82 yıl önce 23 Aralık 1930 günü, ulus olmamızı, bu sayede özgür ve onurlu insanlar olarak yaşamamızı sağlayan Cumuhuriyet düzenine karşı, Menemen’de, sömürgeci Batı develetleriyle bağlantılı, çağdışı bir örgütün silahlı saldırısı yaşanmış, Yedek-Subay Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay canavarca katledilmişti.
82 yıl önce 23 Aralık 1930 günü, ulus olmamızı, bu sayede özgür ve onurlu insanlar olarak yaşamamızı sağlayan Cumuhuriyet düzenine karşı, Menemen’de, sömürgeci Batı develetleriyle bağlantılı, çağdışı bir örgütün silahlı saldırısı yaşanmış, Yedek-Subay Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay canavarca katledilmişti.
Cumhuriyet’e yapılan bu korkunç sömürgeci ve cehalet saldırısı, Cumhuriyet’in değerini bilebilen yurttaşların büyük tepkisiyle karşılaştı. O günün İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin sözlerini yineleyerek, diyoruz ki, “Kubilay’ı minnetle, Cani katilleri lânetle anıyoruz.”
Saldırı, Manisa’da yuvalanmış nakşi tarikatı mensuplarından Derviş Mehmet adında Girit göçmeni bir müridin, Menemen’de “Ben mehdiyim” diyerek cami önündeki meydanda gösteri yapıp, halkı Cumhuriyet’e karşı ayaklanmaya çağırmasıyla başlamıştı.
Bu çağrıya karşı ilk önlem olmak üzere, silahını bile almaya fırsat bulamadan olay yerine gönderilen Yedek-Subay Öğretmen Kubilay, göstericilerden dağılmalarını isterken, insanlıktan çıkmış Derviş Mehmet tarafından önce ateşli silahla vurulmuş, sonra da kendisi gibi canavarlaşmış birkaç avanesinin katılımıyla, ve çok acıdır, oradaki halkın seyirci kalması, hatta birkaçının alkışları eşliğinde bağ testeresiyle başı kesilmiştir.
Cinayet yerine yetişen Cumhuriyet güçleri, teslim ol çağrısına silahla karşılık veren canilerden elebaşı Derviş Mehmed’i ve iki avanesini aynı yerde ölü ele geçirmiş, kaçanlar ve asıl önemlisi “azmettirenler”, yakalanarak suçlu olanlar hak ettikleri cezalara çarptırılmışlardır.
Menemen’de Ay-Yıldız Tepe’ye, halkın katkılarıyla yaptırılıp büyük bir törenle açılan ve her yıl önünde anma törenleri yapılan Cumhuriyet Şehitleri Anıtı’nda, “İNANDILAR, DÖVÜŞTÜLER, ÖLDÜLER – BIRAKTIKLARI EMANETİN BEKÇİSİYİZ” yazılıdır.
Atatürk, bu vahşeti ve onu daha da korkunç kılan halk tepkisizliğini, kendini bilmez bir bölüm insanın ise canileri alkışlamasını, haklı olarak büyük üzüntüyle karşılamıştır. Kubilay’ın şehit edilişi üzerine ulusa seslenen demecinde, kuşaklar ve kuşaklar boyunca vicdan ve onur dersi çıkarılacak hususlara işaret ediyordu.