Belçika Brüksel'de yaşayan bir Türk dostu olan 'Pierre Bastin'in portresini çizmeye çalışacağım.
Belçika Brüksel'de yaşayan bir Türk dostu olan 'Pierre Bastin'in portresini çizmeye çalışacağım. Bastin'i yaklaşık 4 yıldan beri tanımaktayım. Belçika Atatürkçü Düşünce Derneğinden tanıdığım Bastin, efendi kişiliği, Türklere olan sıcaklığı ve Türk Dünyasına olan ilgisiyle hep ön planda oldu. Belçika'da yaşayan bir çok Türk kökenliden daha fazla Türklük dünyası ve Türk Edebiyatına hakim olan Bastin'e, son zamanlarda haksız suçlamalarda bulunulduğunu görmekteyiz. Anadolu'nun evrenselleşen ata sözlerinden olan mert insanlara yönelik güzel bir sözü vardır 'Yiğidi öldür ama hakkını ver' diye. Belçika kökenli olmasına rağmen yıllardan beri Türkler içerisinde sevilen sayılan bir şahsiyet olan Bastin'e, karşı insafsızca yapılan sözlü saldırı ve eleştiriler dürüst davranış biçimleri değildir. Belçika'da yaşayan ve Türk toplumu içerisinde yetişen Basten, Türk halkının bir çok sosyal ve kültürel sorunlarında hep yardımcı olmuştur. Ne yazık ki, bazı siyasi endişeleri olanlar bu Türk dostuna yönelik insafsız davranışlarda bulunmaktalar. Bu anlayış, bu davranış biçimi Anadolu'nun o engin hoşgörü ve sevgi frekanslarıyla çelişmekte. Kendi kişiliğinden, şahsi görüşlerinden dolayı rahatsız olanların bir Türk dostuna hem de kendi memleketinde tavır almaları, onu aşağılamaya çalışmaları, karalamaları etik değildir. Bastin'in, Türkler adına yaptığı şahsi lobisel çalışmalarından rahatsız olanlar, kendilerini gözden geçirmelidirler. Kendileri Türk Edebiyatı ve Tük tarihi ile ilgili olarak Pierre Bastin kadar topluma katkıda bulunabilmişler midir? O'nun gibi Türk dünyasıyla ne kadar ilgilenmişlerdir? Türk dostlarına sahip çıkmalıyız. Şahsi ve siyasi endişelerimizden dolayı dostlarımızı rencide etmek, onlara sırt dönmek, medeni bir davranış biçimi değildir. Türkiye ve Kırgızistan'ıda genç yaşta ziyaret eden Türkiye'de kısa bir dönem okuyan Bastin'i hep Türk dostu olarak tanıdık ve halende öyle. Yakın zamanda görüştüğümüz Bastin'in üzüntülü olduğu hakkında çıkan yazılardan rahatsız olduğunu görünce üzüldüm. Unutmamak lazım 'dost kazanmak zor, dost kaybetmek çok kolaydır' . Dostlukların kazanılması uzun sürer : Kazanılmış dostlarımıza yenilerini eklemek gerekirken, var olan dostları şahsi meselelerimize alet ederek kaybetmek vahim bir durumdur. Kendilerini aşamayanların toplumlar adına toplumları aşmaları beklenemez. Küçük başarıları alkışlayamayanlar, büyük başarıları hiç bir zaman göremezler. Toplum adına söz sarfedenlerin, sarf ettikleri sözlerin ağırlığını taşıyabilecek sorumluluk duygularınada sahip olmaları gerekir. Duygusal, bencil davranış ve söylemler kendi iç dünyalarında barışık olmayan insanların cahilliklerinden kaynaklanmakta. Sevgili Pierre Bastin kardeşim, Biz seni her zaman Türklere dost, Türk dünyasına sevdalı birisi olarak gördük. 'Meyveli ağaç taşlanır,' anlayışından yola çıkarak, sabırlı olmanı tavsiye ederek, sana yapılan haksızlıkların siyasi ve şahsi ihtiras sahiplerince yapıldığına inanıyoruz. Belçika'da senin gibi bir Türk dostum ve arkadaşım olmasından dolayı ben mutluyum. Senin dostluğun hususunda bir çok insanında aynı duyguları paylaştığına inanıyor yaşamında başarılar diliyorum. Saygılarımla... Celil Gündoğdu
