Türkiye’deki Laikliğin yeri ve rolü tartışıldı

Le centre Régional du Libre Examen the European Association of Turkish Academics (EATA) et Bruxelles laique.

Le centre Régional du Libre Examen the European Association of Turkish Academics (EATA) et Bruxelles laique. Düzenlediği Türkiye’deki Laikliğin yeri ve rolü tartışıldı. Konferansı Denis Stockkink yönetti. Konuşmacılarının Gülsün Bilgehan, Pierre Galand, Ural Manco, Gaye Petek ve Florance Debrouwer’in olduğu konferans tartışmalı geçti. Türkiye'deki laikliğin yeri ve rolü tartışıldı. Diğer Müslüman ülkelerden farklı olan Türkiye Cumhuriyetle yönetilen tek laik ülkedir diyen Gülsün Bilgehan, İnönü’nün torunu olarak kuran okunan, namaz kılınan bir evde büyüdüğünü aynı zamanda çok modern, ileri görüşlü, spora sanata, müziğe önem veren, araba kullanan, kısacası tam anlamıyla örnek ve modern bir büyük annesinin olduğunu belirtti. Bilgehan, “Türkiye'de laiklikle birlikte çok değişikliklerin olduğunu, bu değişikliklerin en çok kadınları olumlu yönde etkilediğini dile getirdi. 1914 ‘lü yıllarda evlilik yaparken gençlerin birbirlerini görme gibi bir hakkı olmadıklarını aileleri tarafından evlendirildiklerini söylerken bu gün ülkemizde her alanda büyük yenilikler ve gelişmeler yaşandığını da belirtti. Ekonomide dünyada 17.nci olduğumuzu bu rakamın övünülecek bir rakam olmasa da güzel bir rakam olduğunu, şikâyet etmemiz gerektiğini de savundu. Laiklik ve ülkemiz hakkında hep olumlu bir şekilde konuşan Bilgehan, laiklik cahillikle savaşmaktır ve bu savaş bu gün yalnız Türkiye’de değil bütün dünyada süregelmektedir” dedi. Günümüzde batı ülkelerinde de hala dinin devlet işlerine karıştırıldığını, hatta tüm dünyada dinin daha önemli bir rol oynadığını söyledi. Bu gün ılımlı İslamcı ile dile getirilen AKP’ye oy vermediğini ama o partinin de demokrasi ile başa geçtiğini, Türkiye’de demokrasinin olduğunu anlattı. Diğer Türk konuşmacı Ural Manço, Sayın Bilgehan kadar pozitif düşünmüyor gibiydi. Türkiye’deki laikliğin Kemalizm laikliği olmadığını Atatürk’ün onu Osmanlıdan miras aldığını belirttiği anda salonda bulunan bir kaç vatandaşın tepkisini aldı. Manço, “Osmanlı devleti zamanında Genç Türkler tarafından büyük çabalar zaten yapılmış laikliğin temeli zaten atılmıştı. Manço, “laikliğin hiç bir zaman yerine oturmadığını bu gün ülkemizde hala tarikat problemlerinin yaşandığını belirtti.” Konuşmacıları güzel biçimde yöneten Denis Stokkink ise ara sıra hem konuşmacılara hem de dinleyicilere müdahalelerde bulunmak zorunda kaldı. Eski Eğitim görevlisi ve Laiklik hareketleri merkezi dediğimiz ‘Centre d'Action Laiklik’ kuruluşun yöneticisi Pierre Galland: “Konuşulanlardan pek bir şey anlayamadığını belirterek asıl laikliğin düşünce ve inanç özgürlüğü olduğunu belirterek, hangi dinden olunursa olunsun insanların birbirlerine saygı duymaları gerektiğini, laikliğin birlik ve beraberlik içinde yaşayabilme kapasitesi olduğunu” anlattı. “Bu gün Belçika’da da laikliğin henüz oturmadığını kilisenin devlete müdahale ettiğini” belirtti. Bu durumdan büyük üzgünlük duyduğunu söyleyen Galand, “Manço’nun bazı sözlerine anlam veremediğini de” belirtti. “İnsanlar bir tarikata da üye olabilirler, dinli de dinsiz de, onların seçimi yalnızca kendilerini ilgilendirir, sizin laiklik anlayışınızı anlayamıyorum” dedi. Kahve molasından sonra ise Fransa'ya küçük yaşlarda gelerek büyük başarılar kazanmış bir Türk kadını olan Gaye Petek, ‘Fransa ile Türkiye laikliğini karsılaştırdı.’Son konuşmacı olan Florence Debrouwer ise “Türkiye laikliğinin ve AB ye girmesindeki oynadığı rolü açıkladı. Yaklaşık dört saat süren konferansta konuşmacılar dinleyicilerin sorularına yanıt vererek konferansa son verdiler. Www.belcikahaber.be