Atatürk 1937âde OrtadoÄu için neler söyledi? Ulu önder neye karÅı uyarıda bulundu? Åimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiÄimiz için İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Museviler'in ve Hristiyanlar'ın nüfuzunun altına girmesine mani
Atatürk 1937âde OrtadoÄu için neler söyledi? Ulu önder neye karÅı uyarıda bulundu? Åimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiÄimiz için İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Museviler'in ve Hristiyanlar'ın nüfuzunun altına girmesine mani olacaÄız. Buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmiyeceÄiz.' Bu sözler Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e ait... Ankara'da çatlak Güney Lübnan'a konuÅlanması planlanan çokuluslu istikrar gücüne katkıda bulunmak isteyen BM üyesi ülkeler, bölgede çatıÅmanın sona ermesini beklerken, İsrail BaÅbakanı Ehud Olmert ise barıÅ gücü Lübnan'da konuÅlanmadan ateÅkes olamayacaÄını belirtti. Türkiye'nin bölgeye göndereceÄi barıÅ gücünün fonksiyonunun ne olacaÄı konusunda da Ankara'da 'fikir ayrılıÄı' bulunduÄu iddia ediliyor. Edinilen bilgilere göre, bazı birimler, bölgeye gönderilecek gücün, Hizbullah'a karÅı aktif görev almasını istiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, bugüne kadar, İsrail'le olan iliÅkilerini, hükümetlerden baÄımsız yürüttü. Peki Atatürk yaÅasaydı, Filistin'de devam eden insanlık dramı karÅısında acaba nasıl hareket ederdi? Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Åu anda İsrail'in iÅgali altında bulunan Filistin, bir diÄer ifadeyle 'Kutsal Topraklar' hakkında acaba ne düÅünüyordu? Atatürk halen yaÅasaydı, İsrail'e, NATO, AB ve ABD'ye karÅı acaba nasıl bir tavır takınırdı? Lübnan'da yaÅanan insanlık dramına müdahale mi eder, yoksa seyreder miydi? 'Emperyalist giremeyecek' İsrail'in Lübnan'a saldırısı nedeniyle dünyanın gündeminde olan 'Kutsal Topraklar'ın GeleceÄi' konusunda, haftalık yayın yapan Dünya Gündemi gazetesi, tarihi belgeyi geçen hafta yayımladı. Belgenin konusu Kutsal Topraklar ve Atatürk'ün 1937'de Meclis'te yaptıÄı bir konuÅmaya dayanıyor. Belgedeki imza ise dönemin İçiÅleri Bakanı Åükrü Kaya'ya ait. AÅaÄıdaki sözler Türk Devleti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e ait: 'Åimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiÄimiz için İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Museviler'in ve Hristiyanlar'ın nüfuzunun altına girmesine mani olacaÄız. Buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmiyeceÄiz. Biz Åimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet'e lakayt olmakla ittiham edildik. Fakat bu ittihamlara raÄmen Peygamber'in son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin, Selahaddin'in idaresi altında, uÄrunda Hristiyanlar'la mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun tahtında bulunmasına müsaade etmiyeceÄimizi beyan edecek kadar bugün, Allah'ın inayeti ile kuvvetliyiz.' İÅte belgenin tam metni Bazı çevrelerin Atatürk'le ilgili iddialarına son verecek olan bu belge, İçiÅleri BakanlıÄı Matbuat Umum MüdürlüÄü antetini ve 20 AÄustos 1937 tarihini taÅıyor. Dönemin İçiÅleri Bakanı Åükrü Kaya, CumhurbaÅkanlıÄı'na hitaben yazdıÄı ön sunuÅ yazısında 'Bombay Chronicle gazetesinin 27.8.1937 tarihli nushasında 'Filistin'e el sürülemez, Kemal PaÅa Avrupa'ya ihtar ediyor' baÅlıÄı altında bir yazı intiÅar etmiÅtir. Bu yazının Türkçe örneÄi iliÅik olarak sunulmuÅtur. Bu vesile ile saygılarımı tekrarlarım' diyor. Belgeden anlaÅıldıÄına göre Mustafa Kemal Atatürk'ün, Meclis'te yaptıÄı bu konuÅmayı, önce, Ankara'da Türkçe yayınlanan Hakimiyeti Milliye Gazetesi yayınlamıÅ. Hindistan'da yayınlanan Bombay Chronicle Gazetesi de bu açıklamayı Hakimiyeti Milliye Gazetesi'nden almıÅ. Aslı Ankara'da Milli ArÅiv'de 030 10 266 793 25 numaları dosyada saklı tutulan belgeye göre, Mustafa Kemal Atatürk'ün Kutsal Topraklar'la ilgili olarak Meclis'te yaptıÄı bu konuÅmanın tam metni Åöyledir: 'Araplar'ın Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip sözde istiklal kelimesine inandıkları ve bu uÄurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok Åayanı teessüftür. Araplar'ın arasında mevcud olan karıÅıklıÄı ve hoÅnutsuzluÄu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa birkaç sene Araplar'dan uzak kaldık. Fakat Åimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiÄimiz için İslamiyetin mukaddes yerlerinin Museviler'in ve Hristiyanlar'ın nüfuzunun altına girmesine mani olacaÄız. Binaenaleyh Åunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmiyeceÄiz. Biz Åimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet'e lakayt olmakla ittiham edildik. Fakat bu ittihamlara raÄmen peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin, Selahaddin'in idaresi altında, uÄrunda Hristiyanlar'la mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun tahtında (altında) bulunmasına müsaade etmiyeceÄimizi beyan edecek kadar bugün, Allah'ın inayeti ile kuvvetliyiz. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacaÄı ilk adımda bütün İslam aleminin ayaklanıp icraata geçeceÄine Åüphemiz yoktur.'



























