DÃNYA SÃMÃRGELER KAMPÃSÃ DEĞİL Adalet ve barış sacede zayıfların değil güçlülerin de ihtiyacı var. Bugün Fransa'da Türkiye aleyhindeki saçma sapan iddialar çürük ve mesnetsizdir. Fransa'daki girişim akla ve
DÃNYA SÃMÃRGELER KAMPÃSÃ DEĞİL Adalet ve barış sacede zayıfların değil güçlülerin de ihtiyacı var. Bugün Fransa'da Türkiye aleyhindeki saçma sapan iddialar çürük ve mesnetsizdir. Fransa'daki girişim akla ve mantığa aykırıdır. Tarihi yalanı kurumsallaştırma çabası elbette AB'nin temel değerlerine büyük bir meydan okumadır. Avrupa ifade özgürlüğüne dayanıyor. Acaba Fransa bunu ne ile izah edecek. Fransa durumdan vazife çıkarma işi ne zamandan beri sizin vazifeniz oldu. Artık Dünya sömürgeler kampüsü değildir. Bu bir miktar Ermeni'yi tatmin eder dünyayı değil. 12 Ekim Türkiye için hiçbir şeyi değiştirmez ama Fransa için çok şeyi değiştirir. Bu sistematik yalan makinasını yıkmaya bizler muktediriz. Ermenistan'a mektup yazdık. Tarihçileri, hukukçuları, bilimcileri, katalım dedik ama cevap alamadık. Bu yanlış hesabın mutlaka Paris'ten dönmesini bekliyoruz. Ucuz siyasi bakışla bakarsak adalet yolunda ilerlemeye çalışan dünyayı anlayamayız. CEZAYİR'DE NELER OLDU? Kendi tarihlerine baksınlar. Bizim şan ve şerefle dolu tarihimiz başkaları ile kıyas kabul edilemez. Bizim iddiamız da budur. Yürekleri kendi tarihlerini bakmaya yetiyorsa Nijer'de Senegal'de Gine'de Ãad'ta Cibuti'de Ruanda'da neler olmuş bir baksınlar. 1954-1962 arasında Cezayir'de neler olmuş bir baksınlar. Efendim karşılık verelim diyorlar. Hayır. Biz pisliği pislikle temizleyenlerden değiliz. Biz pisliği temiz su ile temizyeleynlerdeniz. Bizim farkımız bu. Bizim tarihimizde engizisyon, sömürgecilik ve ırk savaşları yoktur. Fransa ortaçağ karanlığına geri dönmek istemiyorsa o yasayı geri çekmelidir. Yalana teşvik bizi ortaçağa döndürür. Biz geleceğin dünyasını nasıl kurarız bunu tartışalım. Arşivleri açmaya hazırız. Gelin gerçekleri ortaya çıkaralım. Açık ve şeffafız. Tarihi meseleleri bilim adamlarına bırakalım.