Ermeni diasporasının, Avrupa Parlamentosu'nda gerçekleştirdiği 2 günlük toplantıda konuşan AB Komisyonu
Ermeni diasporasının, Avrupa Parlamentosu'nda gerçekleştirdiği 2 günlük toplantıda konuşan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Franco Frattini, soykırım iddialarıyla ilgili olarak, "Tanıma, uzlaşının ilk adımıdır" dedi Avrupa Parlamentosu (AP), Ermeni diasporasının önayak olduğu iki günlük bir toplantıya ev sahipliği yapıyor. "Anma, propaganda ve baskı" unsurlarının aynı potada eritilmeye çalışıldığı bir boyuta sahip olan toplantıya katılan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkan Yardımcısı Franco Frattini, kurumunun resmi tutumunu aşan açıklamalarıyla dikkat çekti. Frattini, "soykırım" iddiaları konusundaki kişisel görüşünü, "Tanıma, uzlaşmanın ilk adımıdır" şeklinde formüle etti. Toplantı sırasında yaptığı konuşmada sadece AP'nin 20 yıl önce "soykırım" iddialarıyla ilgili olarak aldığı karara atıf yapmakla yetinen ve dengeli mesajlar vermeye çalışan Frattini, basın mensuplarına verdiği mesajlarda farklı bir yaklaşım sergiledi. Toplantı sırasında, AB ülkeleri arasında 1915 olayları konusunda farklı yaklaşımlar olduğunu ve bunlara saygı duyulması gerektiğini söyleyen Frattini, kişisel görüşünü, "Tarihi konular hakkında daha net görüşlere sahip olmamız gerekli. Tanıma konusu içeriden gelmeli. Türkiye'nin diyalog ve uzlaşı doğrultusunda adım atması olumlu bir gelişme olur. Tanıma uzlaşının ilk adımıdır" şeklinde açıkladı. Empoze edemeyiz AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun birkaç gün önce yaptığı "soykırım" iddialarının tanınmasının teknik olarak bir önkoşul olmadığı yönündeki açıklamasına katıldığını söyleyen Frattini, "Şu aşamada tanıma doğrultusunda bir yaklaşım empoze etmek yerinde olmaz. Zaten bu konuda üye ülkeler ve Komisyon içinde de farklı görüşler var" dedi. Almanya örneği Türkiye'nin kendi kendine adım atmasının önemli olduğunun altını çizen Frattini, Almanya'nın Yahudi soykırımıyla ilgili yaklaşımını örnek gösterdi. Frattini, AB'nin Reform Antlaşması'nı devreye sokmasının ve dış politikada tek sesle hareket edebilecek bir aşamaya gelmesinin ardından bu konuda ortak bir tutum belirlenebileceğini söyledi. AP'nin en büyük siyasi grubu olan Hıristiyan Demokratların himayesinde gerçekleşen toplantıda Ermeni diasporası bir taşla üç kuş vurmayı hedefliyor. Diaspora bir yandan AP'nin 1987'de "soykırım" iddialarını resmen tanıdığını unutturmamaya çalışıyor, öte yandan da bu iddiaların AP belgelerinde net bir şekilde yer alması için baskı ortamı oluşturuyor. Son Türkiye karar taslağında, "soykırım" iddialarıyla ilgili atfın doğrudan yapılmaması diasporayı oldukça rahatsız etmiş durumda. Diasporanın son hedefini ise Türkiye aleyhindeki propagandanın en üst düzeyde tutulması oluşturuyor. Dink'e özel bölüm Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan'ın davetliler arasında yer almadığı toplantıda İstanbul'da öldürülen Hrant Dink'in anısına özel bir film gösterimi yapılacak olması da diasporanın "propaganda esnekliğini" gösterir nitelikte. Ãlümünden önce benzer nitelikteki toplantılarda Dink'e, "Türkiye'nin kuklası" etiketini yapıştıran ve sert şekilde eleştiren diaspora, tam bir "U dönüşü" gerçekleştirerek Dink'i kucaklayan bir yaklaşım içine girdi. Toplantıda Dink'e ithafen "soykırım" iddialarıyla ilgili bir film gösterildi. Komisyon mesafeli Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Başkan Yardımcısı Franco Frattini'nin son açıklamalarının tersine "soykırım" iddialarına mesafeli bir yaklaşım içinde. Komisyon, bu iddiaların tanınmasını müzakerelerin devamı için teknik anlamda bir şart olarak görmüyor ve tanıma konusunu öne çıkarmaktan özenle uzak duruyor. Bu konudaki en net açıklama Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso'dan geldi. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ndeki oturumun gerçekleştirildiği gün soruları yanıtlayan Barroso, AB Komisyonu'nun tarihi olayların siyasete alet edilmesine karşı olduğunu söyledi. 1915'te yaşanan olayların, "çok hassas ve acı veren" bir niteliğe sahip olduğunu vurgulayan Barroso, "Kurbanlara ve tarihe saygı gereği bu tür konuların siyasete alet edilmesine karşıyız" dedi. Barroso, "soykırım" iddialarını tanımanın teknik anlamda bir kriter olmadığını da ifade etti. Avrupa Parlamentosu (AP) ise Komisyon'dan farklı bir çizgiye sahip. AP, 1987'de aldığı bir kararla "soykırım" iddialarını resmen tanıdı. O tarihten bu yana da Türkiye'yle ilgili raporlarda bu iddialara yer veriyor. AB ülkeleri arasında konuyla ilgili ortak bir tutum yok. kaynak: milliyet