Bu güne kadar nedense âben çok cimri bir insanımâ diyen gerçek bir cimriye rastlamadım. Bilmem siz rastladınız mı? Bunu diyen ya çok mütevazı birisidir ya da şaka yapıyordur. Aslında cimrilik kavramı ki
Bu güne kadar nedense âben çok cimri bir insanımâ diyen gerçek bir cimriye rastlamadım. Bilmem siz rastladınız mı? Bunu diyen ya çok mütevazı birisidir ya da şaka yapıyordur. Aslında cimrilik kavramı kişiden kişiye değişebilir ama⦠Kimilerine göre tutumluluktur, kimilerine göre ise cimrilik⦠Tıpkı cömertlik de böyledir. Harcamalarında fazla hesap yapmayan bir kişi bizim için savurgan olabilir ama başkaları için bu kişi cömerttir⦠Bu konuda dikkat edilmesi gereken konu ise bana göre ayağını yorganına göre uzatmaktır. Yorganın enini boyunu da, kendi enimizi boyumuzu da iyice ölçmemiz gerekir. Tek kişilik bir yorgan iki kişi tarafından kullanamayacağı gibi iki kişilik kocaman bir yorgan da küçük bir çocuğa çok büyük gelir. Her zaman olduğu gibi en önemli olan nokta yine denge unsurudur, ölçüyü bilmektir. Ak akçenin değerini, kara günün zorluğunu aynı zamanda paylaşmanın önemini de unutmamak gerekir. Kendimizi başkalarına tanıtırken genelde hep olumlu yönlerimizden bahsederiz. Bu gayet doğaldır ama aklımıza şöyle bir soru gelebilir ; Acaba kendimizi ne kadar tanıyoruz? Herkesin pozitif yönleri olduğu gibi mutlaka negatif yönleri de vardır. Her zaman söylediğimiz gibi hiç kimse mükemmel değildir. Genelde karşımızdakinin zayıf noktalarını çok çabuk görürken kendi hatalarımızı kolay kolay göremez, görsek bile kabullenemeyiz. Bu durumda kendimizi tanımamız biraz zorlaşır. Eğer kendimizi gerçekten tam olarak tanımak istiyorsak bu işin uzmanlarına, psikologlara başvurabiliriz. Tam olarak nasıl bir kişiliğe sahip olduğumuzu saptamak istediğimizde çeşitli kişilik testlerinden faydalanabiliriz. Bunlar arasında en önemlilerinden birisi : Myers-Briggs Tepe Indicator (MBTI), kişilik tipleri teorisi testiâdir. Eğer bir uzmana gitmeyi düşünürseniz bu testi kesinlikle yaptırmanızı tavsiye ederim. İnsan sosyal bir varlık olduğuna göre yalnız yaşaması mümkün değildir. Toplum içindeki insan, yani bizler, doğal olarak başkalarıyla zaman zaman uyuşmazlıklar, çatışmalar kısacası bazı problemler yaşarız. Kendi kendimizi tanımadan ise başkalarıyla olan iletişimlerimizde başarı sağlamamız kolay değildir. Dolayısıyla önce kendimizi tamamen tanımalı sonra da karşımızdakinin duygularını hissetmeye çalışmalıyız yani âempatikâ olmalıyız. Empati dendiğinde akla gelen ilk kişi ise şüphesiz ünlü hümanist psikolog Carl Rogersâdir. Rogersâa göre,â Empatiâ kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyup onun duygu ve düşüncelerini anlaması ve bunu tekrar karşısındakine iletmesidir. Empatik insan olaylara objektif bakarak kendisini karşısındakinin yerine koyar ve onun duygularını paylaşarak en anlaşılması güç durumlara bile anlayışla bakar, önyargıdan, kötü düşüncelerden, vicdansızlık duygusundan uzak kalır. Bu tur kişilerde vicdan ve merhamet duyguları ön plana çıkar. Yapılan araştırmalarda en uzun süren evliliklerin empatik çiftlerden oluştuğu sonucuna varılmıştır. Eşimiz eve biraz geç geldiğinde nedense hemen ânerede kaldın, kaç saattir seni bekliyorum, bu yaptığın doğru mu?â gibi sorular sorar ama kendimiz biraz geç kalırsak âne olmuş yani biraz geç kaldıysakâ gibi cevaplar veririz. Kendimizi eşimizin yerine koyduğumuz zaman acaba yaklaşımımız nasıl olacaktır? Acaba ilişkilerimizde ne kadar dürüstüz? İğneyi önce kendimize batırdığımızda bilmem çuvaldıza gerek kalacak mıdır? Hem empatik hem de sempatik olmak güzel iletişimler ve mutlu bir toplum için kesinlikle vazgeçilmez öğelerdendir. Mutluluk ise çoğu zaman bir seçimdir. Empatinin ve sempatinin bol olduğu güzel bir hayat dileklerimle⦠08/10/2008