Louis Michel: Türkiye dini ve kültürel nedenlerden reddedilemez. AB bir Hıristiyan Klübü değildir
Louis Michel: Türkiye dini ve kültürel nedenlerden reddedilemez. AB bir Hıristiyan Klübü değildir 3 Haziran´da Brüksel´de, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından "Avrupa Parlamentosu Seçimleri: AB´nin birlik vizyonu, kültürel farklılık ve Avrupalı Türkler" konulu İstanbul Merkezi´nde bir panel düzenlendi. Panelin konuşmacıları arasında Avrupa Komisyonu üyesi Louis Michel,Avrupa Parlamentosu Sosyalist grup üyesi Veronique de Keyser, Avrupa Parlamentosu Sosyalist Parti üyesi Said El Khadraoui, Belçika Yeşiller Partisi Eş Başkanı Isabelle Durant ve Flaman Liberal Parti üyesi Gwendolyn Rutten yer aldı. ABHaber´in yakından izleği panelde özetle şunlar kaydedildi: Louis Michel: Türkiye´nin AB üyeliği nihayete erdirilmelidir.2001´den bu yana Türkiye´de demokratik gelişmeler var. Türkiye için çok önemli iki kriter var. İlki serbest ekonomi ve ikincisi insan hakları kriterleridir. Dini ve kültürel sebeplerle Türkiye´nin üyeliği reddedilemez. Avrupa Birliği bir Hıristiyan kulüp değildir. Ancak şunu da göz ardı etmemek gerekli, Türkiye hem coğrafi açıdan hem de nüfus açısından çok büyük bir ülke ve Avrupa böylesine büyük bir ülkeyi ilk defa kabul ediyor. Veronique de Keyser: Bugün AB projesi ikiye bölünmüş durumda, bir tarafta Avrupa Birliği yandaşları diğer yanda ise Avrupa Birliği karşıtları var. Türkiye´nin üyeliği konusunda iki tarafında yerine getirmesi gereken sorumluluklar var. Türkiye Kopenhag kriterlerini yerine getirmeli, buna karşılık AB´de hazmetme kapasitesi sorununu halletmelidir. Halihazırda AB Türkiye´yi kabul edemiyor, hazmedemiyor. Türkiye ile ilgili olarak insan hakları,Kıbrıs meselesi,Ermeni meselesi,Müslüman ülke olması, vb polemikler var ancak bunlar hep devam edecektir.Bu polemiklere rağmen Türkiye AB yolunda ilerlemeye devam etmelidir.Ekonomik kriz milliyetçi duyguları uyandırıyor ve AB bütünlüğünü destekleyenler azalıyor. Herkes bir sorumlu arıyor. Ancak milliyetçi eksenli bir ret AB için kötü sonuçlar doğurur. Said El-Khadraoui: Belçika´nın Flaman bölgesinde Türk karşıtlığı var. Bu nedenle Türkiye´yi Flaman bölgesinde savunmak çok zor. Bu konuda bir çalışma yapılmalıdır. Türkiye´nin birtakım konularda AB´den ileride olduğunu söyleyebiliriz. Ãrneğin Türk kadınları oy hakkını Belçikalı kadınlardan daha önce elde etti, Türkiye´de bir kadın başbakan seçildi, Belçika´da ise hala kadın başbakan yok. Türkiye´nin jeopolitik konumu da çok önemli, Türkiye AB için stratejik bir noktadadır. Türkiye´nin üye olması AB´de yaşayan Müslümanlar ve yanı sıra dünyadaki diğer Müslümanlar içinde çok olumlu bir mesaj olacaktır. Avrupa´da yaşayan Türk vatandaşlar artık burada yerleşik olduklarının, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeyi hak etmediklerinin farkındalar. AB hazmetme kapasitesi meselesini bir an önce halletmelidir bu da yeni bir anlaşma ile mümkün görünüyor. Türkiye´nin AB´ne ne zaman üye olacağı konusunda bir şey söylemem kimsenin sihirli değneği yok. Ancak önyargılı tutumlardan kurtulmak gerek bundan başka elit fikirlerin halka da yayılması, duyurulması gereklidir. AB bürokrat ve siyasetçileri çifte standartlı davranışlardan kaçınmalıdırlar. Bazen siyasetçilere kendi parti programlarındaki ya da önceden söyledikleri sözlerin hatırlatılması gerekiyor. ABHaber,