Avrupa’da İslamofobik bir kamuoyu oluşuyor

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın desteği ile Avrupa’da yükselen ayrımcılık ve İslamofobi’yi raporlaştırdı.

Avrupa’da İslamofobik bir kamuoyu oluşuyor
Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar 
Başkanlığı’nın desteği ile Avrupa’da yükselen ayrımcılık ve İslamofobi’yi raporlaştırdı. 
İslamofobi’nin yaygınlaşması ile yaşanan olayların örnekler halinde aktarıldığı raporda, Avrupa’daki 
pek çok kurum ve kuruluşun İslamofobi hakkında araştırmalarına yer veriliyor. 
Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB)’nın desteği ile UHİM son yıllarda 
Avrupa’da hızla yükselen İslamofobi’yi derinlemesine ele aldı.  “Avrupa’da Yükselen Ayrımcılık 
İslamofobi” başlıklı raporda,  Avrupa’da yaşanan olaylar incelendi. Avrupa’nın siyasi tarihi ve 
Avrupa’ya göçün tarihçesinin de ele alındığı raporda ırkçılık, İslamofobi ve nefret kavramları 
geçmişten günümüze geniş çaplı ele alınıyor. 
Irkçılar iktidar oldular
Almanya’da Sosyal Demokrat Parti’ye yakınlığı ile bilinen bir vâkıfın yaptığı araştırma sonucunun 
paylaşıldığı raporda, 2010 yılında Almanya’da aşırı sağcı görüşleri savunanların yüzde 10,5’den 
2012’de yüzde 16’ya yükseldiği görülüyor. Raporda Avrupa’da yaşayan Müslümanların İslamofobik 
algılarını ortaya koymak için yapılan bir araştırma da dikkat çekiyor. Ayrımcılık ve ötekileştirme ile 
ilgili yapılan ankette, katılımcıların yüzde 75’i İslam hakkında düşmanca tutum ve davranışlara maruz 
kaldığını, yüzde 67’si medyada olumsuz Müslüman tiplemesine tanıklık ettiğini, yüzde 63’ü ırkçı 
davranışlara maruz kaldığını, yüzde 53’ü sözlü tacize uğradığını, yüzde 55’i komşularıyla ırkçı 
gerilimler yaşadığını belirtiyor. Raporda, Fransız ve Almanlarla yapılan başka bir ankette ise 
katılımcıların yüzde 40’dan fazlası, Müslümanları bu ülkelerin kimliğine yönelik tehdit olarak görüyor. 
Aynı araştırmanın bir başka sonucunda ise Müslümanlar Avrupa’daki topluma entegre olmadığı için 
suçlanıyor.
İslamofobik saldırılar yüzde 50 arttı
Fransa İslamofobi ile Mücadele Derneği (CCIF) tarafından yapılan araştırmalar İslamiyet karşıtı 
saldırıların 2014 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 50 arttığını gösteriyor. 2013 yılında 691 
saldırı gerçekleştirilirken, 2014 yılında bu rakam yüzde 47,3 artarak 1000’in üzerinde saldırı 
gerçekleşti. 2013’te yapılan 691 saldırının 640’ı bireyler, 51’i ise kurumlar tarafından gerçekleştirildi. 
 “Namaz yasağı ayrımcılık değil”
Avrupa’da yaşayan Türk Müslüman nüfusun yanı sıra tüm Müslümanlara yapılan ayrımcılıklara 
örnekleriyle yer verilen rapor, pek çok akademisyen ve STK’nın çalışmalarıyla besleniyor. Raporun 
olaylar, örnekler ve tanıklar bölümünde çok sayıda hikaye karşımıza çıkıyor. Raporda Finlandiya’da 
2011 yılında yaşanan olay ile Avrupa’daki çifte standart gözler önüne seriliyor. Finlandiya Milli 
Ayrımcılık Mahkemesi işçilerin mola odalarında namaz kılma yasağının ayrımcılık olmadığına 
hükmetmesi, Avrupa’da yaşanan olayların anlatıldığı örneklerden sadece bir tanesini oluşturuyor. 
İslamofobi suç olmalı
İslamofobi’ye zemin hazırlayan nedenlerin ve çözüm önerilerinin sıralandığı raporda, yabancıların 
Avrupa’daki nüfuslarına oranla çok düşük siyasi temsile sahip olmasının ayrımcılıkla mücadeleyi 
zorlaştırdığına dikkat çekiliyor. Ayrıca raporda, BM nezdinde İslamofobi’nin bir suç olarak kabul 
edilmesi, Türkiye’de AB Bakanlığı bünyesinde İslamofobi için özel takip birimi oluşturulması, 
üniversitelerde İslamofobi konusunda daha fazla akademik çalışma düzenlenmesi gerektiği gibi pek 
çok başlıkta İslamofobi’ye karşı çözüm önerisi sıralanıyor.

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın desteği ile Avrupa’da yükselen ayrımcılık ve İslamofobi’yi raporlaştırdı. 

 İslamofobi’nin yaygınlaşması ile yaşanan olayların örnekler halinde aktarıldığı raporda, Avrupa’daki pek çok kurum ve kuruluşun İslamofobi hakkında araştırmalarına yer veriliyor. 

Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB)’nın desteği ile UHİM son yıllarda Avrupa’da hızla yükselen İslamofobi’yi derinlemesine ele aldı.  

“Avrupa’da Yükselen Ayrımcılık İslamofobi” başlıklı raporda,  Avrupa’da yaşanan olaylar incelendi. Avrupa’nın siyasi tarihi ve 
Avrupa’ya göçün tarihçesinin de ele alındığı raporda ırkçılık, İslamofobi ve nefret kavramları geçmişten günümüze geniş çaplı ele alınıyor. 

Irkçılar iktidar oldular 

Almanya’da Sosyal Demokrat Parti’ye yakınlığı ile bilinen bir vâkıfın yaptığı araştırma sonucunun paylaşıldığı raporda, 2010 yılında Almanya’da aşırı sağcı görüşleri savunanların yüzde 10,5’den 
2012’de yüzde 16’ya yükseldiği görülüyor.

Raporda Avrupa’da yaşayan Müslümanların İslamofobik 
algılarını ortaya koymak için yapılan bir araştırma da dikkat çekiyor.

Ayrımcılık ve ötekileştirme ile ilgili yapılan ankette, katılımcıların yüzde 75’i İslam hakkında düşmanca tutum ve davranışlara maruz kaldığını, yüzde 67’si medyada olumsuz Müslüman tiplemesine tanıklık ettiğini, yüzde 63’ü ırkçı davranışlara maruz kaldığını, yüzde 53’ü sözlü tacize uğradığını, yüzde 55’i komşularıyla ırkçı gerilimler yaşadığını belirtiyor.

Raporda, Fransız ve Almanlarla yapılan başka bir ankette ise 
katılımcıların yüzde 40’dan fazlası, Müslümanları bu ülkelerin kimliğine yönelik tehdit olarak görüyor. 
Aynı araştırmanın bir başka sonucunda ise Müslümanlar Avrupa’daki topluma entegre olmadığı için suçlanıyor.

İslamofobik saldırılar yüzde 50 arttı Fransa İslamofobi ile Mücadele Derneği (CCIF) tarafından yapılan araştırmalar İslamiyet karşıtı 
saldırıların 2014 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 50 arttığını gösteriyor. 2013 yılında 691 saldırı gerçekleştirilirken, 2014 yılında bu rakam yüzde 47,3 artarak 1000’in üzerinde saldırı 
gerçekleşti. 2013’te yapılan 691 saldırının 640’ı bireyler, 51’i ise kurumlar tarafından gerçekleştirildi. 

 “Namaz yasağı ayrımcılık değil”

 Avrupa’da yaşayan Türk Müslüman nüfusun yanı sıra tüm Müslümanlara yapılan ayrımcılıklara örnekleriyle yer verilen rapor, pek çok akademisyen ve STK’nın çalışmalarıyla besleniyor.

Raporun olaylar, örnekler ve tanıklar bölümünde çok sayıda hikaye karşımıza çıkıyor. Raporda Finlandiya’da 2011 yılında yaşanan olay ile Avrupa’daki çifte standart gözler önüne seriliyor. Finlandiya Milli Ayrımcılık Mahkemesi işçilerin mola odalarında namaz kılma yasağının ayrımcılık olmadığına hükmetmesi, Avrupa’da yaşanan olayların anlatıldığı örneklerden sadece bir tanesini oluşturuyor. 

İslamofobi suç olmalı

 İslamofobi’ye zemin hazırlayan nedenlerin ve çözüm önerilerinin sıralandığı raporda, yabancıların Avrupa’daki nüfuslarına oranla çok düşük siyasi temsile sahip olmasının ayrımcılıkla mücadeleyi 
zorlaştırdığına dikkat çekiliyor.

Ayrıca raporda, BM nezdinde İslamofobi’nin bir suç olarak kabul edilmesi, Türkiye’de AB Bakanlığı bünyesinde İslamofobi için özel takip birimi oluşturulması, üniversitelerde İslamofobi konusunda daha fazla akademik çalışma düzenlenmesi gerektiği gibi pek çok başlıkta İslamofobi’ye karşı çözüm önerisi sıralanıyor.