'Temiz yürekler, temiz klavyeler...'

Sayın okurlar, Belçika Türk yerel basınında maalesef tasvip etmediğimiz nahoş olaylar sık sık gündeme gelmekte. Bu durum şahsen beni çok rahatsız ediyor. Basın mensubu arkadaşlarımızdan

Sayın okurlar, Belçika Türk yerel basınında maalesef tasvip etmediğimiz nahoş olaylar sık sık gündeme gelmekte. Bu durum şahsen beni çok rahatsız ediyor. Basın mensubu arkadaşlarımızdan bazılarının halkımızın sorunlarıyla ilgilenmesi gerekirken, gündemlerini kişisel saldırı ve savunmalarla ile meşgul etmeleri üzücü. Her kesimde olduğu gibi basın alanında da nahoş olaylar olabiliyor ve olmakta. Ancak, bazı meslekdaşlarımız bu olayları mensup oldukları gazete ve sitelerden çözmeye çalışılmakta. Durum böyle oluncada da taraflar birbirlerini ikna edip anlayacakları yerde, sanki birbirlerini anlamamak için bahanelerle mücadele etmekteler. Doğrudur birileri yanlışlar yapmıştır. Ancak bu yanlışların çözümü köşe yazıları, imalı haberlerle değil, adalet anlayışı ve kamu vicdanı ile çözülebilinir. Son gelişmelerde göstermiştir ki, basın alanında da bir açıklık var. Bu alandan sızan rüzgar bir çok şeyi altüst etmekte. Belçika’da yayın yapan yerel Türk medya alanında ciddi bir yapılanma gerektiği fikrinin bir kez daha ortaya çıktığını görüyoruz. Basın ahlak ve meslek ilkelerinden uzak davranışlar bu alanda gerçekten güzel hizmet veren meslektaşlarımızıda etkilemekte. Meslekdaşların birbirlerini karalamaları yerine topluma örnek insanlar olarak duruş sergilemeleri gerekir. Bu perspektiften yola çıkarak, bir kurumsallaşma ile bu tür rahatsızlıkların sona erebileceğini düşünüyoruz. Halkımızı bilgilendirme hizmetinde bulunan insanlarımızın öncelikle uluslararası, ulusal ve yerel basın ahlak ilkelerini öğrenip, özümseyip bu ilkeler doğrultusunda kendisini denetim altına almaları gerektiğini düşünüyoruz. Bir site, bir gazete elde ederek meslek ilkelerinden uzak, basın ahlakıyla uyuşmayan davranışlarla basın hizmeti yaptığımızı iddia edemeyiz. Halkımız özellikle son zamanlardaki gazete ve siteler savaşı ile ilgili yazılardan son derece rahatsız. Kim olursa olsun ister basın alanında tecrübe sahibi olsun, ister bu alanda yeni meslek edinmiş kimseler olsun. Herkes basın ahlak kuralları ile yayın yapmalıdır. Basın ve basın mensubu arkadaşlar ne patronların ayakçıları nede siyasilerin piyonlarıdır. Kimse meslekdaşlarımızı bu gözle göremez ve görmemelide. Meslekdaşlarımızda hal ve hareketleriyle bu anlayışa karşı çıkmalılar. Gerçek basın emekçileri halkının sözcüleri ve öncüleridir. Artık kısır çekişmeleri bir tarafa bırakarak, kimden gelirse gelsin basın ahlakıyla örtüşmeyen yazı ve davranışları redetmeliyiz. Herkes kendi alanında hizmet vermekte. Birilerinin yapmış oldukları yanlışları asla tasvip etmeden sorunların biraraya gelerek medeni kurallar içerisinde çözüme ulaştırılması gerekir. Bu mesleğe saygısı olanların asli görevleri bunlar olmalıdır. Kendilerini idare etmekten aciz olanların gazeteci kimliğiyle kamu hizmeti yaptığını halkımıza nasıl izah edebiliriz? Tüm meslekdaşlarımızı basın ahlak kuralları çerçevesinde, topluma saygılı davranarak, haber yapmalarını bekliyoruz. Basın alanında oynanan çirkin olayları ve çirkin rekabet anlayışını da bir kez daha kınıyoruz. Binfikir’in başlatmış olduğu ‘Temiz kalemler kampanyası’nında bu anlamda değerlendirlmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kampanyayı ‘Temizliğinden’ dolayı destekliyoruz. Önce kendi yüreğimize daha sonra kalemlerimize sahip çıkarak, toplumumuza hizmet etmeliyiz. Temiz yüreklerin olduğu yerde, kalemlerin ve klavyelerinde temiz olacağını düşünüyoruz. Sevgiye, saygıya ve meslek dayanışmasına dayalı tüm oluşumlar için ‘temiz yürekler, temiz klavyeler'le bu alandaki belirsizlik ve çekişmelere son verebileceğimizi düşünüyoruz. Mesleğine saygısı olanların, toplumada saygısı olur... Mesleğine saygılı tüm emekçi basın mensuplarımızı yürekten selamlıyoruz. Celil Gündoğdu