UETD Brussels, Türkiyeâdeki 11.inci Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili yaşanan antidemokratik gelişmelere ilişkin tutumunu kamuoyuna açıklamayı gerekli görmüştür.
Belçika'da bulunan UETD Brussels, Türkiyeâdeki 11.inci Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili yaşanan antidemokratik gelişmelere ilişkin tutumunu kamuoyuna açıklamayı gerekli görmüştür. Türkiyeânin siyasal tarihinde onarılması güç yaralar açan askeri müdahele dönemlerinin artık geride kaldığı, Türkiyeânin başta siyasi partileri olmak üzere, sivil toplum örgütlerinin demokrasi kültürü ve deneyimlerinin olgunluk seviyesine ulaştığı var sayılan bir zamanda meydana gelen olaylardan Avrupalı Türkler olarak büyük bir üzüntü duymaktayız. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, demokrasinin vazgeçilmez ilkesidir. Siyasi partiler de bütün gücünü halktan alır, devlet kurumu nezdinde halkı korunaklı kılar. Bu nedenle, bir siyasi parti halkın gücü dışında başkaca güçlerin desteğine sığınarak iktidar arayışında bulunamaz. Ne yazık ki, Türkiyeâde olan da tam olarak budur. Son tartışmalar gösteriyor ki, sistem içinde muhalefet görevi verilen bir siyasi parti, açıkça askerin ve yargının siyaset üzerinde baskı kurmasına çalışmış ve bu yoldan kendilerine iktidar edinme arayışına girmiştir. Bu kabul edilemez bir durumdur. Askerin siyaset üzerinde ki vesayetini ima eden sistemler, vesayetin ölçüsü nispetinde demokrasi özürlüdür. Türkiye, siyasette istikrar, ekonomide hissedilir ölçüde büyüme ve uluslararası itibar edinmişken, AB üyeliği yolunda â kimi zaman zorlukları olsa da â kararlılıkla yürürken karşılaştığımız bu siyasi karmaşa Türkiyeânin çıkarlarına hizmet etmemektedir. Bizler Avrupalı Türkler olarak, Türkiyeânin başta demokrasi, insan hakları, bireysel hak ve özgürlükleri genişleten, yabancı yatırımcıların güven duyduğu bir Türkiye ile gurur duyarken, Genelkurmay Başkanlığının yayınladığı bir bildiriyle demokrasiye müdahele edeceği kuşkusu vermesinden derin bir mahçubiyet duyduğumuzu bildirmek isteriz. Bu gelişmeler, bizi olduğu kadar Avrupaâdaki Türkiye dostlarını da üzmekte ve onların Türkiyeâyi savunmak konusunda ellerini zayıflatmaktadır. Aksine, her fırsatta Türkiye aleyhine çalışan kişi, kurum ve lobilerin Türkiye aleyhine yürüttüğü kampanyaları güçlendirmiştir. Türkiyeânin siyasal tarihinde yer alan askeri müdaheleler ne sistemin, ne demokrasinin ve ne de Cumhuriyet değerlerinin yücelmesine hizmet etmemiştir. Türk milletinin de arzusu, insan haklarına saygılı, bireysel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, ekonomik değerleri yüksek, kalkınmış, tam demokratik bir Cumhuriyettir. Anayasa Mahkemesinin kararından hemen sonra alınmış erken seçim kararını olumlu bir gelişme olarak kabul ediyoruz. Siyasal sistemin zorluklarının yine halkın tercihleriyle aşılacagına, bu yolla Türkiyeânin uluslararası toplumda kaybettiği prestijinin kısa sürede restore edilip siyasetin kendi kulvarında işleyeceğine inancımızı koruyoruz. Sivil, özgür, kalkınmış, tam demokrat bir Türkiye, Avrupalı Türklerin de gerçek bir arzusudur. Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz. Eşref Yağcıoğlu UETD Brussels Başkanı 3 Mayıs 2007