ONUR ÖYMEN AB İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİ DEĞERLENDİRDİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, CHP AB Temsilciliğinde düzenlediği bir basın toplantısında AB Türkiye ilişkileri ve Türkiye gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, CHP AB Temsilciliğinde düzenlediği bir basın toplantısında AB Türkiye ilişkileri ve Türkiye gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. CHP AB Temsilcisi Kader Sevinç ile birlikte yaptığı basın toplantıda Öymen önemli açıklamalarda bulundu. Basının ilgi gösterdiği toplantıda sorularıda cevaplayan Öymen özetle şunları aktardı: "AB Türkiye ilişkileri KIBRIS konusunda sıkıntılı. Biz ilk başlarda bu konunun AB müzakereleri çerçevesine alınmasının yanlış olduğunu bu konunun ayrı bir platform'da değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüş Hükümetin bu konuda dikkatli davranması gerektiğini söylemiştik. Bu gün bakıyoruz AB ilişkilerimizde bu konu her fırsatta önümüze getirilmekte. 700 binlik bir Rum topluluğunun 70 milyonluk Türkiye'ye AB içerisinde engel çıkarılmasının yanlış olduğunu görüyoruz. Biz bu konunun ayrı tutulmasını istediğimizde bu engellerin çıkarılabileceğini düşünüyor onun için karşı çıkıyorduk. Buradaki görüşmelerde CHP'nin AB ile ilgili politikalarını anlatıyoruz. AB'li yetkililerdende çok olumlu tepkiler alıyoruz. Hükümetin AB konusundaki yavaşlamasının seçim süreci ile ilgisi yok. Biz Medeniyetler birleşmesini samimi bulmuyoruz. Din batıda medeniyet diye algılanıyor. Dinlerin birleşmesi anlayışı yanlıştır. Kültürlerin barışı ve birleşmesi dayanışması doğrudur. Biz Türkiye Cumhuriyeyinin temsilcisi olarak böyle bir ittifakta ayrı bir dinin tarafı olarak değil Laik bir Cumhuriyet olarak masaya oturmalıyız. Bu nedenle kültürler uzlaşması ve barışı gayet doğal olmakla beraber daha akılcı ve samimi bir davranış olur. Anayasa ile ilgili değişiklikler hususunda gelen yasaları görmeden karar veremeyiz. Yasalar çağdaş dünya ve AB nin normlarında adil yasalar ise neden destek vermeyelim? Ama bazı yasa tasarılarının çağdaş dünya yasalarıyla özdeşleşmediği görülmekte bizim itirazımız bu tür yasalaradır. Halkımızın yararına olan medeni dünyada uygulanan yasalar için bir diyeceğimiz yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasını kökten değiştirmeye yönelik Laik yapısı değiştirmeye yönelik çalışmalara karşıyız. Anayasalar kökten değişebilir ancak bu değişimler köklü rejim değişimi ve savaş hallerinden sonra ortaya çıkan değişimlerdir. Biz Anayasa'da yapılabilecek iyileştirmelerden yanayız. Adalet Bakanlığı 6 aydır Almanya'dan Deniz Feneri Dosyasını getirmedi. Biz getirdik ve şu anda elimizde. Hükümet IMF ve Deniz feneri ile ilgili zamana oynamak için topu taca atarak zaman kazanmaya çalışıyor. Yani seçim sürecini geçiştirinceye kadar bu önemli iki konu hakkında ağır davranıyor." dedi. Dergimizin son sayısını inceleyen Öymen başarı dileklerinde bulundu. www.belcikahaber.be