Sakarya da Deprem Yürüyüşü

17 Ağustos Depremi'nin 9. Yıldönümünde Sakarya'da Depreme Duyarllılık Yürüyüşü Yapıldı

17 Ağustos Depremi'nin 9. Yıldönümünde Sakarya'da Depreme Duyarllılık Yürüyüşü Yapıldı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nce (TMMOB) 17 Ağustos Depremi'nin 9. Yıldönümünde Gerçekleştirilen 'Depreme Duyarlılık Yürüyüşü' Sakarya'da Yapıldı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nce (TMMOB) 17 Ağustos Depremi'nin 9. yıldönümünde gerçekleştirilen 'depreme duyarlılık yürüyüşü' Sakarya'da yapıldı. İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Sakarya İnşaat Mühendisleri Odası'nın ortak organizasyonunda Kocaeli-Düzce güzergahında yapılan 'depreme duyarllılık yürüyüşü' Adapazarı'nda gerçekleştirildi. Yürüyüşe sivil toplum örgütü üyeleri, mühendisler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yeni Cami'den Kent Meydanı'na kadar yürüyen grup 'depreme duyarlıyız', 'deprem uyumaz devlette uyumasın', 'unutma unutturma', 'yaşanabilir kentler istiyoruz', 'sesimi duyan varmı?' yazılı dövizler taşıdı. Yürüyüşün ardından Kent Meydanı'na gelen grup, üst araması yapılarak içeri alındı. Meydanda toplanan kalabalık grup depremde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu. Kent Meydanı'ndaki törende konuşan Sakarya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüsnü Gürpınar, Türkiye topraklarının yüzde 93'ünün aktif deprem kuşağında bulunduğunu, ülke nüfusunun yüzde 98'inin dedeprem riski altında bulunduğunu hatırlattı. 9. yıldönümünü yaşadıkları Marmara depreminden sonra geçen sürede yaşananlardan gerekli derslerin çıkartılmadığını kaydeden Gürpınar, "Ülkemiz ve insanlarımız bundan sonra olacak bu tür felaketlerde yeni ve daha büyük acılarla baş başa bırakılmıştır. Zira geçmiş depremden uzaklaştıkça yenisi yaklaşmaktadır. Marmara depreminden sonra; deprem yer seçiminden imar sistemine, bu sistem yürütücülerine, mühendisinden mimarına , işçisinden kalfasına, malzeme üreticilerine ve bilinçsiz tadilat yapan mal sahiplerine kadar tartışıldıktan sonra bir kaç ay içinde unutulmuştur. Bu konuda ortaya çıkan noksanlıkların giderilmesi için her hangi bir yasal düzenleme yapılmamıştır." diye konuştu. Hükümetlerin ve yerel yönetimlerin ilgi ve yetki alanlarına giren konulardaki duyarsızlığının ilerleyen tarihlerde olacak depremlerde ve beklenen İstanbul depreminde yıkımları beklemek dışında bir sonuç bırakmadığını anlatan Gürpınar, deprem ve imar ilişkisinin anlaşılması, imar ve afet mevzuatlarının günün şartlarına göre yeniden hazırlanması gerektiğini vurguladı. Gürpınar, şunları dedi; "Kentlerde kentsel arsa üretimi gerçekleştirilmelidir. Kırdan kente göçün neden olduğu sağlıksız kentleşmenin önüne geçilmelidir. Yetkin mühendislik yasası çıkartılmalıdır. Doğal Afet Sigostası (DASK) yerine daha gerçekçi bir sigorta sistemi devreye sokulmalıdır. Genel bütçeden önemli bir pay deprem güvenliği için ayrılmalıdır. " Kentleşmeye ve yapılaşmaya dair gelişmiş ülkeler düzeyinde yasal düzenleme ve denetim sistemi uygulamaya alınmadığı taktirde yaşanacak depremlerde oluşacak can ve mal kaybının artacağını anlatan Gürpınar, Marmara depreminin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen depremin izlerini silemediklerini dile getirdi.