KADINLARIMIZ SİYASİ YAŞAMA KATILMALI / Zerrin Aydın

8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak dünyanın her tarafında kutlanmakta. Yıllardanberi kutlanmakta olan bu gün kadınlar ile ilgili bir kaç eylem ve bir kaç söylemin ardından bir yıl boyu kadınlara yönelik haksızl

KADINLARIMIZIN SİYASAL KATILIMI HIZLA DEVAM ETMELİDİR... 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak dünyanın her tarafında kutlanmakta. Yıllardanberi kutlanmakta olan bu gün kadınlar ile ilgili bir kaç eylem ve bir kaç söylemin ardından bir yıl boyu kadınlara yönelik haksızlık ve şiddet yine devam eder, ta ki: yeni bir 8 Mart’a kadar. Özellikle gelişmiş bazı ülkeler ile geri kalmış ülkelerde kadın hep bir araç konumunda görülmüştür. Özellikle batılı ülkelerdeki gelişen sermayede kadın hem üreten, hem de tüketen bir konu mankeni olarak kapitalizmin reklam aracı konumuna getirilmiştir. Gelişmemiş bazı ülkelerde de kadın halen ikinci sınıf muamelesi görmekte. Dünya siyasal katılımda kadınların katılım oranları son derece düşüktür. Bu oranın hızla değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Kadınlar ve erkeklerin yönetim, üretim ve sosyal alanlardaki çalışmalarda eşitliği yakalaması gerekir. Bu eşitlik yakalanmadığı müddet içerisinde kadına karşı haksızlıklar artmakta. Belçika’da geçen yıl yerel seçimlerde kadın ve erkek eşitliği ile kadınlar siyasi haklarında önemli bir hakkı elde ettiler. Bu konuda verilen mücadele neticesinde birçok yerde kadınlar eşit bir şekilde seçilerek siyasal yaşama katıldılar. Bu durum kadınlar adına son derece sevindirici bir durumdur. Kadınlar sözde değil özde ve işde hak ettiği eşitliğe sahip olabilmeliler. Bu konuyla ilgili yapılabilecek çalışmalar ve yasalar kadınlara verilen önemi de vurgulayacaktır. Yöneticilerin bu konuda samimi davranmaları gerekir. Kadınlarımızı yalnız 8 mart günü siyasal söylem ve eylemlerin konu mankeni değil, yaşamın tüm alanlarında paylaşımcı ve eşit haklardan yararlanabilecek insanlarımız olarak görmeliyiz. Kadınlarımız sivil toplum kuruluşları olarak birer çatı altında toplanarak, edinilmiş haklarının korunması ve edinilecek haklarınında çalışmalarına katılmaları gerekir. Birliktelikten doğan çalışmalar düzenli ve kalıcı çalışmaları gerektirir. Kadınlarımız sokak ve caddelerde 8 Mart’ı bir festival havasında değil de, yasal zeminlerde, konferans ve meclislerde haklarının alınmasında mücadele edenler olarak görülmeli. En önemli konu budur. 8 mart aslında kadın haklarının elde edilmesinde bir önemli gün olmalı. Tüm dünya kadınları da bu anlayışla Global oluşumlarını sağlayarak, ortak bir mücadele zemini oluşturmalılar. İşte asıl 8 mart bu mücadele anlayışıyla anlam kazanır. Tüm kadınlarımızın gününü kutlar, bu günülerinin haklarının alınmasına vesile olması düşüncesiyle nice 8 Mart’lar diliyorum.... Zerrin Aydın