Ãnümüzdeki yıllarda yaşanacak en sıcak Ramazan ayının hangisi olduğunu biliyor musunuz? Ramazan ayının yaz günlerine denk gelmesiyle birlikte, özellikle İslam dünyasında, Ramazan ve sağlık üzer
En Sıcak Ramazan Ãnümüzdeki yıllarda yaşanacak en sıcak Ramazan ayının hangisi olduğunu biliyor musunuz? Ramazan ayının yaz günlerine denk gelmesiyle birlikte, özellikle İslam dünyasında, Ramazan ve sağlık üzerine yapılan araştırmalarda ciddi bir artış başladı. Bu sıcak günlerde Müslümanların, ibadetlerini en sıhhatli biçimde yerine getirebilmesi için uğraşıyor bilim adamları. Peki önümüzdeki yıllarda bizleri nasıl havaların beklediğini biliyor musunuz? Suudi Arabistan Tabiatı Koruma ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Dairesi, tüm İslam dünyasını ilgilendiren ciddi bir çalıştırma yürütüyor önümüzdeki Ramazanlar ve hava durumuyla ilgili. Suudi yetkililerin yaptığı açıklamalara göre; önümüzdeki 11 yıl boyunca bizi sıcak Ramazanlar bekliyor. Ãnümüzdeki 30 yıl boyunca yaşanacak Ramazanlar içinde en sıcağının 2012 yılına denk geleceğini biliyor muydunuz? ********************************** Ramazanâın Ãlen Sanatı Mahyacılık ustadan çırağa geçen gerçek bir sanattı Akşam saatlerinde etrafımıza bir baktığımızda, Ramazan ayında olduğumuzu hepimize en açık şekilde hissettiren şeyin mahya ışıkları olduğuna eminiz. Camilerin iki minaresi arasına gerilen ışıklı yazı şeritleri anlamına gelen mahyalar, geçmişte büyük ustaların ellerinden çıkan sanat eserleriydi. Mahyacı adı verilen ustalar, şimdiki teknolojik imkanlar olmadığından, yağ kandilleri ve mumlarla hazırlardı mahya yazılarını. İki minare arasına gerilen iplerin üzerine dizilen kandillerle yazılar yazan ve hatta resimler yapan mahyacılar, artık ölmüş olan bir sanatın büyük ustalarıydılar. Mahyalar elektrikli ampullerle yazılmaya başlayana kadar, mahyacılar kendi çıraklarını yetiştirmiş ve geleneğin yüzyıllar boyunca nesilden nesile aktarılmasını sağlamışlardır. ******************************* Davulun Sesi Hoş Geliyor Ramazanın simgelerinden Ramazan davulcusunun sadece Türklere özgü olduğunu biliyor muydunuz? Ramazan ayı tüm coşkusuyla başladı. Bazı geleneklerin zamanla yok olduğuna tanık olup üzülüyoruz, bazı geleneklerse genç nesillerin de ilgisiyle yaşamaya devam ediyor. Ramazan ayının, eski zamanlarda oldukça önemli bir yeri olan geleneklerinden biri de Ramazan davulcusu. Davulcular hala bu geleneği sürdürüyor olsa da, özellikle büyük şehirlerde eski keyfini yaşayabildiğimiz söylenemez. Ãalar saatin az sayıda evde bulunduğu dönemlere ait olan bir gelenek, özellikle mahalle aralarında sahur saatlerinin de epey şenlikli geçmesini sağlarmış. Manile söyleyerek sokak sokak dolaşan davulcular hem sahur vaktini haber verir, hem de toplumsal bir paylaşımın habercisi olurlarmış. **************************************** Artık her evde çalar saat var ve davulcular eski önemini yitirdi. Ãzellikle büyük şehirlerde, Ramazan davulunun tamamen kaldırılması bile tartışılıyor. Peki bu geleneğin, İslam dünyasında sadece Türklere özgü olduğunu biliyor muydunuz? Müslüman Demek⦠Sözlüğü açıp bakmak yetmiyor. Müslüman kelimesinin anlamı üzerine hiç düşündünüz mü? Türk Dil Kurumuânun büyük sözlüğünü açarsanız; Müslüman kelimesinin anlamı olarak şu tanımlamalarla karşılaşırsınız: 1.İslam dininden olan kimse, Muhammedî, Müslim, Müselman, mümin. 2. İslam dininin kurallarını yerine getiren kimse. 3. Doğru, haktan ayrılmaz kimse. Her biri doğru olan bu tanımların yanı sıra, İslam aleminin büyüklerinin de bu kavram, bu kelime üzerine çok güzel yorumlarda bulunduğunu biliyor muydunuz? Bu çok güzel açıklamalardan, yorumlardan birkaç tanesini sizler için derledik. Müslüman demek, müslümanlara eli ile, dili ile zarar vermeyen kimse demektir. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim) Müslüman, elinden ve dilinden müslümanların emin olduğu kimsedir. (Buhari) Müslüman, iyi insan, aklı başında kimse demektir. Hakîkî müslüman, Allahü teâlânın emirlerine itâat eder. Allahü teâlânın emirlerine uymamak günâh olur. Kul borçlarını öder. Müslüman, günâh yapmaz ve suç işlemez. Vatanını, milletini ve bayrağını sever. Herkese iyilik eder. Kötülük yapanlara nasîhat verir. Böyle olan müslümanı Allah da sever, kullar da sever. Râhat ve huzûr içinde yaşar. (Abdülhakîm Arvâsî) Müslüman, müslümanın kardeşidir. (Hadîs-i şerîf-Eşi'at-ül-Lemeât) Ãevrendekilerle güzel komşuluk et ve kendin için sevdiğini, başkaları için de sev ki müslüman olasın. (Harâiti) ******************************* Kadir Gecesi Siz Kadir Gecesiânin ne zaman olduğunu biliyor musunuz? Bin aydan daha hayırlı bu gecede melekler, uğradıkları her mümine selam verirler. İslam aleminde Ramazan ayı ve özellikle Kadir Gecesi her zaman büyük bir coşku uyandırır ve heyecanla beklenir. Bütün dünyada, Ramazan ayının 27.gününün gecesi kutlanan Kadir Gecesiânin aslında tam olarak hangi güne denk geldiğinin bilinmediğini biliyor muydunuz? Kadir Gecesi, Kurâan-ı Kerimâin ilk ayetlerinin Hz. Muhammedâe gönderildiği gecedir. Bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu ve faziletleri Kurâan-ı Kerimâde açıkça anlatılmıştır. "Doğrusu biz Kur'ân'ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler.O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir." Sonraları, doğabilecek karışıklıklara engel olmak üzere, Hz. Muhammedâin hadislerinden yola çıkarak, Ramazan ayının 27. gününün gecesi Kadir Gecesi kabul edilmiştir. Hala bu kutsal gecenin kesin tarihi belli olmamakla beraber, Hz. Muhammed, müminlere bir kez daha yol göstermiş ve bu geceyle ilgili şöyle buyurmuştur; "Siz Kadir gecesini Ramazan'ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız." Caferi, Müslümanlar ise Ramazanın 19. 21. ve 23. gecelerini kadir geceleri olarak kabul edip sabah namazına kadar zikrederler. **************************** Ramazan Hilali Siz hiç, Ramazanın müjdecisi hilali sabaha kadar beklediniz mi? Ay ve Güneş takvimleri arasındaki farklılıklardan ötürü Ramazan ayının başlangıcına eskiden çok daha şüpheyle yaklaşılırdı. Şimdiki kadar net tarihlerin çok önceden ilan edilmediği zamanlarda Müslümanlar için Şaban ayının son günlerinde heyecanlı bir bekleyiş başlardı. Yeni ayın ilk hilalinin görülmesi, Ramazan ayına girildiğinin ilk gerçek işaretiydi. Dolayısıyla bu günlerde Müslümanlar sabaha kadar nöbet tutar ve ilk hilali görebilmek için beklerlerdi. Hilali gören ilk kişi şerâi mahkemeye başvurur ve ilk hilali gördüğüne dair yemin ederdi. Beyan kadılar tarafından geçerli kabul edildiğinde de toplar atılarak 11 ayın sultanın başladığı herkese duyurulurdu. *************************************** Hırka-i Şerif Veysel Karaniâye hediye edilen kutsal emanetin hikayesini biliyor musunuz? Fatihâteki Hırka-i Şerif Camiâni ziyaret etmiş olanlar, her yıl Ramazan ayının 15âinden Kadir Gecesiâne kadar öğle ve ikindi namazları arasında sergilenen Hırka-i Şerifâi görmüşlerdir. Peki 1500 yıllık bu kutsal emanetin hikayesini hepinizi biliyor musunuz? Hırka-i Şerif, Hz. Muhammedâin miraca çıkarken üzerinde bulunan hırkadır. Kendisinin vasiyeti üzerine Hz. Ali ve Hz. Ãmer tarafından Veysel Karaniâye verilir. Günümüze kadar Karaniânin ailesi tarafından korunan bu kutsal emanet, ailenin Ziver el-Ãveysî zamanında Kuşadasıâna göç etmesiyle ülkemiz topraklarına gelir. 1600âlü yılların başında Sultan I. Ahmedâin isteğiyle aile İstanbulâa gelir ve Hırka-i Şerif, aile reisi Şükrullah el-Ãveysî tarafından Fatihâte kiralanan bir evde halka gösterilemeye başlanır. Bu mekanın yetersiz kalması sonucu I. Abdülhamidâin emriyle 1780 yılından itibaren Hırka-i Şerif Camiânde sergilenmeye başlar. 1500 yıllık bu kutsal emanetin sorumluluğunu halihazırda, Veysel Karaniânin 57. Kuşaktan torunu olan Haşim Köprülüânün kızı Gülay Köprülü üstlenmektedir. Koruma çalışmalarından ötürü ne yazık ki 2009 yılı Ramazan ayında Hırka-i Şerif halka sergilenmeyecektir. *************************** Diş Kirası Ramazanâın artık varolmayan geleneklerinden biri; hediyeler! Eski Ramazanlarda misafir ağırlamak, özellikle iftar misafiri ağırlamak bir onurdu. Zengin konaklarda bir şölen havasında geçen Ramazan ayı boyunca yüzlerce misafir ağırlanır, çat kapı gelen Tanrı misafirleri sofraya buyur edilirdi. Konak sahipleri sadece misafirlerini ağırlamakla yetinmez, semtin fakir fukarası için de sofralar kurdurulurdu. Günümüzde varlığını devam ettirmeyen Ramazan geleneklerinden birinin de Diş Kirası olduğunu biliyor muydunuz? Diş Kirası, iftar misafirleri teravih namazına gitmek üzere hazırlanırken, kendilerine sunulan hediyelere denirdi. Misafirlere kadife keseler içinde sunulan hediyeler arasında neler yoktu ki! Gümüş yüzükler, tabaklar, değerli taşlardan tesbihler⦠Ramazanâın ruhuna uygun olarak, bu gelenek içinde fakir fukara yine unutulmamıştı. Misafirlerine Diş Kirası sunan ev sahibi, cömertliği ölçüsünde fakirlere de, yine kadife keseler içerisinde, gümüş akçe ve altın paralar verirdi. ******************************** En Saygın Misafir İftar sofralarına çat kapı misafir olmanın değerini biliyor musunuz? Bir Ramazan daha geldi ve hepimiz sağlıklı, keyifli, ailemizle, dostlarımızla mutlu bir Ramazan geçirmek istiyoruz. Ãzenle iftar sofraları hazırlıyor, misafirler ağırlıyor, sevdiklerimizin iftar sofralarına misafir oluyoruz. Eskiden iftar sofrası misafirinin en makbulünün, çat kapı gelen dostlar olduğunu biliyor musunuz? Eski Ramazanlarda sevilen bir kişiye habersiz misafir olmak büyük bir saygı belirtisiydi. İftar saati yaklaşırken herkes evine çekilir, iftar sofrasının hazırlıkları başlardı. Bu saatlerde, özellikle tam ezan saatinde, sadece çok saygı duyulan ve sevilen yakınların evlerine habersiz ziyaretler yapılırdı. ************************** Ramazanın Gözdesi İftar sofralarının vazgeçilmezi hurmayı ne kadar tanıyorsunuz? Geleneksel iftar sofralarının vazgeçilmezi hurma hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Hurmanın, protein, yağ ve karbonhidrat üçlüsünü bir arada içeren tek meyve olduğunu biliyor muydunuz? İçerdiği şeker sayesinde, orucunu hurma ile açanların oruçtan kaynaklanan halsizliğe hızlıca yok olur. Bunun yanı sıra içerdiği demir sayesinde kansızlığa iyi gelir, cildi besler, yaşlanma belirtilerini azaltır, kalp ve damar hastalıklarına, kansere karşı koruyucudur, bol fosfor içerir ve kemikleri güçlendirir, hamilelik ve güneş lekelerini yok eder. Bin derde deva diyebileceğimiz bu meyveyi sadece Ramazan ayında değil, yılın her döneminde tüketmenizi tavsiye ediyoruz. ************************************ Ayların En Hayırlısı Ramazanâın kelime kökeninin ''Ãok Sıcak Olma'' cümlesinden geldiğini biliyor musunuz? 11 ay boyunca beklenen Ramazan ayı nihayet başlıyor. İslam dünyasında ayların en hayırlısı kabul edilen ve her evin bereketle dolup taştığı Ramazan, bildiğiniz gibi Hicri Takvimâe göre düzenlendiği için her yıl, farklı tarihlere denk geliyor. Miladi Takvimâe göre her sene geri giden Ramazan ayı bu sene 20 Ağustosâta başlıyor ve geçtiğimiz yıllara göre çok daha sıcak ve uzun günlere denk geliyor. Muhtemelen ilk Ramazanlar da, zaten oldukça sıcak olan Arabistan coğrafyasında, böyle sıcak yaz günlerine denk gelmişti. Arapça kökenli bir sözcük olan Ramazan, Ramaza kökünden gelir ve ââÃok Sıcak Olmaââ anlamını taşır. **************************************** 32 Senede Bir Ramazanâın sadece 32 yılda bir aynı güne denk geldiğini biliyor musunuz? Ramazan ayı tüm Müslümanların, ibadetlerin en büyüklerinden birini yerine getirdiği, Oruç tutma vazifesini gerçekleştirdikleri oldukça önemli bir ay. Bu ayın bu kadar önemli ve özel olmasının sebebi ise, Bakara Suresiâne göre, Kurâan-ı Kerimâin Hz. Muhammedâe gönderilmeye başlanmasının Ramazanâa denk gelmesi. Bilindiği üzere Ramazan her yıl Hicri Takvimâe göre düzenleniyor. Bir ay takvimi olan Hicri Takvim ise Miladi Takvimâden 11-12 gün kısa. Dolayısıyla Ramazan her yıl Miladi Takvimâde öne kayıyor. İki takvim arasındaki farklılıklardan ötürü de yaklaşık olarak sadece 32 senede bir aynı güne denk geliyor.