PAPATYA ÜYELERİNDEN BRUGGE ÇIKARMASI…

Kısa adı BTDB olan Belçika Türk Dernekler Birliği bünyesinde hizmet veren Papatya Derneği üyeleriyle birlikte yıl sonu kültür gezi programını Brugg’e yaptı.

Kısa adı BTDB olan Belçika Türk Dernekler Birliği bünyesinde hizmet veren Papatya Derneği üyeleriyle birlikte yıl sonu kültür gezi programını Brugg’e yaptı.

BTDB Temsilcisi Hümeyra Akdağ’ında hazır bulunduğu Brugge gezisi ile ilgili olarak Papatya Derneği Başkanı Sevil Özçelik şu açıklamalarda bulundu : « Papatya Derneğimiz 2013 yılını Kültürel Brugge gezisiyle kapattı. Programımızı şu şekilde gerçekleştirdik. Brugge Tren Istasyon’nun ön girişinde bulunan dev çadırlarda düzenlenen  Kar ve Buz’dan Heykeller Festivali’ne katıldık. Buradaki heykelleri yapmak  için dünyanın dört bir yanından gelen 30 sanatçı beş hafta boyunca çalışarak, bu heykelleri yaptıklarını gördük. Buzdan heykellerin bu yılki festival teması, Disney şirketinin "Frozen" adlı filmindeki karakterler. Filmi izleyenler karakteri görür görmez tanıyor. Masalsı atmosfer ne kadar soğuk olsada ziyaretçilerin içini ısıtıyordu… »

Papatya Derneği Başkani Özcelik, «Brugge kültürel gezilerine destek veren BTDB Başkanı Sayın Rıfat Can başta olmak üzere, BTDB Brüksel Temsilcisi Hümeyra Akdağ’a, Başkan yardımcımız Sayın Şükriye İstikbal  ve tüm katılımcı üye ve davetlilerimize teşekkür ediyorum » dedi.

Ziyaret ile ilgili BTDB Brüksel temsilcisi Hümeyra Akdağ ,"Brugge gezi organizasyonuna yardımcı olduk ve gezdiğimiz yerler hakkında katılımcılara bilgiler vermeye çalıştım. Türk Dernekler Birliği önünde buluşup, saat 00:09’da haraket ettik. Dönüş 19 :00’da Türk Dernekler Birliği önünde programı sonlandırdık. »

Akdağ, Brugge hakkında şu bilgileri aktardı :  «Avrupa’nın en iyi korunmuş Ortaçağ kenti Brugge Adı flamancada ‘köprüler’ anlamına gelen Brugge, içinden geçen kanalların üzerine kurulmuş bir sehir. Ren nehrinin kollarının oluşturduğu kanallar bu görkemli şehre muhteşem bir hava vermektedir.

Günümüze kadar yiyecek pazarı olarak bilinen meydan’ı ‘Grote Markt’ meydanı şehrin en büyük ve en önemli meydanı. Tarihi dokusunu yitirmemiş olan belediye binası Belçika’nin en eski yapılarındandır. Etrafında birçok cafe, restoran ve birhaneler bulunan meydan, turistlerin uğrak yeri haline gelmiştir. Meydanın en ünlü figürü olan CAN KULESİ/ BELFORT

Belfort şimdilerde saat kulesi ve müze olarak hizmet veriyor.Yüksekliği: 83 metredir. 19’ncu yüzyıl sonunda, kulede; 48 çan bulunmak iken bugün 47 çan bulunmaktadır ve bunların ağırlığı: 27 tondur. Kuleye çıkmak için: 366 basamaklı merdiveni tırmanmak gerekiyor.

Brugge’ün sokaklarında dolaşmak tarihsel bir yolculuğu yaşatıyor. Parke taşlı meydanları, dar sokakları, üçgen çatılı evleri, görkemli gotik binaları ve faytonların tıngırtılarıyla tarihi ve romantik bir şehir olma sıfatını fazlasıyla hak ediyor.

Şirin dar sokakları geçerek kıtadaki en yüksek tuğla yapılardan biri olan Notre Dame kilisesi bulunuyor. 13. yüzyılda kurulan bu mimarlık şaheseri kilisenin sivri kuleleri mavi gökyüzüne doğru yükseliyor.  Notre Dame içindeki bir şapelde yer alan ve Michelangelo tarafından yapılan ‘Meryem ve Çocuk’ heykeli kentin gurur kaynağı olmaya devam ediyor asırlardır.

Kuğu’larin icinde yüzdüğü ‘Aşk Gölü’ olarak da anılan Minnewaterpark'ta aşıklar dilekleri gerçekleşsin diye para atıyorlar. Parkın içinde ağaçlar arasında ilerleyen şirin bir yürüyüş parkuru bulunuyor. Brugge’de en çok karşılaşacagınız 3’lü ürün: Dantel (diyer adıyla rahibe işi), çikolata, Belçika birası. Papatya Derneği Başkanı Sevil Özçelik ve üyeleriyle Brugge’de güzel bir gün geçirdik herkese teşekkür ediyorum» dedi.