'Kutlu Doğum'da gönüllerde, dillerde ve ellerde güller vardı

İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v)'in kutlu doğumunun 1437. yıldönümü tüm dünyada olduğu gibi Belçika'da da çeşitlietkinliklerle anılıyor.

İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v)'in kutlu doğumunun 1437. yıldönümü tüm dünyada olduğu gibi Belçika'da da çeşitlietkinliklerle anılıyor. Belçika'nın değişik bölgelerinde kutlanacak olan kutlu doğum etkinliklerinin ilki Brüksel'de bir panel ile yapıldı. 'İslam Medeniyetinde Birlikte Yaşama Tecrübesi' başlıklı panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Nevzat Keskin ve Prof. Dr. Ali Osman Ateş katılırken, paneli Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Halife Keskin yönetti. Belçika Türk Diyanet Vakfı Salonunda gerçekleştirilen panel Ali Gün'ün günün önemi ile ilgili sunumuyla başladı. Program saygı duruşu, istiklal marşının okunması ve Fatih Camii İmamı Ömer Bektaş'ın Kuran*ı Kerim'den ayetler okumasıyla devam etti. Daha sonra 'Gül Peygamber' adlı sinevizyon gösteriminde Hz. Muhammed'in yaşamından kesitler sunuldu. Panele T.C. Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay, Brüksel Hükümeti Devlet Bakanı Emir Kır, Belçika Müslüman Temsil Kurumu Başkanı Şemsettin Uzun, Müslüman Temsil Kurumu Eski Başkanı Coşkun Beyazgül, Schaerbeek Belediye Meclis Üyesi Mahinur Özdemir, AIMEE Başkanı Esma Caner, Belçika Türk Federasyon Başkanı Zeki Yarol, Yazar Ahmet Aytaç, cami dernek başkanları, sivil toplum temsilcileri ve kalabalık davetli topluluğu katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Prof Dr. Halife Keskin "Sizlerinde bildiği gibi 'kutlu doğum' 1300 yıldan beri Kuran ve mevlidler ile camilerde ihya ediliyordu. Manevi iklimimize önemli yansımaları olan bu gün 1989 yılından beri bir gün ile kalmamakla beraber bir hafta boyu çeşitli etkinliklerle kutlanmakta. Hatta bazı ülkelerde bir ay boyu kutlanıyor. Bu kutlamalarda Hz. Muhammed'in mesajı ve sosyal yaşama katkıları bilimsel anlamda da anlatılmaktadır. Yaklaşık yirmi yıldır kutlana gelen 'Kutlu Doğum' etkinliklerinde gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında yapılan etkinlikler ile bu güne mana katılmakta. İnsanlarımız barış dini olan İslam Peygamberi'ni daha yakından tanıma fırsatı bulmakta. Bu günlerde ellerde gönüllerde ve dillerde peygamberimizi temsil eden güller bulunmakta. Bu nedenle özellikle yurt dışında diğer dinlere mensup insanlarla yaşayan Müslümanların neler yapması gerektiği noktasında değerli konuşmacılarımızdan istifade edeceğiz" dedi., Panelistlerden 9 Eylül Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof Dr. Nevzat Aşık İslamda diğer medeniyet ve dinlere mensup insanlarla ilgili İslam tarihinden örnekler sundu. Ayet ve Hadislerle Vahiy Kültüründe müslümanların diğer medeniyete mensup insanlarla yaşama sorumluluklarına dikkat çekerek "Bildiğiniz gibi İslam barış ve kardeşlik dinidir. Yüce Allah Kuran*ı Kerimde Hz. Muhammed'e diğer din mensupları ile ilişkileri hakkında çeşitli ayetlerde uyarılarda bulunmakta. İslam Peygamberi evrensel kişiliği ile döneminde yaşayan gerek kitap ehli, gerekse müşriklerle ilgili bir çok anlaşmalar yapmıştır. Yaptığı anlaşmalarda diğer medeniyetler mensup insanların her türlü hakkını koruyan bir çok anlaşmaya imza atmıştır. İnsan haklarını içeren bu anlaşmalarda diğer din ve medeniyetlere mensup insanların inanma, yaşama, malını koruma haklarını fazlasıyla vermiştir. Gül Peygamberimiz, Müslümanların diğer insanlara insani bir şekilde davranmalarını emir buyurmuştur. İnanan ve inanmayan tüm insanların Adem evladı oluşu felsefesinden yola çıkarak, tüm insanlara en güzel ahlakı sunan Peygamberimizin sözlerine itaat etmek onun gösterdiği çizgide insanlarla yaşamak barış ve huzur açından çok önemlidir. Bazı çevrelerin İslam dinini terörle bağdaştırma çabalarının asıl hedefi siyasi olup, gerçekle ilişkisi yoktur. 'Bir insanın canına kıymanın tüm alemin ölümü olduğu' gerçeği ile müslümanlar yaşamları boyu barıştan yana olmuşlardır. Kendilerine saldırılar olduğu zamanlarda da savunma haklarını kullanmışlardır. İslam Peygamberi sevgi, hoşgörü ve saygı peygamberidir. Alemlere en güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen bir Perygamberi ve ona tabi olanları terörle özdeşleştirme İslam alemine büyük haksızlıktır. Bizler buralarda İslam Peygamberine layık Müslümanlar olarak kendimizi anlatmalıyız. Vahiy kültüründe insanlar kardeştir. İnsanların kardeşliğini bozan ise bazı art niyetli siyasetçiler olmuştur. Bir Allah'a ve bir çok insani değerinanan ve paylaşan semavi dinlere mensup insanların birbirlerine düşman olmaları gerekmez. Bir çok nokta da ortak değerleri paylaşan medeniyetlerdeki çatışmaların merkezinde siyaset etken olmuştur. Sizleri Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v)i anlayan onun mesajını algılayan ve ona uyan insanlar olarak görüyorum. Sizler buralarda toplumunuzu, inancınızı en güzel bir şekilde ifade etmektesiniz. Buradaki uyumunuzda bunun en güzel örnegidir. Sizleri bu gün münasebetiyle tebrik ediyorum" dedi. İkinci panelist Çukurova Üniversitesinden Prof. Dr. Ali Osman Ateş idi. Ateş ise Batılıların 'Güneş ülke' dedikleri güzel ülkemiz Anadolu'dur. Anadolumuzda asırlardan beri barış, kardeşlik ve sevgi içerisinde birbirleriyle güzel bir şekilde yaşayan diğer dinlere mensup insanlarımız var. Vahiy kültürünün en güzel örmneği Anadolumuz'da yaşamakta. Dünya'da havra, kilise ve caminin yanyana olduğu şehirler çok nadirdir. Anadolumuzdaki engin hoşgörü ile insanlarımız kardeşçe yaşadılar ve yaşıyorlarda. Ayrı inanç ve kültürler bir zenginlik olup, birliğe ve kardeşliğe engel değildir. Bu kardeşlik ve evrensel değerlerin oluşmasında İslam dininin güzel peygamberinin hadisleri, Mevlana, Yunus Emre gibi şahsiyetlerin önemli mesajlarının yeri vardır. Atalarımızın kurmuş olduğu 'Güneş ülkemiz'deki bu başarıya gölge düşürecek menfi davranışlarda zaman zaman olmuştur. Ancak bunlar toplumumuzun nefretine neden olmuştur. Yakın zamanda bir Papaz'ın öldürülmesi, Malatyadaki cinayet, bir yazarımızın öldürülmesi ve en son İtalyan barış kadınının adi bir olaya kurban gitmesi. İnanın bu olaylara ben çok üzüldüm. Barış ve kardeşliği ön planda tutan bir ülkede bu tür çirkin olaylar hepimizi üzmüştür. Anadolumuzdaki insanlarımız bu tür olayları tasvip etmemiş bilakis kınamıştır. Bu olayları siyasi olaylar olarak yorumluyoruz. Bu olaylar barış ve hoşgörü Peygamberimizin söylemleriyle çelişir. Bu gibi davranışlardan kaçınılmalı. Örnek müslümanlar olarak yaşamalıyız. Kendi değerlerimizle çelişmemeliyiz. Tüm insanlara kardeş gözüyle bakmalayız. Yüce Allah 'İnsan yeyüzündeki halifedir' buyurmakta. İnsan düşüncesi ne olursa olsun değer vermeliyiz. İnsanları horlama ve aşağılama İslam terbiyesiyle çelişir. Bizim güneş ülkemizdeki yaşamı bozmaya yönelik art niyetli siyasi davranışlara karşı uyanık olmalıyız. Biz önce kendimizi eğitmeliyiz ve çok iyi anlamalıyız. Kendi değerlerimizi bilmeli ve anlamalı, anlatmalıyız. Kendimizi anlatamazsak haklı iken haksız duruma düşebiliriz. Diğer dinlere mensup olan insanlarla bir çok konuda ortak paydalarımız vardır. Ayrılıklar cuzidir. En az çok olan ortak paydalarımızda birbirimize yardımcı olabiliriz. Tüm insanlar Allah'ın kuludur. Bizler insanlar olarak bir aileyiz. Bir aile içerisinde farklılıklar olabilir. Önemli olan bu farklılıklara tahammül edebilmektir. Yüce Peygamberimiz bu hususun altını zaman zaman hadisleriyle çizmiş ve yaptığı çeşitli anlaşmalarla da bunu belgelemiştir.Bizler sorumluluğunu bilen insanlar olarak çevremizdeki insanlarla barılık içerisinde yaşamalıyız " dedi. Davetlilere gül ve Hz. Muhammed (s.a.v^'in yaşamını ve mesajlarını .çeren kitaplar hediye edildi. Bir haftalık program çerçevesinde 4000 bin kitap ve 10 bini aşkın gül dağıtılacağı bildirildi. Bilindiği gibi İslam Peygamberi gül ile anılmakta. Kutlu doğum münasebitiyle tüm okurlarımızını Kutlu doğumunu tebrik ediyoruz. www.belcikahaber.be