Bizler, TGB olarak, Mustafa Kemal’in bize emanet ettiği ülkemizi, vatanımızı korumakla mükellefiz. Vatan korumak demek, o vatanın insanlarını korumakla birlikte, üzerinde yaşanılan toprağı, doğayı, yeşil alanları, ağaçları, fidanları, ormanlarıda korumak demektir.
TGB Belçika 'İstanbul taksim gezi park'da yaşanan olaylarla ilgili olarak bir basın bildirisi yayınladı. Bildiriyi sizlerle paylaşıyoruz.
Bizler, TGB olarak, Mustafa Kemal’in bize emanet ettiği ülkemizi, vatanımızı korumakla mükellefiz. Vatan korumak demek, o vatanın insanlarını korumakla birlikte, üzerinde yaşanılan toprağı, doğayı, yeşil alanları, ağaçları, fidanları, ormanlarıda korumak demektir.
Bugün TGB Belçika olarak neden bu eylemi düzenliyoruz ? Çünkü bizler, bir tane ağaç dahi kesilmesin diye Yalova’da köşk binasını yerinden kaydıran Ata’mızın emanetçileriyiz.
Doğa’ya saygısı olmayan, yeşil alanlara, ağaçlara, ormanlara saygısı olmayan, 2 kuruşluk rant ve çıkar için doğal bitkileri hundarca katleden, bu vahşeti anayasa’nın verdiği meşru hakkı kullanarak protesto eden vatandaşlara biber gazıyla, gaz bombasıyla, jopla, plastik mermiyle son derece sert bir şekilde müdahale ederek vatandaşını yaralayıp öldüren AKP hükümeti demokrasi ve insan hakları yörüngesinden çıkmış olduğunu bir kez daha açıkça göstermiştir.
Doğal alanları yok etmek bir yandan, canı pahasına dahi olsa onları korumak isteyen vatandaşlara yapılan zulüm bir yandan, AKP hükümeti bu çift vahşeti protestolara sahne olan bölgelerdeki mobese kameralarını kapatarak gizlemeye çalışmaktadır. Bu noktadan sonra açık ve net söylüyoruz ; bu çift zulüm karşısında sessiz kalan, başta yandaş medya olmak üzere herkes, bu vahşetin ortağıdır.
Bunun bilincinde olan milletimiz AKP hükümetinin zulmüne karşı Türkiye’nin dört tarafından sokaklara çıkıyor, hükümeti istifaya çağıran sloganlar atıyor. Yetmedi, Avrupa’nın birçok ülkesinde vatandaşlarımız TGB çatısı altında bu protestoya destek çıkıyor.
Bugün Gezi Parkında yasanan olay yalnızca bir yeşil alanın yok edilip yerine AVM yapılmasına indirgenemez.
Bu direniş 10 yıldır Türk milletinin elinden alınan bağımsızlık ve istiklaline karşı savaşın simgesidir. Bu direniş faşizme ve diktatörlüğe karşı savaşın simgesidir. Milli bayramlarımızın yasaklanmasına, Türk bayrağını açanlara marjinal yahut terörist damgası vurulmasına, « Ne Mutlu Türküm Diyene » diyenlere faşist ve ırkçı muhamelesi yapılmasına, fabrika ve kurumlarımızın yok pahasına satılmasına, aydınlarımızın sorgusuz sualsiz yıllarca hapse mahkum edilmesine, ordumuzun tasfiye edilmesine, hukukun katledilmesine, insan haklarının ayaklar altına alınmasına, emperyalist güçler istiyor diye komşularıyla düşman hale gelmesine, kısaca vatanın satılmasına karşı yapılan İSTİKLAL, DEMOKRASİ ve BAĞIMSIZLIK SAVAŞIDIR.
Bu noktadan sonra Türk milleti mesajını açıkça vermiştir : kendi halkına zulüm eden bir hükümetin meşruiyeti bitmiştir.
Ey AKP iktidarı ! Sizi tarih kürsüsünden izliyoruz. Suçluların telaşı içerisindesiniz. Her geçen gün artan öfke ve uyguladığınız zulmün nedeni budur.
TGB Türkiye’de ve gurbette milletiyle bütünleşerek AKP iktidarını yıkmaya ve istiklalini, bağımsızlığını, demokrasisini yeniden Gazi Mustafa Kemal’in çizdiği yolda tesis etmeye geliyor.
TGB Belçika
Saygılarımla,
TGB BE Başkanı - Deniz Küçük
