Ermeni zulmünü ABD'de anlatacak

Türkiye, sözde Ermeni soykırımı tasarısının ABD Kongresi'nden geçmemesi için büyük çaba harcıyor. Dışişleri Komisyonu üyeleri

Türkiye, sözde Ermeni soykırımı tasarısının ABD Kongresi'nden geçmemesi için büyük çaba harcıyor. Dışişleri Komisyonu üyeleri önümüzdeki günlerde lobi için Amerika'ya gidecek Kongre üyeleriyle tek tek görüşecek olan kafilede ilginç bir isim var; Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Muzaffer Gülyurt. Babası Ermeni mezalimini bizzat yaşamış. Çekilen sıkıntıları birinci elden senatörlere anlatmayı planlayan AK Partili vekil, etkili olacağını düşünüyor. Gülyurt'un babası Ali Hüsnü Efendi, 14 yaşında esir alınmış. Götürüldüğü kampta fırında çalıştırılmış. Ermeni çeteleri Osmanlı ordusu gelmeden önce tüm erkekleri başka bir yere götürüp katletmiş. Babası, ayağına çivi battığı için o gün kampta kalınca kurtulmuş. Gülyurt, sadece Erzurum merkezinde 13 bin 273 Türk'ün öldürüldüğünü vurguluyor. TBMM Dışişleri Komisyonu üyeleri ABD'ye üç grup halinde gidecek. Vekiller burada Ermeni tezlerini çürütecek. AK Parti milletvekili Muzaffer Gülyurt ise farklı bir yöntem izleyecek. Gülyurt, kongre üyelerine babasının hatıralarını anlatacak. Ermenilerin yaptığı katliamı babasından dinlediğini aktaran Gülyurt, şunları aktardı: "Babam Hüsnü Efendi 1901 doğumlu. 1915 yılında Ruslar Erzurum'u işgal ettiğinde 14 yaşındaymış. İşgal başladığında halkımızın çoğu muhacir olmuş. Kağnı arabalarıyla Tokat'a göç etmişler. Babamlar göçe hazırlanırken Erzurum'da bir cephanelik patlamış. Babam yaralanmış ve göç edememişler. Ruslar'ın Erzurum'u işgalinden sonra esir düşmüşler. Ruslar, Bolşevik ihtilalinden sonra Erzurum'dan çekilmiş. İşgali Ermeniler sürdürmüş. Ermeni çeteleri Türk halkına zulüm etmeye başlamış. O zaman kıtlık da var, yiyecek bir şey bulamıyorlarmış. Rusya'dan trenlerle buğday gelecekmiş; ancak o sene o kadar çok kar yağmış ki bütün yollar kapanmış. Ermeniler de yolları açtıracağız bahanesiyle Türkleri toplayıp götürmüşler. Babam ocağı yakmak için ağacı kırarken ayağına çivi batmış. Yürüyemez hale gelmiş. Ermeniler o gün çalıştırdıkları kaç kişi varsa hepsini götürmüşler. Yanıkdere mevkiinde hepsini katletmişler. Babam şöyle derdi: Ayağıma batan çivi nedeniyle beni götüremediler ve benim hayatım böylece kurtuldu. 12 Mart'ta ise Osmanlı ordusu Erzurum'a gelmiş ve Ermeniler kaçmış." Muzaffer Gülyurt, geçmişte yaşanan acılara rağmen kin ve nefret duyguları beslemenin doğru olmadığını da kaydediyor.