Kimileri şehitlerine, kimileri de ceplerine ağlamakta...

Celil GÜNDOĞDU Sayın okurlar, Şehitleri ve askerliği golgeleyen yeni senaryolar. Belçika’da son zamanlarda yeni bir konu olarak tartışmaya açılmakta.

Celil GÜNDOĞDU Sayın okurlar, Şehitleri ve askerliği golgeleyen yeni senaryolar. Belçika’da son zamanlarda yeni bir konu olarak tartışmaya açılmakta. Tartışılan konu ise askerlik yapılsın mı? Belçika ile Türkiye arasında savaş çıkarsa hangi cephede yer alırsınız? (Belçika’da yaşayan Türk kökenli vatandaşlar için) gibi ilk bakışta anlamsız ve gereksiz gibi sorulan sorular ile kafalar bulandırılmak istenmekte. Bu soruları soranların kendilerine göre gerekçeleri ise daha da düşündürücü. Bu soruları soranlar. ‘Bizler burada Belçika vatandaşıyız. (aynı zamanda Türk vatandaşlığını da taşımaktalar) Askerlik yapmak mecburiyetinde miyiz? Biz para ödemek zorunda mıyız? Askerlik korkusu çocuklarımızın psikolojisini bozuyor bu nedenle askerliğe karşıyız. Bu nedenle bizler askerlikten muaf tutulmak istiyoruz’ diye çıkışlarda bulunmaktalar. Bu sözlerin ilk bakışta masumane talepler olduğunu görürsünüz ama, aslı öyle değildir. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ön planda bulunan siyasetçilere bir dönem hep aynı ağızlardan ‘Ermeni soykırımını tanıyor musunuz? Şahıs ‘hayır tanımıyorum’ dediğinde malum çevreler ‘seni gidi inkarcı seni!’ diye bulundukları toplumlara jurnalcilik yapıyorlardı. Bakınız son günlerde bu ‘Ermeni kartı’nı elinden düşürenler yeni kartlarla yeni oyunlara başladılar. Türk toplumunun en hassas olduğu askerlik konusunu aşağılamaya, hafife almaya başladılar. Bu senaryoyu yazanların kendileri bu oyunları sahnelemeye cesaret edememektedirler. Çünkü: kendileri bu söylemleri söyleyince Türk toplumunda zemin tutmayacağını çok iyi bildikleri için, yine içimizden birilerini görevlendirerek bu söylemlerin yüksek seslerle ifade edilmesini sağlamaktalar. Önceki ‘Sözde Ermeni Soykırımı’nı sahneleyenlerde aynı aktörlerdi ve aynı taktikler uygulandı. Türk milleti için diğer milletlerin söylediği güzel bir söz vardır. ‘Türk milleti, asker bir millettir. Her Türk evladı asker doğar, asker ölür’ sözleri Türk milletinin cesaret ve mertliğini ifade etmesi anlamında kullanılmıştır. Birileri kendi milliyetinden haya ediyorsa o onun sorunudur. Türk milleti askerine sahip bir millettir. Askerlik görevini de vatandaşlık görevinin ötesinde sevgiyle ve coşkuyla yapmaktan da gurur duymakta. Avrupa’da çifte vatandaşlığını elde etmiş vatandaşların da askerliklerini yaptığını biliyoruz. Türk vatandaşlığının verdiği sorumluluk ve yükümlülüklede her Türk genci seve seve askerliğini yapmakta. Türk vatandaşlığını sürdürenlerin de doğal olarak her Türk genci gibi askerliğini yapmasıda zorunludur. Birilerinin hem Türk hem de Belçika vatandaşlığını alarak, Benim çocuklarım Belçikalı onlar askerlik yapmak zorunda mı? Benim çocuklarım Belçikalı. Belçika’da askerlik yoksa benim çocuklarım neden Türkiye de askerlik yapsın? gibi sözler masumane söylemlerin ötesinde art niyeti içermekte. Bakınız siz tek olarak Belçika vatandaşıysanız, Türk vatandaşlığından çıkmışsanız zaten böyle bir askerlik sorununuz ve sorumluluğunuz yok. Ancak, Belçika vatandaşlığı yanında Türk vatandaşlığınıda muhafaza ediyorsanız elbette Türk vatandaşlık sorumluluğu çerçevesinde diğer Türk gençleri gibi sizin de erkek çocuklarınız askerliğini yapacaktır. Bu vatani bir görevdir. Yapmamak istiyorsanız vatandaşlıktan çıkarak bu sorumluluktan kurtulursunuz. Bu günlerde biz bunları tartışırken Türkiye’nin milli birliğine yönelik saldırılarda nice genç askerlerimiz şehit düşmekte ve düşüyor. Sizlerin evlatları ana kuzusu da vatan için şehit düşen genç askerlerimiz ana kuzusu değil mi? Sizler cebinizi düşünürken birileri evlatlarını vatan uğruna şehit veriyor. Kolları bacaklarını kaybeden askerlerimizi, gazilerimizi neden düşünmüyorsunuz.? Bu söylemler emperyalistlerin söylemleri olup, gençlerimizi askerlikten soğutmaya yönelik sinsi ifadelerdir. Toplumumuzun önünde olan insanların bu konularda daha dikkatli davranmaları gerekir. Bu söylemler şahsi egoları tatmin etmeye yönelik basit söylemler değildir. Bu söylemler Türkiye’nin birliğine yönelik söylemlerdir. Türkiye’nin teminatlarından olan ve Atatürk’ün en hassas olduğu askerlik kurumunu Avrupa’da hem de kendi insanlarımız tarafından tartışmaya açılması esef vericidir. Bu konuyu seslendirenlerin kendilerini Atatürkçü olarak ifade etmeleri de daha da esef vericidir. Toplumların değer yargılarını şahsi menfaatleri için kullananları şiddetle kınıyorum. Belçika’nın barış ortamını hiç bir kimsenin bozmaya burada yaşayan Türk kökenli vatandaşları itham altında bırakmaya hakkı yoktur. Kendi değerlerine saygılı olmayanların başkalarının değerlerinede saygılı olmadıkları bir gerçektir. Sözlerimi bir azeri atasözüyle noktalamak istiyorum ‘Özünü bilmeyenler, sözlerini de bilemezler’... Saygılarımla.... Not: Vatan uğruna şehadet şerbeti içen tüm şehitleri rahmet ve saygıyla anıyorum...