BELÃIKADA TÃRK GAZETECI, YAZAR, SIVIL KURULUS YÃNETICISI OLMAK
BELÃIKADA TÃRK GAZETECI, YAZAR, SIVIL KURULUS YÃNETICISI OLMAK Belçika da gazeteci olmak bir yerde güzeldir, beklentisi olanlar ve baÅarı merdivenlerini tırmanmak için büyük mücadele vermek gerekir. Yeri geldiÄinde bazı toplumları karÅına alabilirsin. Bazen de sevilir baÅ tacı edilirsin (bunu pek göremiyoruz). Birde eline fotoÄraf makinası alıp, her yerde görünmek ve: "Ben gazeteciyim gördünüz mü? Büyük adam oldum, ünlü oldum ilhâ¦" gibisinden caka satanlarda vardır. Aslında bu tip kiÅilere sorarsan: "Basın kartınızı görebilir miyim?" diye. AlacaÄınız cevap ise: "İnternet sitem de habercilik yapıyorum, kimi; Cemaatimizin gazetesine haber gönderiyorumâ¦" gibisinden olur. Açık ve net bir Åekilde Gazeteci olduÄunun resmi belgesi yoktur. Ciddi bir gazete veya dergide de pek haber ve yorumları da yoktur. Ama gazeteciyiz iÅte. Yazar olmak; İlmi, edebi, siyasi, kültürel konularda bir eseri olmaksızın, kendi duygu ve düÅüncelerini kendi parasıyla, üç-beÅ yüz bastırıp kendi çevresinde daÄıtan reklam eden ve Edebiyat, siyasi çevrelerle bir ilgisi olmayan Ali'nin veya Fatma'nın aÅk ve gurbet duygularını teÅhir eden sayfalar. Yazariz iÅte. Belçika da dernekçilik artık moda haline geldi, birde baÅkan olursan bunun nefsani ve riyası güzel olur. Büyük adamsın be abi vesselam.. Dernek derken samimi olarak kuruluÅ amacına göre hizmet etmeye çalıÅan samimi insanların bir araya gelip (Ãye çoÄunluÄu önemli deÄil) güzel hizmetler sunmak, gecesini gündüzüne katıp fedakarlıÄı ön plana çıkartıp Åöhretten uzak kalan nadide insanlarda yok deÄil. Onlar toplumun görünmez kahramanlarıdı r. DernekçiliÄin diÄer yüzü ise; bazı derin yerlere arkasını dayayıp, temsile kalktıÄı toplumu deÄil verilen emirlere göre (aldıÄı nemalara gebelikten dolayı) hareket edenlerde yok deÄil çoktur. Birde vergisi olmadıÄı için, kahvehaneleri dernek statüsünde çalıÅtıran insanlarımızda vardır, aslında bunlar samimi ticari deseler de farkında olmadan topluma hizmet etmekteler, öyle veya böyle. En azından günlük gazete alıp herkes okumakta veya bulmacalarını doldurmaktalar. Hizmet erbabı olmak; hiçbir kuruluÅa yönetici üye olmadan samimi olarak imkanları yettiÄince münferiden ve bazı kuruluÅlara yardımcı olarak hizmet aÅkıyla yanan insanlar ayrı bir yer tutarlar. Kimileri Åöhret kimileri de isimsiz kahramanlar olarak toplumda ön plana çıkmazlar. Eli kalem tutan herkes yazar bazı çarpıklıkları veya güzel bir olayı kritik (eleÅtirirler) yaparlar. YanlıÅ olanların düzeltilmesi bir daha yanlıÅların yapılmaması ders alınması için yazarlar. Acaba düzelir mi diye, kimi de sırf muhalefet yapmak için çala kalem saldırırlar. Güzel bir olayda görülmeyen çarpıklıklar ve yanlıÅlıkları kritik yapmak güzel bir olaydır. Gel gör ki fincancı katırlarını ürkütmeyesin. Senin iyi niyetle yaptıÄın kritiÄi karÅındaki insan anlayamıyor ve kendisini övmüyorsan göklere çıkartmıyorsan o zaman vay haline. EÄer ki, yaptıÄın kritik dikkate alınır aÄır eleÅtirsen dahi yapılan hatalar tekrardan gözden geçirilir ve düzeltilseydi neticede herkes memnun olur ve sevineceÄi bir durum vasıl olurdu. Yapılan kritikler eÄer ki, dikkate alınsaydı, hatalar düzeltilir ve yapılması gerekenler tecrübeyle madalya alacak kadar güzel ve teÅvik edilirdi. Bu yazımda Åahısları, kurumları ele alarak yazmadım. Kimse de üzerine alınmasın. Sadece yaÅadıÄımız Belçika da bu gibi konularda biraz kendimize gelip, yapılan icraatlarda profesyonelliÄ e doÄru gitmek için bir tavsiye, aynı zamanda kendi yerimizin neresi olduÄunu göstermektir. Ahmet AYTAÃ