-- Türkiye, Ermeni sorunu ve PKKâya yaklaşım açısından Batıânın kendisine kırıcı davrandığı duygusunu yaşıyor--
KANACK: "SULTANâIN MİRASI" -- Türkiye, Ermeni sorunu ve PKKâya yaklaşım açısından Batıânın kendisine kırıcı davrandığı duygusunu yaşıyor-- Brüksel, 18/10 (BYE)---Tirajı haftada 125 bin olan Knack dergisinin 17-24 Ekim 2007 tarihli sayısında yukarıdaki başlık altında Hubert Van Humbeeck imzasıyla yayımlanan haber-yorumun çevirisi şöyledir: Olayların üzerinden yaklaşık yüz yıl geçse de, gerçekte ne yaşandığı sorusu sorulmaya devam ediyor. İstanbulâda yaşanan birkaç saldırının ardından, Osmanlı İmparatorluğu, 1915 yılında yani 1. Dünya Savaşıânın tam ortasında, ülkede yaşayan Hıristiyan Ermeni azınlığıa duyduğu güveni kaybetti. Köyler boşaltıldı ve yakıldı. Şehirlerdeki Ermeniler, araçlara bindirilerek Suriyeâdeki kamplara götürülmek üzere korkunç bir yolculuğa çıkarıldı. 1.5 milyon insan, sonradan soykırım adı verilecek olayda hayatını kaybetti..Türkiye birçok insanın korkunç şartlar altında öldüğünü inkâr etmiyor, ancak bir halka karşı planlanmış katliamın olduğunu inkâr ediyor. Osmanlı imparatorluğuânun halefi olan Türkiye Cumhuriyeti, 1915 olaylarından soykırım olarak bahsedildiğinde, her defasında, şiddetli tepki gösteriyor. Fransa, geçen yıl Meclis Genel Kurulu Ermeni soykırımını reddetmenin suç sayılmasını öngören bir yasayı onamak istediğinde, bunu yaşadı. Türkiyeâde de, ilgili makamlardan Ermeni sorununda bir uzlaşmaya varılması talebinde bulunan gazeteci ve yazarlar hakkında davalar açıldı. Sene başında, Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink, İstanbulâda genç bir Türk milliyetçi tarafından öldürüldü. Türkiyeânin, ABD Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komitesi'nin âErmeni Soykırımıânı kabul eden karar tasarısını kabul etmesine karşı tepki göstermesi zaten öngörülebilirdi. Ankara, Washington Büyükelçisini âistişareâlerde bulunmak üzere geri çağırdı. Başkan Bush, Komitenin âTerörle mücadelede önemli bir müttefikeâ zarar vermiş olmasından üzüntü duyduğunu açıkladı.. Sözkonusu karar tasarısı talihsiz bir zamana denkgeldi. Ãncelikle, Amerikalıların Türkiyeâye ihtiyacı var. Irakâta bulunan orduların ihtiyacı olan ikmalin büyük bir kısmı Türkiye üzerinden yapılıyor. Ãstelik bu hafta, Türk Parlamentosu, Hükümetin, Irakâtaki PKK kamplarına girme talebi konusunda bir karara varacak.. Geçen hafta, PKKânın Türkiyeâye saldırıları sırasında otuz kişi hayatını kaybetti. Türkiye, olası bu baskınıyla Irakâın kuzeyinde Kürtlerin şiddetli tepkisini de göze alıyor. Bu bölgenin Amerikanâın koruması altında neredeyse bağımsız denilebilecek bir statüsü var. Eğer işler kötüye giderse Washington ne birinden ne de ötekinden vazgeçemeyeceği iki müttefiki arasında sıkışıp kalacak. Ankara, ABDânin PKK kamplarının kapatılması için Iraklı Kürtler üzerindeki nufüzunu şimdiye kadar kullanması gerektiğini düşünüyor. Türklerin öfkesi de büyük ölçüde bundan kaynaklanıyor. Aynı zamanda, Avrupaânın Türkiyeânin AB üyeliğine karşı direnç göstermesi de Türkiyeânin kendisini aşağılanmış hissetmesine yol açıyor. Müzakereler devam ediyor ancak, Brüksel aslında verdiği sözden dönmek için bir çıkış yolu arıyor. Sonuç: Türkiye kendi bölgesine geri çekiliyor ve bunun sonucu olarak İranâla hatta Hamasâla kısa süre önce anlaşmalar imzaladı. Türkiyeânin Avrupa Birliğinin bir üyesi olabilmesinin bir şartı da, kendi tarihi iye yüz yüze gelmesidir. Bugünkü Türkiye Cumhuriyetiânin, Osmanlı İmparatorluğuyla hiçbir alakasının olmadığı doğrudur. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, İmparatorluğun kültürel ve tarihi mirasını üstleniyor. Ermeni meselesi de bunun bir parçası. Eğer Türkiye Avrupaâda bir rol oynamak istiyorsa bu tartışmayı yapmak zorundadır.