizi doğruluyor” ifadelerini kullandı. Selek hakkında Şubat 2011’de verilen üçüncü beraat kararının olumlu karşılandığını ve alkışlandığını hatırlatan Oomen-Ruijten, “Bu yeni ve beklenmeyen gelişme, kamuoyunun Türk yargı sistemine yönelik algısını ve Türkiye’nin yurtdışındaki itibarını olumsuz etkileyecek. Türkiye’de hukukun üstünlüğüne saygının hakim gelmesini bekliyoruz” dedi. Selek davasıyla ilgili gelişmelerin, AP tarafından yayımlanacak ve hazırlık çalışmaları son aşamaya gelen Türkiye raporunda yer almasına kesin gözüyle bakılıyor.
(Milliyet)
Ãeþitli vesilerle o köye çok defa gittim. Hiç bir ilgi görmedik. Aksine Türklerin Festivallerine katýlmalarýný istemiyorlar rahatsýz oluyorlar. Bence onlarý rahat býrakmak gidip rahatsýz etmemek en güzeli.
Maalesef Rudi Vervoort bey haklidir ! 50 yildan beri Belçika Turk toplumunun yasantisi içinde olan bir kisi olarak benim de gorusum sayin Basbakan ile hemen hemen aynidir..Mis gibi guzel restoranlarimizda ARTIK bira bile vermek HARAM haline geldi !! Bu durul boyle degildi rahmetli Pala ve Sahbaz'in zamaninda ! AB'ni baskentinin gobegindeki Kucuk Anadolu semtinde bu durum daha liberal olarak ele alinmali bence..Restoranlarimiza Belçikali hatta AVrupali kisileri de getirmeliyiz..AMa onlar yemekte hiç olmazsa bira istiyorlar,Ayran degil :) Sevgilerimle
Buna AÃIKLAMA mý diyorlar. Açýklamada bir GEREKÃE olur.
Bir düzeltme yapayým. Konferansýn verildiði ATATÃRKÃà DÃÃÃNCE DERNEÃÃ'nin kýsaltýlmýþ adý BADD'dir ve 1997 yýlýnda kurulmuþtur.
biz engelliler olarak böyle bir iþe vesile olduðunuz için inþallah rabbimin izniyle her iki cihandada mutlu olursunuz.iki sefer evraklarý gönderdim.ama olumlu sonuç alamadým.yüzde doksan agýr özürlü kas hastasýyým hayatýmý idame ettirebilmem için acilen akülü sarjlý araca ihtiyacým var.her saðlam özürlü adayýdýr.mevlam sizlere saðlýk sýhhat versin inþallah.meil yanlýþ olabilir tel 05423874213 bilgilendirirseniz sevinirim Allaha emanet olun
