Açılıma bir tepki de şehit ailelerinden

Hükümetin Kürt açılımı tartışılmaya devam ediyor. Açılıma bir tepki de şehit ailelerinden geldi. Şehit yakınları, "demokratik açılım" çalışmalarına sert tepki gösterdi;

Hükümetin Kürt açılımı tartışılmaya devam ediyor. Açılıma bir tepki de şehit ailelerinden geldi. Şehit yakınları, "demokratik açılım" çalışmalarına sert tepki gösterdi; "Kürt açılımı kabul edilirse bize hatıra olarak verilen madalya ve şehadet belgelerini geri iade edeceğiz" dedi. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği İstanbul Şubesi ve Şehit Aileleri Dayanışma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (ŞAD-DER) üyeleri Edirnekapı şehitliğinde aynı saatlerde iki ayrı basın açıklaması yaptı. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Gönül Alpaydın, Kürt açılımı ifadesinin yanlış olduğunu bunun "PKK" olarak ifade edilmesi gerektiğini savundu. Alpaydın, "Bizler gibi bu ülkede bu bayrağa inanarak yaşayan Kürt vatandaşlarımız var. Onların çocuklarını da PKK katlediyor, onların da bizden farkı yok. Biz onlardan kız alıp kız veriyoruz. Bu ülke çatısı altında kardeş gibiyiz" dedi. Alpaydın, Toprak ağalarının ellerindeki toprakların devlet tarafından satın alınıp doğuda yaşayan fakir köylülere dağıtıldığı taktirde hiçbir vatandaşımızın korku ile birşey yapmayacağını da belirterek, "Benim çoğumu öldüren adamı affetmek için, hiçkimse affedemez ancak ben affederim. Bizlere niçin sorulmuyor, bizim fikjirlerimiz neden alınmıyor" diye konuştu. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği şehitleri için Kuran-ı Kerim okutarak, yemek dağıttı. "Siyasiler tek başına hareket etmemeli" ŞAD-DER'in yaptığı basın açıklamasında, açılım konusunda ilk fikirleri alınması gereken insanların kendileri olduğuna değinilerek, "Siyasiler ellerindeki güçleri kullanarak tek başlarına hareket etmemeliler" denildi. ŞAD-DER Yönetim Kurulu Başkanı Şencan Bayramoğlu, şehit annelerinin vatana ihanet eden terörist aileleriyle birlikte aynı kefeye konulmaya çalışıldığını belirterek, "Şehit aileleri olarak bu açılıma karşıyız. Biz evlatlarımızın bu kutsal davasına sonuna kadar sahip çıkacağız. Bu açılımaladla ilgili biz şehit ailelerinin fikirleri sorulmuyor, kapıları çalınmıyor" dedi. Bayramoğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teröre karşı sürdürdüğü 25 yıllık mücadelmize, devletimizin terörle mücadele uğruna harcadığı yüz milyonlarca doların heba olmasına izn vermeyeceklerini belirterek, "Bu kürt açılımı kabul edilirse bizlere evlatlarımızdan kalan kutsal hatıra olarak sakladığımız madalya ve şehadet belgelerini geri iade edecegiz. Bunları teslim bile etmeyi düşünüyoruz" diye konuştu. Şehit babası sinirini basından çıkardı ŞAR-DER basın açıklaması yaptığı sırada basında çıkan haberler yüzünden cinnet geçiren şehit babası Fevzi Canik, sinirlerinin çok bozulduğundan dolayı çekim yapan basın mensuplarına saldırıda bulundu. Dernek yetkilileri Canik ile olay sonrasında yaptığı konuşmada 1995 yılında Van Başkale'de Jandarma Komando Er olarak görev yapan oğlu Özcan Canik'in şehit olmasından sonra günümüzdeki Kürt açılımının televizyonlarda yanlış yansıtıldığını savunarak, olayının psikolojisini bozduğunu o yüzden tutarsız davranışlarda bulunduğunu dile getirdi. "Türkiye ateş çemberinden geçiyor" Bostancı Prenses Otel'de, şehit yakınları müdahil avukatlarınca düzenlenen basın toplantısında konuşan Avukat Ömer Yeşilyurt, genç yaşta vatanın bölünmezliği uğruna hayatlarını feda eden şehitlerin katillerini affedemeyeceklerini söyledi. Anayasa'nın 66. maddesinde "Türk Devleti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür" ifadesinin yer aldığını dile getiren Yeşilyurt, "Türkiyelilik" kavramının tarihsel ve bilimsel temeli olmadığını savundu. "Ülkenin şu anda bir ateş çemberinden geçtiğini, vatanın ve devletin geleceğiyle ilgili ciddi endişeleri bulunduğunu" ifade eden Yeşilyurt, "Artık bu endişelerin verdiği ıstırap, neredeyse şehitlerimizin acısından daha yakıcı hale gelmeye başlamıştır" diye konuştu. Yeşilyurt, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın "vatana ihanet" suçundan mahkum olduğunu ve bu kararın Yargıtay tarafından da onandığını hatırlattı. Dolayısıyla iç hukuk yollarının tamamen kapandığını kaydeden Yeşilyurt, "Artık yasa gereği sadece kendisiyle ikinci dereceden yakınları görüşebilecekken Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ve Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nın izniyle mahkum olduğu günden bu yana avukatlarıyla düzenli olarak görüştürülmesi açık bir Anayasa ihlalidir" ifadesini kullandı.