Neyin bayramını kutluyoruz? İslam alemi kan içerisindeyken asıl bayramı İsrail kutlamakta.../ Celil GÜNDOĞDU

Despotların, Kralların ve BOP Eşbakanlarının yönetimindeki bir milyarlık İslam alemi, 8 milyonluk İsrail rahat etsin diye kan revan içerisinde bırakılmıştır. Hz. Muhammed (sav)'in ümmetini katledildiği bu günlerde neyin bayramını kutluyoruz?

Despotların, Kralların ve BOP Eşbakanlarının yönetimindeki bir milyarlık İslam alemi, 8 milyonluk İsrail rahat etsin diye kan revan içerisinde bırakılmıştır. Hz. Muhammed (sav)'in ümmetini katledildiği bu günlerde neyin bayramını kutluyoruz?

Bu günlerde İslam'ın Yüce Peygamberi'nin manevi ruhu incinmekte. Ümmetine mensup müslümanlar perişan kan revan içerisinde bırakılmıştır. Müslümanlar bu yılda Ramazan bayramını savaşlar, intihar saldırıları içerisinde geçirmiş bayramın kutsalı bir kenara itilerek, ümmet adeta birbirine düşürülmüştür.

Eskiden Filistin davasında, Filistinlilerin yanında olan  ABD ve İsrail politikalarına duruş sergileyen bir milyarlık İslam dünyası, bu gün ne yazık ki ABD, İsrail  ve AB politikaları neticesi ikiye ayrılmış ve birbirleriyle savaşır duruma getirilmiştir.

Önceleri yalnız Filistin'de kan akarken, Rusya'nın Afganistan savaşında oluşan ABD tarafından yönetilen 'Taliban' ve  daha sonra ABD'de ikiz kulelerinin vurulmasıyla başlanan süreçte yine Amerikan ve Arap şeyhlerinin yönetimi ve finansörlüğünde oluşturulan 'El kaide' İslam aleminin başına bela olarak hazırlandı.

ABD emperyalizmi girdiği bölgelerde büyük kayıplar yaşarken, illegal islami değerlerle bağdaşmayan bu örgütleri iki amaçlı kullanmaya başladılar. Birincisi ABD 'Demokrasi (!) vaadiyle girdiği ve girmeği hedeflediği bölgeleri artık kendi askerlerini riske sokarak değil, bu kukla örgütlerle yapmaya başladı.

İkincisi ise, İslam kökenli olan bu örgütlerin yaptığı vahşilikler ve kitlesel eylemleri, bir barış dini olan 'İslam'ı terörist yetiştiren din gibi algılanmasını' sağladı. Batılılar ve diğer din mensupları İslam'ı Taliban ve El kaide ile anmaya başladı. 

ABD bu kuklaları sayesinde bir taraftan meşru hükümetleri devirirken o ülkenin ulusal yapısını bozarken yeni devletçikler oluştururken, diğer taraftan da katliamlarda da bu kanlı örgütleri aleni olarak kullanmakta.

İsrail'in rahat edebilmesi bir milyarlık İslam aleminin 'İsrail' karşısındaki direnci kırmak için atılan bu adımlar neticesi, İslam aleminin başındaki ihanet despot Krallar ve Esbaşkanları sayesinde de mezhepsel savaşları başlatıldı.

Afrika ve BOB'un Eşbaşkanı olduğunu ileri sürenlerle iktidarını kaybedecekleri kaygısına kapılan Krallar dört elle bu illegal örgütleri himaye etmiş, desteklemiş ve planlanan bölme savaşında da bu örgütleri taşeron olarak kullanmaktalar.

Bunun en belirgin örneğini Pakistan'da, Afganistan'da, Gazze'de, Yemen'de, Irak'da ve en son olarak da Suriye'de görmekteyiz. Eşbaşkanlar ve Krallar İsrail'in rahat etmesi adına kendi halklarının katledilmesine bizzat gözyummuşlardır. Bölgede mezhep savaşı hızla yayılmakta. Bu savaşlarda 'İslam Ümmeti'nin bayraktarlığını yaptıklarını ileri süren Taliban, El Kaide, Selefi ve Vehabiler kuşandıkları ABD ve İsrail silahlarıyla İslam Ümmeti'nin  parçası olan Şiileri ve Alevileri toplu olarak katletmekteler.

Hemen hemen hergün onlarca intihar saldırıları ve bomba yüklü araçlarıyla Şii camilerine mahallelerine saldırarak, masum insanların ölümüne sebep olmaktalar. İslam ümmetini kan revan içerisinde bırakmaktalar. Bu hareketleriyle efendilerinin planladığı mezhep savaşını körüklemekteler.

Bu katiller ordusu gerçekleştirdikleri ve işkledikleri her türlü cinayeti tekbirler eşliğinde yapmaktalar. Bu katiller ordusunun yaptığı cinayetler yönetim güdümündeki medyalar tarafından görmemezlikten gelinmekte.

İslam'ın temiz yüzünü lekeleyen, Kuran'ın gerçek sözünü gölgeleyen ve Resulullah'ın kalbini hüzünleyen bu olayları yapanlar, 'Tekbirlerle cinayetlerini' meşrulaştırmaya çalışmaktalar.  Bir masum insanı öldürmenin alemi öldürmek olduğunu bunlar bilmiyorlar mı? İslam'ın barış dini olduğunu bunlar bilmiyorlar mı? Şiilerinde namaz kılıp, oruç tutup itikadi ve imani tüm esasları en iyi bir şekilde uyguladıklarını bilmiyorlar mı? Elbette biliyorlar... Ama bunları kurgulayanlar, bunları yönlendirenler bunlardan öldürüp yok ertmeyi istemekteler. İsrail karşiısında kediye dönen bu illegal örgütler, vahdet'ten yana Şii-Sünni müslümanlar karşısında aslan kesilmekteler,

Filistin topraklarını Şiiler mi işgal etti. Gazze'ye Şiiler mi saldırdı. Filistin ve gazze'nin Sünni mislimanlarını İsrail katletmiyor mu? Bu örgütler neden İsrail'e karşı savaşmazlar? Neden İsrail ile müttefik içerisindeler? Sünni olan kardeşlerini neden İsrail'in elinden kurtarmak için cihat etmezler?

Suriye'de ABD, İsrail ve AB'nin desteklediği muhalefetin ön saflarında mücadele edenleri İslam Ümmeti gibi bir derdi olabilir mi? İşte bu gerçeklerle diyoruzki bu örgütler İslam aleminin içerisine sokulan Truva atlarıdır. Gerçek Sünni ve Şii Müslümanlar birlik içerisinde bu şer güçlerin şerrinden kendilerini korumalılar.

Ancak ne varki İsrail rahat etmeli. İslam aleminin başında bulunan bu Despot Krallar ve Eşbaşkanları sayesinde Ümmeti parçalamak isteyenler müslümanların kanının değerli olmadığını düşünüyorlar. Onlar için 8 milyonluk İsrail, bir milyarlık İslam aleminden daha değerlidir.

Hergün 'Allah, Efendimiz Hz.Muhammed ve İslam deyip kutsalları kullanarak halklarını kandıranlar bilsinki ihanetleriyle, Allah ve onun Pak resulu Hz. Muhammed (sav)'i incitmişlerdir. İslam alemine ihanet eden yöneticilerine Ne Allah'ın rahmet eder, nede Resulullah şefaat eder. Yüce Allahın rahmeti ve Resulullah'ın şefaati intihar saldırılarıyla masum insanları öldürenlere değil, ölü kalbi yiyenlere, insan başı kesenlere ve tecavüzcü vahşilere değil, bu vahşilerin hedeflerindeki masumlara mağdurlara olacaktır.

Dünyada hiç bir zalim zulmüyle ilelebet kalmamıştır. Her zalim yaptığı zulüm ve döktüğü kanda boğulmuş ve tarihten silinmiştir. Biz bunu Kerbela'da ve tarihin diğer safhalarında gördük. Bu günün despot Kralları ABD ve İsrail'in oluşturduğu BOP Projesinin Eşbaşkanlarının da yaptıkları zülümler ve döktükleri kanlarda boğulacağına yürekten inanıyoruz.

İslam aleminin hergün yüzlerce mensubunun öldüğü, kan revan içinde olduğu bir bayramı nasıl bayram olarak kutlayabiliriz ki?

Bu bayramı dikkatleri üzerinden atarak ve planlarıyla İslam alemini kan revan içerisinde bırakan İsrail asıl kutlamakta.

Müslümanların gerçek bayramı birliğini dirliğini ve barışını koruduğu bayramlar olacaktır. Yüce Allah o günleri bize nasip etsin.