Atatürk,gençleri ülkenin geleceği olarak gördü
Mustafa Kemal gibi düşünebilmek; işçisiyle, memuruyla; öğrencisiyle, öğretmeniyle; genciyle, yaşlısıyla Mustafa Kemal gibi düşünebilmek⦠Uygarlık yolunda ilerlediğimiz 21. yy´da ileriyi görebilen ve daha ileriye gitmeyi amaçlayan, yeni nesiller yetiştirmek, Mustafa Kemal gibi düşünebilmenin ilk adımıdır. Gelecekte ülkenin yönetimini devralacak, geleceğimizi yönlendirecek, uygar ve saygın bir ulus olma bilincini daha da pekiştirecek gençler, Ulu Ãnder Atatürk´ün İlke ve Devrimlerinin ışığında ilerlemelidir. Bilinmelidir ki 1920â1938 yılları arasında sağlanan gelişme ve değişmeler hem milletin birbiriyle kucaklaşması, hem de çağ ile yarışmak düşüncesiyle doğmuştur. Uygulanması da milletin çağdaşlaşmaya katılması ve ona katkıda bulunması şeklinde gerçekleşmiştir. Atatürk´ün Türk milletini büyük bir atılıma hazırladığı ve yönlendirdiği yüzyılda Avrupa ve Asya´nın pek çok ülkesinde totaliter rejimler veya diktatörlükler bulunuyordu. Böyle bir dünyada O yabancı bir gazetecinin sorusuna "Ben kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim." diye cevap vermiştir. Aynı çağda yaşayan, gerek kendi milletleri, gerekse dünya için endişe ve korku kaynağı olan bazı liderler, bu gün ya unutulmuş ya da kötü miraslarıyla anılır olmuştur. Atatürk ise, sevgi ve saygı uyandırarak Türk milletini çağ ile tanıştırmaya gayret edip varlığını teminat altına almaya yöneltmiştir. O´nun en büyük ideali; Türk Ulusunun "En medeni ve refah seviyesi yüksek bir millet olarak varlığını sürdürmek"ti. Memleketin mutlaka çağdaş, uygar, yepyeni olması onun için bir hayat davası idi. Ãlkemizin en zor anında bile düşünüp ortaya koyduğu milli hedef ve stratejilerin hatırlanması, bu tür çabaların anlam ve değerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde Ulu Ãnder´in kutsal emanetini gelecek çağlara ve nesillere ulaştırabiliriz. Ãnlü bir devlet adamının dediği gibi "Atatürk gibi insanlar, bir nesil için doğmadıkları gibi, belli bir devre için de doğmazlar; onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihlerinde hüküm sürecek insanlardır. M. Kemal Atatürk düşüncelerinde asla hayalperest değildi. "Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz" derdi. Ona göre akıl ve mantığın halledemeyeceği iş yoktu. Gerçekleştirdiği başarılı inkılâpların temelinde de akıl ve mantık vardı. Ãağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmayı hedef gösteren Atatürk, eğitimle ve eğitimin milli olması ile de yakından ilgilenmiştir. Milli Eğitimi güçsüz olan bir milletin gelişimini tamamlayamayacağını düşünen Atatürk´e göre: "Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı,yüce bir toplum olarak yaşatır; ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder." O, eğitim, bilim, fen, sanat, spor ve kültüre çok önem vermiştir."En büyük emelim, milli irfanı (yani bilgi ve kültür düzeyini)yükseltmektir." sözünü söyleyen Atatürk, çağdaş eğitim yöntemleriyle yetiştirilecek yeni bir nesile ihtiyaç olduğunu görmüş ve modern eğitim politikasının esaslarını belirleyip eğitim alanında büyük yenilikler yapmıştır. Ãağdaş eğitimin ve dünyanın çok gerisinde kalan medreselerin, tekke ve zaviyelerin kapatılması yeni okulların açılması bunların en önemlisidir. Atatürk; çocuklara, gençlere ve kadınlara da çok değer veren bir liderdir. Ãocukları hep sevmiş, onların iyi şartlarda yetişmelerine uğraşmıştır. Gençlere de hep güvenmiş, onları ülkenin aydınlık geleceği olarak görmüştür. Bursa´da kendisini karşılayan çocuklara ve gençlere söylediği: "Küçük Hanımlar! Küçük Beyler! Hepiniz geleceğin birer yıldızı, gülü, mutluluk parıltısısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizlersiniz. Kendinizin ne kadar önemli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sevgili öğrenciler, bu sözü hiç unutmayınız ve ona göre davranınız « . Atatürk ilkeleri ve Atatürkçülük, Türk milletinin ihtiyaçlarından doğan, gerçekçi, milli ve yenileşmeye açık, çağdaş bir sistem kurmayı amaçlar. Atatürk demek; özgürlük demektir, aydınlık demektir, vatanseverlik demektir. Atatürk demek, çağdaşlık demektir. O, 85 yıl önce kurduğu, bizim de yükseltmek zorunda olduğumuz pırıl pırıl cumhuriyeti ve ilkelerini bırakarak sonsuzluğa göçtü. Yalnızca 10 Kasımlar değil, düşünce ufkumuzda Atatürk´ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumlulukları ve gösterdiği hedefleri asla unutmadan yolundan ayrılmayacağımızı vurgulayarak, onun yüce anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. SAYGILARIMLA.