KARAMAN: PEYGAMBERİMİZ ŞEFKATLİ VE MERHAMETLİYDİ

Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’ın mübarek viladetleri münasebetiyle ilan edilen ‘Kutlu Doğum’ Belçika Tüek İslam Diyanet Vakfı konferans salonunda bir etkinlikle kutlandı.

KARAMAN: PEYGAMBERİMİZ TÜM CANLILARA MERHAMETLİYDİ Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’ın mübarek viladetleri münasebetiyle ilan edilen ‘Kutlu Doğum’ Belçika Tüek İslam Diyanet Vakfı konferans salonunda bir etkinlikle kutlandı. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç Dr. Fikret Karaman’ın verdiği konferansA T.C. Büyükelçisi Fuat Tanlay, Muavin Konsolos Hasan Solak, Brüksel Hükümeti Bakanı Emir Kır, Belçika Müslümanları Temsil Kurumu Başkanı Coşkun Beyazgül, Diyanet Müşaviri Ömer Faruk Turan, Belçika Türk Federasyonu Başkanı Zeki Yarol, Diyanet kadın Kolları Başkanı Dudu Akçalık, Camii imamları, dernek başkanları ve kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunması ardından Fatih Camii İmamı Ömer Bektaşâ€™ın Kuran-ı kerim’den ayetler okumasının ardından kürsüye gelen Din Hizmetleri Müşavir vekili Ali Gün’ün açılış konuşmasını yaptı. Gün, ayet ve hadisler ışığında Hz. Muhammed’i anlattı. Bakan Emir Kır’ın kısa bir selamlama konuşması yaparak, “Bu gün İslam’ın önemli bir şahsiyeti olan Hz. Muhammed’in kutlu viladeti için buradayız. Geçtiğimiz gün İslam bilim adamı olan Mevlana burada bir kilise’de anıldı. Bende o gösteriyi izledim çok duygulandım. O programda bir çok Belçikalı da vardı. Bir kilise’de bir islam filozofunun anılması hoşgörü adına güzel bir örnekti. İslam barış dinidir. Malatya’da yaşanan olayın yaşanmaması için birlik beraberlik ve hoşgörü ortamlarına ihtiyacımız var. Burada gördüğüm bu güzel ortamı her tarafa yansıtmalıyız. Çocuklarınızı okutun, onların en iyi bir şekilde eğitim almalarını sağlayınız. Bu vesileyle hepinizin kutlu doğum gününü tebrik ediyorum” dedi. Daha sonra ‘İnsanlara ve tüm canlılara gönderilen rahmet Peygamberi Hz. Muhammed’ başlıklı konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Doç Dr. Karaman, bu günü organize edenlere ve konferansa katılanlara teşekkür ettikten sonra konuşmasını şu sözleriyle sürdürdü: “Saygıdeğer Büyükelçim Bakanım ve sevgili davetliler hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bilindiği gibi İslam’ın yüce peygamberi Hz. Muhammed (sav)’in mübarek viladeti nedeniyle başlatılan bu ‘Kutlu Doğum’ etkinlikleri başta Türkiyemiz olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde etkinliklerle anılmakta. Bu günlerde iki güzel bayramı birlikte yaşamaktayız. Bir taraftan Kutlu doğumu, bir taraftan da 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyoruz. Her iki gününüzüde tebrik ediyorum. Biz zengin bir tarihe sahibiz. Bizim tarihimizde dinimize ve din büyüklerimize karşı büyük sevgi ve saygı vardır. Biz her alanda Kuran ve sevgili peygamberimiz’in güzelliklerinden istifade ediyoruz. Müslümanlar gerçekten İslam’ı öğrenmek istiyorsa Hz. Resulullah’ın örnek yaşantısına bir göz atsınlar. O’nu yakından incelesinler. O’nun yalnız insanlara değil, diğer ruh taşıyan varlıklara karşı da ne kadar şevkatli ve merhametli olduğunu göreceklerdir. Biz O yüce şahsın yaşamındaki her kare’de onun merhametini görmekteyiz. O yüce şahsiyet, bizzat kendi ağzıyla ‘ben yeryüzüne, insanlığa bir muallim, bir eğitici olarak gönderildim demekte. Bizler insanlığa Peygamberimizin insanlığı onure eden sözleriyle anlatmalıyız. Peygamberimiz şefkatli, merhametli ve son derece de hoşgörülü biriydi. İnsanlar arasında bir yanlış gördüğünde onu o insana adını çağırarak düzeltmesini söylemezdi. Yanlışları verdiği hutbelerde örneklerle anlatır insanların onurunu kırmadan onları uyarırdı. Unutmayalım ki Resulullah’ın geldiği dönem çok cahil ve zor bir dönemdi. Resulullah bu insanları eğitinceye onları doğru yola davet edinceye kadar bir çok zorlukla karşılaştı. Ancak o ağırbaşlı ve güzel sözleriyle insanları doğru yola davet ediyordu. Peygamberimiz tüm bu iyi niyetine rağmen zaman zaman saldırılara maruz kalıyordu. Mekke’den Medine’ye göçerek burada ilk kardeşlik aktini gerçekleştirerek, birbirine düşman olan insanları kaynaştırdı dost etti. Peygamberimiz döneminde Müslümanlar hep savunmada kaldılar. İslamda saldırı yok savunma vardı. Bu nedenle de Bedir ve Hendek savaşları hep savunmaya yönelik oldu. İslam adı üzerinde barış dinidir, hoşgörü dinidir. İslam Peygamberi diğer canlıların yaşam hakkına çok dikkat edilmesi gerektiğini hadislerinde buyurmakta. O yüce Peygamber, çocukların, kadınların, yaşlıların, hayvanların hatta ağaçların korunması gerektiğini tekidle ifade eder, bu konuda örnek davranışlarda bulunurdu. Bu gün bir merhamet ve şefkat kimliğiyle insanlığın hatta alemin bir peygamberinin sevdalıları olarak tüm insanlığa örnek davranışlar sergilemeliyiz. Peygamberimiz zamanında Hıristiyan ve Yahudilerle de komşuluk ilişkilerinde bulunmuş 'İslam’a mensup olanlardan tüm insanlar emin olalıdırlar' sözüyle diğer semavi dinlere mensup insanlarla iyi komşuluk yapılması onlarla dostluk ilişkilerinde bulunulması gerektiğizi zaman zaman vurgulamış ve kendisi bizzat örnek teşkil etmiştir. İnsanları inançlarında, kültürlerinden dolayı aşağılamak, hakaret etmek ve saldırmak kesinlikle İslam’da yoktur. Rahmet peygamberi olan Hz. Muhammed’e bizim insanlarımız asırlardan beri sevgi ve saygıyla yaklaşmış, Allah’ın ve O yüce peygamberin adıyla tüm hayırlı işlerine başlamışlardır. Peygamberimiz eğitime önem vermiş çocuklarınızın ayrım yapmadan eğitilmesini önermiştir. Bu nedenle burada yaşayan çocuklarımızın muhakkak eğitilmesi iyi bir yerlere gelmesi gerekir. Onları mutlak surette okutun. Rahmet ve şevkat Peygamberin mübarek Kutlu doğumunu hepinize tebrik ediyorum” dedi. Daha sonra kürsüye gelen Büyükelçi Tanlay konferansı düzenleyen ve konuşmacı Doç Dr. Fikret Karaman’a teşekkür ederek, ‘Sayın hocamızı dikkatle dinledik. Kendisine verdiği bilgileden dolayı teşekkür ediyorum. Özellikle eğitim ile ilgili görüşlrine bende katılıyorum. Çocuklarımızı muhakkak eğitmeliyiz. Bu vesile ile bende gerek sizlerin gerekse tüm vatandaşlarımızın kutlu doğum’unu tebrik ediyorum. Davetlilere Kuran-ı Kerim ve gül hediye edildi. Yemek ikramıyla program son buldu. DOÇ. DR. FİKRET KARAMAN KİMDİR? Karaman, 1954 yılında Elazığ’ın Baskil İlçesinde doğdu. İlköğretimini kendi ilçesinde, İmam Hatip Lisesini de Malatya ve Kahramanmaraşâ€™ ta bitirdi.1972 yılında Erzurum Yüksek İslam Enstitüsüne kayıt oldu ve 1976 yılında mezun oldu. İlk göreve 1976 yılında İstanbul Müftü Yardımcısı olarak başladı. Daha sonra sırasıyla Hekimhan, Safranbolu ve Akçakoca ilçelerinde Müftülük yaptı.1988 yılında Erzincan İl Müftülüğüne, 1993 yılında ise Elazığ İl Müftülüğüne naklen atandı. Ağustos 2001-Mart 2002 tarihleri arasında Viyana Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği görevini tedvirle yürüttü.24.07.2002 tarihinde Paris Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliğine atandı. Doç. Dr. Fikret KARAMAN bu hizmet süresi içerisinde Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Mastır, Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde ise doktorasını tamamlayarak 1994 yılında doktor unvanını aldı.1997 yılında doçent oldu. Doç. Dr. Fikret KARAMAN 30.06.2003 tarihinde Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığına atanarak 01.08.2003 tarihinde görevine başladı. Evli ve üç çocuk babası olup, Arapça ve Fransızca bilmektedir. www.belcikahaber.be