Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyeleri ve eski bakanlar Ercan Karakaş ve Fikri Sağlar Belçika’da Brüksel ve Anvers’te düzenlenen panellerde Türkiye’de gündemde olan konuları değerlendirdiler.
Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyeleri ve eski bakanlar Ercan Karakaş ve Fikri Sağlar Belçika’da Brüksel ve Anvers’te düzenlenen panellerde Türkiye’de gündemde olan konuları değerlendirdiler. Brüksel’deki etkinlikte CHP AB Temsilcisi Kader Sevinç de kısa bir konuşma yaparak Türkiye-AB ilişkilerini ele aldı.
İlk olarak söz verilen CHP AB Temsilcisi Kader Sevinç “AKP iktidarının süreci iyi yönetemediğini ve ilişkilerde yeterli bir aşama kaydedilemediğini” anlattı.
Fikri Sağlar “Türkiye, kendisini TC’ye ait olduğunu hissetmeyen bir iktidar tarafından yönetiliyor.” diyerek “ileri demokrasi söylemi ile Batı’ya değil, Doğu’ya doğru gidildiğini” belirtti. Sağlar “dün Türkiye’de demokrasi oyunu oynanıyordu, şimdi ona bile ihtiyaç duyulmuyor, demokrasi bitti.” dedi. ANAP iktidarı döneminden bir anısını paylaşan Sağlar “Telefon ihalesinin Amerikan şirketine verildiğini öğrenince mecliste bir konuşma yapıp ABD’nin hepimizi dinleyeceğini söylemiştim. O zamanki bakan Veysel Atasoy “Türkiye bir huku devletidir. Hukuk devletinde böyle bir şey olamaz” demişti. Eskiden siyasilerimiz hukuk devletine inanıyordu. Şimdi öyle bir inanç da yok” şeklinde konuştu.Sağlar “kendini ifade etmekten korkmayan bir gençlik yaratmalıyız” dedi ve iktidarın dindar ve kindar bir gençlik yetiştirme amacında olduğunu vurguladı.
Barış sürecinin Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulayan Sağlar “Tayyip Erdoğan gelgeç akıllı biri. Bir dediği diğerini tutmuyor. Bu işler devlet ciddiyeti ile ele alınmalı. Barış konusunda en önemli adımı SHP-HEP ittifakı yaparak oy kaybetme pahasına kendilerinin attığını söyleyen Sağlar “ Barış, Tayyip Erdoğan’a bırakılamayacak kadar önemli” dedi.
Türkiye’de aleviler, kürtler ve bazı kesimlere eşit davranılmadığını belirten Sağlar “Cemevleri hala yok sayılıyor. Eşitsizlik orada da var” dedi.
Tayyip Erdoğan’ın başkan olabilmek için elinden geleni yaptığını belirten Sağlar “Başkanlığa geçen ülkelerin çoğu daha sonra diktatörlüğe dönüşmüş. Bizim başbakan ABD tarzı başkanlığı da istemiyor. Türk tipi başkanlık, yeni sultanlık peşinde. Türkiye’de halk buna izin vermeyecek” dedi.
Ercan Karakaş ise yaptığı konuşmada Avrupalı Türklerin konumuna ağırlık verdi. 1961 yılında Almaya’ya geldiğini ve orada 10 yıl çalıştığını söyleyen Karakaş “ O zamanda sorunlar vardı, şimdi de var. Sorunlar hemen hemen aynıç Türkiye’de yıllardır Avrupalı Türkler döviz makinesi olarak görüldü. Yıllardır uğraşmamıza rağmen Almanya’da Türkler yerel seçimlerde hala oy kullanamıyorlar.” Dedi.
Demokrasinin daima geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Karakaş “Demokrasinin son hedefi yok. Daima geliştirilmeli”dedi.
Karakaş “CHP’nin Avrupa’nın köklü partilerinden biridir. 90. yılını kutluyor. Demokrasi ve sol bizim gözümüzde ayrılamaz kavramlardır. CHP kendini gözden geçirme ve yenileme aşamasından geçiyor. Sosyal demokrat partilerin kendini yenileme ve değiştirme kapasitesi var. Eşitlik, adalet, Cumhuriyet, laiklik, özgürlük gibi değerlerimizi terk etmeden değişmeliyiz.” dedi. Türkiye’de insan haklarına ve özgürlüklere dayalı bir demokrasi olmadığını belirten Karakaş “Demokrasi olan ülkede özel yetkili mahkeme olamaz. Türkiye’deki demokrasi 2. sınıf demokrasi katagorisinde ele alınıyor. İnsani gelişme endeksi sıralamasında iki sıra daha aşağı inerek 92. sırada yer alıyor Türkiye. Ekonomik kalkınmaya tabii ki seviniriz ama bu çevreye zarar vermeden doğayı mahvetmeden yapılırsa seviniriz. Türkiye’de halkın % 70’i 1200 TL’nin altında gelir elde ediyor. Pasta büyüyor ama pasta iktidarın yandaşlarına gidiyor.” şeklinde konuştu.
CHP’nin özüne dönmesi ve halkla kucaklaşması gerektiğinin altını çizen Karakaş “Hedefiniz net olacak. Kimin için siyaset yaptığınız net olacak. CHP halkın içinde olmalı. Sağın dışında kalan partiler işbirliği yapmalı ve halka somut çözümlerle gidilmeli. 1989 Belediye seçimlerinde bunu başardık. Demek ki mümkün. Eğer biz halk partisi olduğumuzu iyi anlatırsak bu tablo değişir. Seçim sistemi de önemli. Demokratik olmaması bazı partilere avantaj sağlıyor. Baraj % 10’dan % 3’e düşürülmeli” dedi.
Soru-cevap bölümlerinde alevilere yapılan katliamların genellikle CHP’nin iktidarda ya da koalisyonda olduğu dönemlerde yapıldığını ve CHP’nin bunlara seyirci kaldığı vurgulandı. Alevilerin CHP’ye oy verdiklerini ancak CHP’nin alevilerin beklentilerini yerine getirmediklerinin altı çizildi.
Karakaş ve Sağlar verdikleri yanıtlarda “Bu olayların CHP dönemlerine raslaması düşündürücü. Derin devlet bunları özellikle yaptırdı” dediler. Konuşmacılar “Alevilerin beklentilerinin yerine getirilebilmesi için Aleviler, Kürtler, Türkler, işçilerin CHP’ye gelip partilerine sahip çıkmaları ve parti politikalarını etkilemeleri gerektiğini” söylediler.
Anver Alevi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panelde ise daha çok ailevilerin sorunları ve CHP’den beklentilerine yoğunlaşıldığı dikkat çekti. Anversli Aleviler sorunlarını, rahatsızlıklarını ve hayal kırıklıklarını anlattılar ve CHP’den beklediklerini bulamadıklarını söylediler. Alevilerin serzenişlerine kısmen hak veren Sağlar ve Karakaş “Özellikle Baykal döneminde CHP’nin alevilerle ilişkilerinde yaşanan sorunların aşılmaya çalışıldığını, CHP’de yeni bir dönemin başladığını” söylediler. Anvers’teki panel sonrasında katılımcılara yemek verildi. Sohbet yemekte de devam etti.
Brüksel ve Anvers’teki konuşmalarda CHPli Sağlar ve Karakaş’ın CHP Belçika Birliği örgütlenme çalışmalarının başladığını duyurması ve Belçika’daki sosyal demokratların bu oluşumun içinde olması çağrısında bulunması da dikkat çekti.
Aynı zamanda CHP Yurt Dışı Örgütlenme Komisyonu’nda bulunan Ercan Karakaş ve Fikri Sağlar’ın Brüksel ve Anvers’teki paneller sonrasında CHP Belçika Birliği hazırlık çalışmaları hakkında Hazırlık Komitesinden bilgi aldığı öğrenildi. Deneyimli politikacılar Sağlar ve Karakaş hazırlık komitesine deneyimlerini aktardılar ve bundan sonra izlenecek yol konusunda tavsiyelerde bulundular.
