SOMUNCUOĞLU: “IRKÇILIĞA KARŞIYIZ DİMİMİZDE IRKÇILIĞI KABUL ETMEZ”

Türk Koordinasyon Kurulu tarafından organize edilen ‘Milli meselelerimiz’ adlı konferans büyük ilgiyle izlendi.

Türk Koordinasyon Kurulu tarafından organize edilen ‘Milli meselelerimiz’ adlı konferans büyük ilgiyle izlendi. Türk siyasi tarihinin önemli isimlerinden Eski Bakan Sadi Somuncuoğlu, Eski Bakan Yusuf Hüsnü Gökalp ve Prof. Dr Nadim Macit 3 Mayıs Pazar Günü Beringen Kardijk Kültür Merkezinde vatandaşlarımıza önemli mesajlar verdiler. Sunumu Esma Caner’in yaptığı program saygı duruşu ve istiklal marşının okunşasıyla başlandı. Kuranı kerin okunşasıyla devam eden programda Eskş Bakanlardan Sadi Somuncuoğlu konuşmasına başladı. Somuncuoğlu organizasyonu tertipleyenlere teşekkür ettikten sonra sözlerine şöyle devam etti: “Millet kavramına dikkat çekmek istiyorum. Bir millet kavramı asırların ürünüdür.Her milletin kendisine göre kültğrğ, dili, inancı ve sosyal yapısı vardır. Her milletin içinde değişik ırklara mensup gruplar vardır. Bu gruplar ise bulundukları milletle birlikte anılırlar. Mesela ABD’de 55 ırka mensup insan topluluğu yaşamakta. Ancak hepisi biz Amerikalıyız demekte. Almanya, Fransa ve değişik ülkelerdeki milletlerinde içerisinde çeşitli ırklar vardır ancak hepside biz Almanız, biz Fransısız demekteler. Biz üniter yapıdan yanayız. Federe yapı devlet yapımıza uymaz. Milletleşememiş bu gruplar bulundukları milletlerin adıyla anmılırlar. Osmanlı tek otoriteden idare edilmekte ve üniter bir yapıya sahipti. Bu gün ki Türkiye Cumhuriyetide üniter bir yapıya sahip olup tek merkezden yönetilmekte. Qöerika, Almanya, Fransa iölerindeki değişik gruplara yönelik yasal düzenlemeler yapmamakta.Bir milletin kurduğu devlete milli devlet denir. Irkçılık insanlığı tehdit eden en büyük tehlikedir. Dinimizde ırkçılığı red eder. Bütün milletlerin ideali üniter devlet ve tek millet olmaktır. Türkiye hem milli hem üniterdir. AB’li yetkililer her fırsatta Lozan’ı gözden geçirin demekteler. Egemenlik ortaklık kabul etmez. Egemenlik milletlerin namusudur. Namus ortaklık kabul eder mi? Ermenistan kapısı açılmamalı. Açarsak Azerbaycan’ı kaybederiz. Birileri Türkiye ile Azerbaycan’ın arasına nifak sokmaktalar. Bizim geleceğimiz AB’mim emirlerine köle olmakta değildir. Mülkün sahibi millettir. Milli politikaların uygulanması için milli kadrolara ihtiyaç var. Bunuda sizler getirebilirsiniz sandıktan gerekli kadroları çıkarın. Milli birliğinizi ve devletinizi koruyun. YUSUF GÖKALP: “TARIMA DAYALI MİLLİ POLİTİKALAR GEREKİR” Tarım Eski Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp bakanlık dönemindeki milli tarım ve hayvancılık politikalarını anlattığı konuşmasında şunlara değindi: “Bir zirrat mğhendisi olarak 3,5 yıl Tarım Bakanlığı yaptım. Bakanlığım dönemimde milli politikalarımızla örtüşen çalışmalar yaparken birileri bizlerle alay ettiler. Milli tohum, milli inek üretimi gibi. Ancak o günki çalışmalarımızı bu gün arar duruma gelmişiz. Milletin ihtiyaçlarını karşılayamayanlar ancak yapılanları eleştirirler. Bu gün tarıma dayalı politikalarımızı AB belirler duruma gelmiştir. Milli politikalardan uzak ülkeyi yönetenler hem Atatürk’ün hem de Vahapzade’nin kemiklerini sızlatmaktalar. Yakın Tarihte Azernbaycan halkına soykırım uygulayan ve Azerbaycan topraklarının % 20’sini işgal eden Ermenilerle ABD ve AB’nin telkinleriyle görüşmelerde bulunarak sınır kapılarının açmak istenmesi kabul edilemez bir durumdur. Bizi tarihimizle yüzleştirmek isteyenlerim neden kendi tarihleriyle yüzleşmedikleri manidardır?Amaçları bizleri Türk dünyasından koparmaktır. Türkiye jeolojik ve jeopolitik anlamda çok hassas bir bölgedir. Tüm emperyalist güçlerim ülkemiz ve bölgemiz üzerinde emelleri var. Çünkü dünyanın enerji geçişi ve su rezervleri ülkemiz ve bölgemizde. Eğer milli politikalarımız olsaydı biz bu gün bölgenin ve dünyanın en önemli söz sahibi olan ülkelerinin başında gelirdik.” DR NEDİM MACİT: “CUMHURİYET VE ATATÜRK DÜŞMANLIĞI YAPIYORLAR” Konuşmasında önemli mesajları ve toplumsal reflekslerimiz üzerinde çeşitli konuları anlatan Macit konuşmasında : “Bizler millet olarak refleksleri olan bir milletiz. Dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım Hak ve hukuk her zaman bizim kıblemiz olmuştur. Kendimize öncelikle soralım biz nasıl ve hangi dünyada yaşıyoruz. Fiziki olan toprağı havası ve varlıkları olan bir dünyada mı? Yoksa bilinmeyen bir dünyada mı? Bir bilinmeyen dünya vardır. Bunun yolu da bilimdşr. Sanat, teknoloji ve medeniyetler bilgiler üzerine kurulur. Bir yerde sıkıntı varsa orada cehalet vardır. Bizim en büyük sıkıntımız bilim üretip, bu bilgileri değerler olarak toplumumuza aktarmaktır. Keşfedilmeyen bir dünyada sanatın edebiyatın her dalı var. Türk milletinin en büyük özelliği zengin kültür yapısıdır. Milletlerin kendine göre siyasi inançsal, toplumsal değerleri vardır. PKK egemen güçlerin ürettiği bir terör örgütüdür. Hukuk ve siyasi özgürlük vardır. Özgürlğk insanın iradesini kullanma tekniğidir. Türkiyenin asıl sorunu milli ve ahlaki değerlerinin çöküşe geçme sürecinin başlamasıdır. Anadolunun iki aşılmaz duvarı vardır. Birincisi Cumhuriyet, bunu tahrip etmeye çalışıyorlar diğeri ise İslam’dır. Bu konuda da çalışıyorlar. Ne oldu bu milletin sinirleri mi alındı? Diyalog efsanesi çıkardılar bu konuyu ileri götürerek sulandırdılar. Dinlerinarasında diyalog olmaz her dinin kendine göre kuralları vardır. Dinlerarasında ilişkiler dostluklar olabilir. Neden insan haklarına, neden kadın haklarına, neden işsizliğe, neden savaşlara karşı diyaloglar oluştrulmaz? En önemli milli sorunumuz “İslam diyerek, Atatürk ve Cumhuriyet küçümsemek ve aşağılamak ve saldırmak, Laiklik ve Cumhuriyet diyerek “İslam’a ve dindarlara saldırmak. Bu konuda dikkatli olmalıyız. Her iki değerde Türk milletinin vazgeçilmez değerleridir” dedi. www.belcikahaber