HOLLANDA'DAKİ TÜRK GAZETECİLERE ÇAĞRI. Bazı facebook arkadaşlarım, gazeteci meslektaşım Fatih Özyar'ın tutuklanmasından sonra kendi görüşlerini yazıyorlar. Bunların arasında, tutuklamaya göbek atarcasına sevinmiş ifadeler var.

Bazı facebook arkadaşlarım, gazeteci meslektaşım Fatih Özyar’ın tutuklanmasından sonra kendi görüşlerini yazıyorlar.
Basın özgürsüzlüğü’nden en ağır cezayı alan bir Türk-Hollandalı gazeteci olarak kesinlikle belirteyim ki; Hollanda’da siyaset yapanlar ve haliyle ülke yönetiminde etkili olanlar ile medya mensupları, ‘Derin Devlet’ endişesi içinde hareket ediyorlar. Bu Derin Devlet etkisi öylesine güçlü ki, en demokrat geçinen siyasetçi dahi sözlerine ve hareketlerine dikkat etmek durumunda kalıyorlar.
Şahsen ben de basın özgürsüzlüğü kurbanı oldum.
Ben yorum-haberimde, cinayeti işleyenlere lanetler yağdırmıştım. Bu ara, Hollandalı kızlara bazı tavsiyelerde bulunmuştum. ‘Türkiye bir İskandinav ülkesi değil’ demiştim. Türkiye gibi ülkelerde giyim kuşamınıza dikkat edin, yarı çıplak vaziyette dolaşmayın, hareketlerinize dikkat edin’ demiştim. Bir ajans muhabiri beni aradı ve mülakat yaptı. Düşüncelerimi açık bir şekilde ifade ettim. Cinayeti yapanları tekrar lanetledim.
Böyle bir haberden sonra Hollanda’da yer yerinden oynadı tabii. Gazetelere ve haber portallarına gönderilen okuyucu mektupları içinde, ‘Kovun bu Müslüman köpeği’ diyenler ve ‘Vurun bu kahpe Türk’ü’ diyenler vardı.
Şimdi, hiç kimse kalkıp bana, ‘Maval okuyorsun, Hollanda’da fikir özgürlüğü de var, insan hakları da…’ demesin. Bunun aksini daha bir yığın örnekle ortaya koyabilecek deneyimlerim var.
Hatta bir araya gelin ve ortak bir bildiri yayınlayın.
Mersin’den kucak dolusu sevgilerle…
Önceki haberAB: Türklere vize muafiyeti gecikebilir
Sıradaki haberBerlin Eyalet Meclisi'nde 8 Türk kökenli milletvekili