Sayın okurlar, BildiÄiniz gibi dün TBMM'inde Türk Askeri'nin Lübnan'a gönderilmesi ile ilgili karar 340 evet, 192 hayır ve 1 çekimser oyuyla kabul edilmiÅ askerimizin ateÅ hattına gönderilmesine onay verilmiÅ oldu. Muhalefetin tüm çabalarına raÄ
Sayın okurlar, BildiÄiniz gibi dün TBMM'inde Türk Askeri'nin Lübnan'a gönderilmesi ile ilgili karar 340 evet, 192 hayır ve 1 çekimser oyla kabul edilmiÅ, askerimizin Lübnan'a gönderilmesine onay verilmiÅ oldu. Muhalefetin tüm çabalarına raÄmen çıkan karar, yakında yürürlüÄe girecek ve askerimiz Lübnan'a gidecektir. Bu kararın çıkacaÄı ve bu konuda AKP'nin büyük bir çaba sarfedeceÄi baÅından belliydi. Daha karar çıkmadan Lübnan'a gitmesi muhtemel Türk askerlerinin nereye yerleÅtirileceÄi,ne gibi görevler alacaÄı ve gidecek birliÄin kara veya denizci mi? olduÄu tartıÅmaları bu kararın çıkacaÄı sinyalini vermiÅti. Yine karar öncesi bazı üslerin ve limanların mütteffiklere açılması gibi askerlerin nereden hareket edebileceÄi hatta hangi birlikten askerlerin gideceÄi gibi ön hazırlıklar zaten vardı. Tüm bu geliÅmelerde sonu belli olan bir kararın çıkmasının güçlü sinyalleriydi. Hayırlısı bakalım bu karardan Åahsen Türk toplumunun büyük bir kesiminin rahatsız olduÄu gibi bende rahatsızım. Askerimizle birlikte Türkiye'nin bir oyun'un içine çekildiÄi düÅüncesi ve endiÅesini yaÅamaktayım. Bir çok ülkenin katılmadıÄı bu Lübnan labirentine bizim askerlerimizin barıÅgücü altında gönderilmesine elbette itirazımız yok. Türk halkı da, Türk askeri'de barıÅtan yana. Ancak, Amerika ve İsrail'in Büyük OrtadoÄu Projesi ve bölgede yeni sınırların oluÅturulmasında Åu an BM bir araç olarak kullanılacaktır diye düÅünüyoruz. Yeni OrtadoÄu Projesinin en büyük engeli durumunda olan Suriye ve İran'ın köÅeye sıkıÅtırılması ve nihai hedefte bu iki ülkeye saldırı yapılması için Lübnan'a BM bünyesinde mütteffikler oluÅturulmakta. Lübnan'da katliam yapan İsrail Hizbullah karÅısında köÅeye sıkıÅınca, Amerika'nında devreye girmesiyle böyle bir takdiÄe baÅvuruldu. Bu taktik her açıdan İsrail'in iÅine geldi. Ãnce Filistin ardından da Lübnan'a karÅı soykırım yapan İsrail, dünyanın gözünün içine baka baka içlerinde çocukların da bulunduÄu binlerce insanı öldürdü, yaraladı ve milyonlarca insanı da göçe zorladı. SavaÅ suçları iÅleyen İsrail cezalandırılması gerekirken adeta mükafatlandırıldı. İsrail, Amerika'nın sayesinde BM'den de ciddi tepki almadı. İsrail Lübnan bataklıÄından bir an evvel kurtulmak için dünyadan yardım istedi ve arkasında yıkık bir Lübnan'ın enkazını kaldırması içinde BM'yi ABD kanalıyla görevlendirdi. BM gücü'nün asıl hedefi İsrail'i korumak olacak. Kendisini ve halkını savunan Lübnan ve Hizbullah bu güç tarafından pasifize edilmek istenecek çünkü ABD ve İsrail bunu istiyor. Askerlerimiz İsrail'in baÅedemediÄi Hizbullah güçleriyle karÅı karÅıya getirilecektir. Hizbullah lideri Nasrallah 'elimizdeki silahları vermeyiz halkımızın güvenliÄi için saklayacaÄız' dedi. BM güçlerinin nihai hedefide Hizbullah'ı silahlardan arındırmaktır. Ancak Hizbullah'ın böylesi bir tavır karÅısındaki duruÅuda belli. Åimdi Suriye ve İran'a saldırma planlarını yapan ABD ve İsrail oyunun ilk bölümünde bu ülkelere saldırıda en büyük engelin Hizbullah olduÄunu biliyorlardı. Hizbullah'ın gücü ve direncini ölçme adınada İsrail, askerlerini bahane ederek Lübnan'a bilinçli saldırdı. Birincisi Hizbullah'ın elindeki cephanenin tüketilmesi ve bu anlamda direncinin ölçülmesiydi. Bunu yaptılar. Kaybetmelerine raÄmen saldırıyı kamufle etme adına da bölgeye BM altında 15 bin askerin yıÄılmasını saÄladılar. Amaç, hizbullÅah'ın ikmal yollarını kapatmak, dünyayla Hizbullah'ı karÅı karÅıya getirmekti. İran saldırısında Hizbullah'a karÅı BM kalkanı oluÅturarak, Hizbullah'ı engelemekti. İsrail, Åu anda bunu baÅarmıÅ durumda. BM gücünde yer alan tüm kuvvetler Hizbullah'ı kontrol altında tutmuÅ olacak. ABD ve İsrail'de rahatlıkla Suriye ve İran'ı vuracak. Bu saldırıda da Türkiye ister istemez taraf durumunda olacak, bu nedenle bu tezkere çıkmamalıydı diyorum. Hizbullah'ın kendisine yönelik oluÅturulan BM ile çatıÅmaya girmesi muhtemel. Bunu Hizbullah istemese de İsrail'in dolaylı yollarla böyle bir çatıÅmayı hazırlamayacaÄı garantisini kimse veremez. Lübnan'da BaÅbakan Refik Hariri'nin öldürülmesi bu gün ve yarın yaÅanması muhtemel İsrail Lübnan savaÅının baÅlatılması için bir adım olmuÅtu. İsrail'in BM güçlerine Hizbullah kimliÄi altında saldırarak, bu güçlerin bulunduÄu ülkelerde Hizbulllah karÅıtı bir kamuoyu yaratmayacaÄını kim söyleyebilir. Türkiye'de Filistin ve Lübnan halkına olan sevgi ve İsrail'e olan nefreti kendi hanelerine artı olarak yazdırma adına İsrail'in yapamayacaÄı senaryo yoktur. Tüm bu ihtimallerle diyorum ki keÅke Türk askeri Lübnan'a gitmese. Bu iÅin sonunda ABD ve İsrail'in İran'a saldırması var. Türkiye dahil olmak üzere bir çok ülke de bu senaryonun içine çekilmek isteniyor. Tek arzumuz ülkemizin ABD ve İsrail'in oyununa gelmemesi, askerlerimizin ölmemesi... BM'nin İsrail'in emellerine yönelik gösterdiÄi duyarlılıÄı Kıbrıs ve Kuzey Irak konusunda da göstermesini beklemekteyiz. Bu gün ve yarınlarımız barıÅ dolsun.... Celil GUNDOGDU