KOPENHAG’A DOĞRU/ Birgul KAPAKLIKAYA

Ekonomik krizle birlikte ekolojik krize de değinmek, ekolojik sorunlara hep birlikte çareler aramamak hepimizin yine insani görevleri arasında yer almaktadır.

Ekonomik krizle birlikte ekolojik krize de değinmek, ekolojik sorunlara hep birlikte çareler aramamak hepimizin yine insani görevleri arasında yer almaktadır. Dünyayı tehdit eden ekolojik tehlikeler şüphesiz tüm canlıları ilgilendirmekte, ekolojik krizin ekonomik krizden daha yıkıcı olacağı gayet açık görünmektedir. Bu yıl, Aralık ayı başlarında gerçekleştirilmesi planlanan, bir çoğumuzun haberdar olduğu uluslararası büyük Kopenhag yürüyüşü bu açıdan büyük önem taşımaktadır. Bilindiği üzere Belçika’daki bir çok sendikanın da toplanıp trenle Brüksel’den Kopenhag’a birlikte hareket edeceği planlanıyor. Ozon tabakasının zarar görmesiyle birlikte iki derecelik bir ısınma dünyayı nelerle tehdit edecek? Tüm canlıları ne gibi tehlikeler beklemekte? Ne gibi önlemler almalıyız? Bu sorulara cevap aramak için bir çok sendika, sendikacı, gönüllü insan ve kuruluş zaman zaman bir araya gelmekte ve gelmeye devam edecek. Üç tane oksijen atomunun birleşmesinden oluşan Ozon gazi hepimizin bildiği gibi yaşamsal önem taşır. Bu önemli gaz hem iklimi etkilemekte hem de yer yüzeyindeki canlıların korunmasında önemli rol oynamaktadır. Özellikle oksijenle birlikte güneşten gelen ültraviyole ışınlarının büyük kısmının yer yüzeyine kadar ulaşmasını önleyerek güneşin yakıcı etkisini de yok etmektedir. Yeryüzündeki tüm canlılar, insan, bitki, hayvan yazık ki tehdit altında... İklimler değişiyor. Her gecen gün bir canlı türü yok olup gidiyor. Bir çok canlı türünde de yeni yeni hastalıklar ortaya çıkıyor. Doğayı bu denli değiştiren sebeplerin en büyük sorumluları bizler olduğumuza göre o sorunlara çareler aramak da yine bizlere düşüyor. İçinde insanlık duygusu olan her insan bir sivrisineği bile oldururken mutlaka içi sızlar. Küçük ve zararlı bir sineği dahi istemeyerek öldürür insan. Öldürmek normal bir insan için mecbur kalmadıkça yapılmayan bir olaydır. Yaşamak, yaşatmak, hayat vermek ise mutluluk verir insan olan insana. İnsanlara ve diğer canlılara yardim etmek de öyledir. Yardim ise herkesin maddi veya manevi gücüne göre değişmektedir. “Kiminin parası, kiminin bilgisi” de diyebiliriz. Her konuda olduğu gibi bu konuda da mutlaka bilinçli ve bilgili insanlara ihtiyaç vardır. Hep birlikte, bilinçlice hareket edip dünyamızı pek çok tehditten kurtarabilmemiz umuduyla tüm insanlık için bir gelecek diliyorum. 09/09/09