Atatürk’ün kurduğu ve yakında 90. Kuruluş yıldönümü kutlamaları yapılacak olan CHP’nin, ‘Avrupa’da yaşayan CHP’lileri birlik atında toplamaya yönelik çalışmalarını diğer ülkelerde basından, Belçika’da da bizzatihi yakından izledim ve izliyorum.
Atatürk’ün kurduğu ve yakında 90. Kuruluş yıldönümü kutlamaları yapılacak olan CHP’nin, ‘Avrupa’da yaşayan CHP’lileri birlik atında toplamaya yönelik çalışmalarını diğer ülkelerde basından, Belçika’da da bizzatihi yakından izledim ve izliyorum.
Almanya, İsviçre, Hollanda, Belçika ve Fransa’da kısa dönemde büyük başarılarla oluşumlarını tamamlayan CHP’nin birlik çalışmalarında en çok emeği geçen CHP Yurt Dışı Örgütlenme Koordinatörü Ali Kılıç, gece gündüz koşturarak birlikleri oluşturdu.
Avrupa’da yaşayan CHP’ye gönülverenleri biraraya getirmek ülkemiz ile Avrupa’daki sorunları yakından takip etmeye yönelik tüm bu çabalar, tabiki bazı sıkıntı ve eleştirileride beraberinde getirdi.
CHP’ye her fırsatta halka ve sorunlarına ‘Fildişi kulelerinden, boğaz manzaralı mekanlardan’ bakıyorlar eleştirileri, CHP nin halka dönük politikaları ile uzun zamandan beri yapılamıyor. CHP’nin Avrupa’da birlik oluşturmaya yönelik çalışmalarında CHP’ye gönül vermiş her kesimden insanların olmasıda bu düşünceyi teyit etmekte.
CHP Bilindiği gibi Brüksel’de AB Nezdinde bir Temsilcilik açmıştı. CHP AB ile ilgili politikalarını anlatmak için bir ofis oluşturarak, başına da Kader Sevinç'i getirdi.
Kader Sevinç misyonu gereği, yetkileri dahilinde buradan çalışmaları yönetirken, halkın içinde bulunan CHP’lilerle yakından ilgilenememekteydi. Her fırsatta kendisine 'halkın içinde olmalısınız' gibi eleştirilere de 'benim misyonum' farklı cevabı alınıyordu. Kendine göre haklıydı elbette. Sorumlu olduğu alanda çalışması da doğaldı.
Ancak, CHP Avrupa Birlik Yapılanmasında Belçika ayağı oluşturulduğunda Kader Sevinç bir anda halkın talepleri karşısında halka olan sorumluluğunu hatırladı. Belçika oluşumuna öncülük eden Erdinç Utku ve ekibini görmezden gelerek, CHP’yi halk nezdinde örgütleyen bu ekibe soğuk davranmaya başladı. CHP temsilcisi olan Kader Sevinç bir AB Temsilcisi olarak, halkın büyük coşkuyla oluşturmaya çalıştığı ‘CHP Belçika Birliği’ yapılanmasını görmezden gelerek, AB kulesinden oluşumu takip etti.
Brüksel’de yapılan ilk kongreye CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz iştirak etmişti. Ama ne yazık ki, CHP AB Temsilcisi Kader Sevinç yoktu. İkinci ve 400’e yakın CHP gönüllüsünün, Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ve CHP Yurt Dışı Örgütlenme Koordinatörü Ali Kılıç’ın hazır olduğu coşkulu kurultay’da da Kader Sevinç yoktu.
CHP’ye gönül veren tabanın yanında olmayan Kader Sevinç, 15 gün önce ADD’de yapılan bir konferans’ta Fikri Sağlar ve Ercan Karakaş’ın yanında oturuyordu.
Genel Başkanı ve Milletvekilin yanında olmayan Kader Sevinç’in, bu tavrı kongrede yer alan CHP’lilerin tepkisine neden oldu.
Kendi tabanından uzak olanlarla birarada olmaktan kaçınmayan Kader Sevinç, Belçika’daki CHP’lilerin coşkusunu görmezden gelmesiyle son derece şahsi ve hissi bir tavır sergilemekte.
CHP Belçika Birliği’nin oluşmasında büyük emekler sarfeden Erdinç Utku ve ekibini tebrik ediyorum. Erdinç Utku’nun başkanlığa oynadığını ileri sürerek, oluşan CHP heyecanını yıkmaya yönelik propogandalar yapıldı. Kendisini üstad zanneden ve Belçika Noteri (!) zatta, bu eleştirilere kıskançlık duygularıyla tepetakla atladı.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Avrupa Birliği Başkanlıklarını mümkünse Bayanlar üstlensin önerisini Utku biliyordu. Başkan olma gibi derdide yoktu. CHP Belçika Birliği’ başkanlığına Psikolog Zehra Eryörük’ getirildi. Utku’da diğer arkadaşlarıyla birlikte kendilerine destek verdi.
CHP Belçika Birliği kongresinde Alevilerinin kongresde olmadığı da yalan. Ustad’a( !) istihbarat yanlış verilmiş. Ustad Brüksel’deki kongre, Paris’ten takip edilemez. Ben kongreyi başından beri takip ettim. Anderlecht Alevi Derneği, Erenler Derneği üyelerininde kongrede olduğu hatta bazılarının yönetime seçildiğini gördük.
Biz CHP Belçika kongre’yi izlerken, Utku’ya saldıranların Fransa Paris’te Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın toplantısında olduğunu da hatırlatalım.
Son günlerde yeni bir gazetecilik moda oldu. Haberi izleyen beden ayrı, haberi oradaymış gibi sunmaya çalışan ruh’da ayrı. Elemanlarının bedeninde haber izleyen ve yazan gazetecileride ilk defa gördük. Hayalet gazetecilik yani.
Atatürk’ün partisinin Belçika yapılanmasına tahammül edemeyen muhalifleri anlayabiliriz. Ancak CHP’yi muhaliflerden önce yok etmeye, saldırmaya yönelik çalışmaların partinin temsilciliğini yapanlardan beklemek çok yazık.
Halkın CHP coşkusunun yaşandığı günde, CHP temsilcisinin Avrupa’nın büyük şehirlerinde verdiği resimleri facebook’da yayınlamayla meşgul olduğunu görmek de, son derece üzücüdür.
Halkının coşkusunu, heyecanını göremeyen, yüzlerce CHP’liyi biraraya getirenlere saldırmak, soğuk bakmak yerine, onları tebrik etmeleri gerekir diye düşünüyoruz.
‘Yiğidi öldürün, ama hakkını da verin’
Yarınınız aydınlık olsun…