Amerikaâda yeni Başkan Barack Obamaânın Türkiyeâye yapacağı ziyarete haftalar kala Temsilciler Meclisiâne (TM) 1915 olaylarının âsoykırımâ olarak tanınmasını talep eden yeni bir tasarı sunuldu.
Amerikaâda yeni Başkan Barack Obamaânın Türkiyeâye yapacağı ziyarete haftalar kala Temsilciler Meclisiâne (TM) 1915 olaylarının âsoykırımâ olarak tanınmasını talep eden yeni bir tasarı sunuldu. Tasarının kabul edilmesi için faaliyetlerine hız kazandıran ABDâdeki Ermeni diaspora çevreleri, bu arada Ankaraâya yönelik bir de garip suçlamada bulundu. Amerika Ermeni Komitesi (ANCA) Başkanı Ken Hachikian, Amerikan Ermenilerine hitaben bir açıklama yayımlayarak, Erivan ile diyalog yürüten Türkiyeânin, Ermeni diasporasıyla Ermenistanâın arasını açmaya çalıştığını ileri sürdü. Doğrusu, Ermenistan Ulusal Meclisi Dış İlişkiler Daimi Komitesi Başkanı Armen Rustamyan tarafından kaleme alınan bir mektup, Hachikianâın bu konudaki endişelerinin boş olduğunu gösteriyor. Mektuptan anlaşılan o ki; Erivan, yine eski Erivan, değişen hiçbir şey yok. Türk yetkililer, Ermenistan ile gelinen noktanın Türkiyeânin âkomşularıyla sıfır problemâ noktasından hareketle yürüttüğü politikaların bir neticesi olduğunu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Erivan ziyaretiyle başlayan olumlu gelişmelerin devam ettiğini ve Kafkaslarda herkesin karlı çıkacağı bir eylem planı çalışması yürütüldüğünü kaydediyorlar. Türk yetkililer ilişkilerin normalleşmesi için yoğun mesai sarfederken, Ermenistan Ulusal Meclisi Dış İlişkiler Daimi Komitesi Başkanı Rustamyan, ABD TM Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Howard Bermanâa 19 Mart 2009âda bir mektup göndererek, 1915 olaylarının âsoykırımâ olarak tanınmasını talep eden yeni tasarının kabul edilmesini istedi. İşte, internet sitelerinde yayınlanan mektuptan satırbaşları: âErmenistan, Ermeni Soykırımının uluslararası çapta tanınması ve kınanmasını arzulamaktadır ve bunu hem tarihi bir adaletsizliğin onarılması ve bölgedeki genel durumun gelişmesine katkıda bulunacak, hem de gelecekte benzeri suçların işlenmesine engel olacaktır (â¦) Şundan eminim ki; âErmeni Soykırımıânın Birleşik Devletler tarafından tanınması, Türkiye ve Ermenistan arasında eksiksiz bir diyalog kurulması umutlarını engellemeyecek aksine buna katkıda bulunacaktır. ABD'nin sergileyeceği açık ve prensipli bir duruş, âSoykırımınâ tanınmasının kesinlikle Türk karşıtı duyguların bir göstergesi olmadığı, aksine insanlığa karşı işlenen bir suçun kınanması gerekliliğinden kaynaklanan bir zorunluluktur. Dahası, Ermenistan - Türkiye ilişkilerinin kalıcı bir şekilde gelişimi, gerçeğe ve adalete karşılıklı saygı temelleri üstünde inşa edilmelidir.â Bu satırları okuyup da, Rustamyanâın sözlerine, kendisinin de inanıp inanmadığını sorgulamayacak kimse yoktur herhalde. Şunu herkes bilir ki; Ermenilerin soykırım kampanyaları, Türk karşıtı duyguların bir yansımasıdır zaten. Bu tür kampanyalar doğal olarak, Türklere karşı düşmanca yaklaşımlara sahip olan çevrelerin hissiyatına da tercümanlık yapar. ABD diasporasının yıllarca sürdürdüğü kampanyanın bir sonucu olarak, sözkonusu tasarının Temsilciler Meclisiânden geçmesi, Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin kalıcı bir şekilde gelişimine değil, Türklerdeki mağduriyet psikolojisini daha da körükleyerek, çözümsüzlüğün kalıcı olmasına hizmet eder ancak. Bilindiği gibi, her 24 Nisanâda ABD başkanları 1915âte yaşanan trajediyle ilgili bir açıklama yaparlar. Türk-Amerikan ilişkilerinin öneminin farkında olan gerek Türk gerekse ABDâli yetkililer, farklı zamanlarda verdikleri demeçlerde, Başkan Obamaânın açıklamasında âsoykırımâ ifadesine yer verdiği ya da âkarar tasarısıâ bu defa geçtiği takdirde, ABD ile ilişkilerin onarılması imkansız darbeler alacağını açıkça ifade ettiler. En büyük darbeyi ise, büyük ölçüde Ankaraânın gayretleriyle sağlıklı bir zeminde sürdürülen Türkiye-Ermenistan ilişkilerini normalleştirmeyi amaçlayan dolaylı müzakereler alacaktır. Ermenistanâın bulunduğu bölgede Türkiye gibi güçlü bir ülke ile normal ilişkiler içinde olmaya ihtiyacı vardır. Şüphesiz, ikili ilişkiler açısından bu derece hassas bir dönemde, âdüşmanlıkâ hislerini hortlatacak her yanlış adım Ermenistanâın aleyhine olacaktır. Bu gerçekleri görmek için, ne politikacı ne de diplomat olmak gerekiyor. Şayet Sayın Rustamyanâın mektubunda belirtildiği gibi; Erivanâdakiler âtarihi bir adaletsizliğin onarılmasınıâ yürekten istiyorlarsa, yıllarca tarihi adaletsizliklerle mağdur edilen bir diğer halkın sesine de kulak vermeyi düşünmelidirler. Erivan gerçekten, âeksiksiz bir diyalog kurulmasınıâ arzu ediyorsa öncelikle; Ankaraânın tarihi gerçeklerin ortaya çıkarılması için önerdiği âortak tarih komisyonuâ ile ilgili, oyalama taktiklerine son vermelidir. Ve en önemlisi, Anayasasında âTürkiyeânin doğu bölgesini Ermenistan toprağıâ olarak tanımlayan bir ülke olmasına karşın, Ankaraânın gösterdiği iyi niyeti daha fazla suistimal etmeden, uzatılan ele samimiyetle karşılık vermeyi denemelidir. A C T U E L Tansu PEKER tansupeker@lactuel.be Liens: ------ [1] http://www.lactuel.be/detail.php?id=4009&catId=101 [2] http://www.lactuel.be/detail.php?id=4008&catId=101 [3] http://www.lactuel.be/detail.php?id=4007&catId=101 [4] http://www.lactuel.be/detail.php?id=4005&catId=101