Başsavcılık’dan, Gülen'in beraat kararına itiraz

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek” suçunu işlediği iddiasıyla yargılanıp beraat eden Gülen ilgili kararı Yargıtay 9. Ceza

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek” suçunu işlediği iddiasıyla yargılanıp beraat eden Gülen ilgili kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi onamıştı. Başsavcılık, onama kararına itiraz ederek, “Yasa koyucu hazırlık hareketlerini amaçlanan suçu önlemek için cezalandırmaktadır. Suç, soyut tehlike suçudur. Suç işlemek için teşekkülün oluşturulması yeterli olup, amaçlanan suç ya da suçların işlenip işlenmemesi önemli değildir. Teşekkülün oluşturulması ile suç tamamlanmış olur. Teşekkül mensuplarının suç işlemek için anlaşmış olmaları yeterlidir. Yasa koyucunun amacı, basit bir birleşme olmayıp, kamu için tehlike yaratacak birleşmeyi cezalandırmaktır.” Görüşünü dile getirdi. Başsavcılık, verilen beraat kararına ilişkin itiraz yazısında, Gülen'ın amacını da irdeledi. Gülen'in laik devleti yıkarak şeriat devleti kurmayı amaçladığına dikkat çekilen itiraz metninde şöyle denildi: “Laik düzeni yıkmak amacıyla örgüt oluşturan ve yöneten sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 313/2-4. maddesi unsurları itibariyle tartışılıp değerlendirildiğinde cürüm işlemek için teşekkül meydana getirilmesi suçunda aranan delillerin yeterli ve kesin olduğu görülmüştür. Sanık Fethullah Gülen'in ülke içinde oluşturup, daha sonra ülke dışında organize edip yönettiği örgütün, Türkiye'de mevcut Anayasal düzeni değiştirmek ve laiklik ilkesini de kaldırarak, yerine şeriat esaslarına dayalı devlet kurmak amacında olduğu, aşamaları, tebliğ, cemaat ve cihat temelinde, yurt içinde ve dışında dershane, okul, üniversite, yurt, hazırlık kursları ve kurduğu şirketler aracılığıyla eğitimli bir kadro ve ekonomik bir güç oluşturarak, yönetimde teşkilatlanmayı, devlet idaresini ele geçirmeyi hedeflediği, sanık Fethullah Gülen'in yurt dışına çıktığı 21 Mart 1999 tarihinden sonra da aynı amaç doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdüğü, teşekkülün varlığını koruduğu sonucuna varılmıştır.” Başsavcılık, itirazında sanık Fethullah Gülen'in ülke içinde oluşturup, daha sonra ülke dışında organize edip yönettiği örgütün, Türkiye'de mevcut Anayasal düzeni değiştirmek ve laiklik ilkesini de kaldırarak, yerine şeriat esaslarına dayalı devlet kurmak amacında olduğu, aşamaları, tebliğ, cemaat ve cihat temelinde, yurt içinde ve dışında dershane, okul, üniversite, yurt, hazırlık kursları ve kurduğu şirketler aracılığıyla eğitimli bir kadro ve ekonomik bir güç oluşturarak, yönetimde teşkilatlanmayı, devlet idaresini ele geçirmeyi hedeflediğine dikkat çekerek,“sanık Fethullah Gülen'in yurt dışına çıktığı 21 Mart 1999 tarihinden sonra da aynı amaç doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdüğü, teşekkülün varlığını koruduğu sonucuna varılmıştır.” görüşü dile getirdi.