İşte Atalay'ın açıklamaları:

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 'Demokratik Çözüm Süreci'nde 29 Temmuz'dan bugüne gelinen noktayla ilgili açıklama yapıyor:

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 'Demokratik Çözüm Süreci'nde 29 Temmuz'dan bugüne gelinen noktayla ilgili açıklama yapıyor: İşte Atalay'ın açıklamaları: Sözlerime bir rahmet dileğiyle başlıyorum. Bildiğiniz gibi dün Şemdinli'de 4 şehidimiz var. Üzüntümüzü ifade ediyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. İnşallah yürüttüğümüz çalışmalar başarıyla sonuçlanır da bu olaylar bir daha yaşanmaz. Bildiğiniz gibi 1 ay önce yine bu salonda sizinle bir araya gelmiş ve birtakım çalışmalarla ilgili bilgi vermiştik. Biz bu süreçte herkesin katkısının önemli olduğunu belirtmiştik. Bu çerçevede çok önemli kapsamlı çalışmalar yaptık. Toplumun çok farklı kesimlerinden ve 5 siyasi parti temsilcileriyle bir araya geldik. 22 sivil toplum kuruluşu, 11 meslek örgütü ile biraraya gelerek görüş alışverişinde bulunduk. Şehit ailelerini temsil eden 24 dernek ile görüştük. Ve görüşlerine güvendiğimiz şahıslarla görüştük. Bu görüşmelerde pek çok husus gündeme getirildi. Farklı kesimlerden fikir aldık. Görüşmelerde muhataplarımızı dinledik ve fikirlerimizi söyledik. Bu konuda da gerçekten hedefe ulaştık. Yaptığımız hemen bütün görüşmelerdee sorunun çözülmesi gerektiği konusunda toplumda mutabakat olduğunu gördük. Herkes bir defa terörün bitmesini ve demokratikleşmeyi istiyor. Bu konuda herekesin, siyasi partilerin elini taşın altına koyması ve sorumlu davranması gerekiyor. Bu süreçte tüm sivil toplum kuruluşları ve muhataplarımız sorumlu davrandı ve sürece müdahil oldular. Bir önemli meslek kuruluşumuzun başkanı, bütün değerlendirmeleri yaptıktan sonra kulağıma eğildi ve dedi ki; "Tam 30 gündür rahatsızlığımdan dolayı yatıyordum ama bu önemli konu için yataktan kalktım ve geldim" dedi. Ve bu süreçte kimi işini, kimi tatilini bırakarak geldi ve hepsşi bir emek verdiler. Hepsi bana dosya verdi. Daha önceden hazırlıkları olanların dışında diğerleri de oturup çalışmış ve dosya hazırlamışlar. TOBB ve sayın Başkan konuya çok duyarlı davrandılar. Tabandan başlayarak bütün bölge temsilcilikleri toplantılar yapıyorlar ve bize kapsamlı bir rapor getirecekler. Bir geniş çaplı toplantı planladım. Kadın kuruluşları, yazarlar birlikleri her yelpazeden kuruluşlar vardı. 50 kişi geldi. Öğlen saatlerinde başladı akşama kadar devam etti. Ve ben o gün orada gelen insanların ne kadar rahat bir ortamda, kimseyi rencide etmeden bu konuyu tartıştıklarını gördüm. Bu toplumumuz için güzel bir gelişme. Türkiye'de artık büyük bir olgunlukla birtakım şeyleri tartışıyoruz. Bir sivil toplum temsilcisi "Devlet ilk defa bizim görüşlerimizi dikkate alıyor ve dinliyor" dedi. Bunu birçoğu söyledi. Kamuoyu araştırmaları da yapıyoruz. Bunu da değerlendiriyoruz. Bu çalışmaları da veri olarak kullanıyoruz. Sürecin bilimsel boyutu çok önemli. Bilim adamlarıyla görüşmelerimiz var. YÖK ile bu konuda görüşeceğiz. Böylesine geniş bir mutabakat çözüme ilişkin umutlarımızı çok arttıdı. Ben çok umutluyum. STK'lar, sendikalar, odalar, meslek kuruluşları meğer bu konuda yıllar içinde ne çok çalışmışlar. Kafa yormuşlar. Artık eski alışkanlıkları terkedelim. Her açılımın ardında yabancı bir el aramaktan vazgeçelim. Türkiye'nin gücüne güvenelim. Bu sorunu biz çözeceğiz. Yürüttüğümüz çalışmaları bir yabancı kuruluşun hazırladığını iddia etmek büyük haksızlıktır. Bu Türkiye'ye güvenmemektir. Uluslararası think-tang / düşünce kuruluşları birçok konuda araştırma yapar ve rapor yazar. Bu kuruluşlar Türkiye'de de var. Bunlar da aynı şeyi yapıyor. Küçük bir düşünce kuruluşu bir yerde Türkiye ile ilgili birkaç satır bir şey yazdı diye bu açılımı oraya bağlamak mantık dışıdır. Biz yıllardır terörle mücadele ediyoruz. Bizim uzmanlarımız, fikir beyan eden insanlarımız yok mu? Biz kendi insanımıza güveniyoruz. Bize verilen bütün raporları titizlikle değerlendiriyoruz. Bundan sonra da bu böyle devam edecek. Demokratik açılım süreci ile birlikte Türkiye'de çok verimli tartışmalar yapılmaya başlandı. Çok değerli analizler yapıldı. Son 1 aya bakarsak ne kadar sağlıklı bir müzakere, değerlendirme süreci olduğunu görürüz. Bununla övünmeliyiz. Bunda basının da çok büyük katkısı var. Milletimiz kendi sorunlarını korkmadan, çekinmeden açıkça konuşmakta ve çözüm aramaktadır. Bu çok önemlidir. Elbette farklı görüşler olacaktır. Demokratik hukuk develetinde herkes en aykırı görüşleri bile dile getirebilir. Kişilik haklarına saldırmadan, hakarete başvurmadan medeni bir şekilde herşeyi tartışabilriiz. Demokratik açılım sürecinin ilk aşaması çok başarılı geçmiştir. Demokratik açılımın amacı net olduğu halde kafaların karıştırıldığını gördük. Doğrusu biraz üzdü. Sayın başbakanımızın ifade ettiği gibi ülkede yaşayan herkesin özgürce ifade edebileceği ortamı tesis etmektir. Söylemediğimiz sözleri bize mal ederek hayali projelerle sürece karşı çıktılar. Dahası bizi kabul etmediler. Polemikleri ülkemize hiç bir faydası yoktur. Bölünme sendromundan kurtulalım. Milletimizi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Milletin hamuru kardeşlikle yoğrulmuşur. Üniter yapının sürekli gündeme getirilmesi özgüven eksikliğinden kaynaklanmakdadır. Kardeşlik ve huzur projesidir. Tek muhatabımız millettir. Milletimize güveniyoruz. Ben toplum analizcisiyim. Her araştırma sonrası millete olan hayranlığım artımıştır. Toplumumuzun basiretine çok güveniyorum. Çeyrek asırdın akan kan duracak. Kardeşlik duyguları pekişecek. Vatandaşın aidiyet bağı yükselecek. Farklılıklar ayrışmanın değil zenginliğin parçası olacak.