Güzel: “ Kaçaklar için genel af yasası diye birşey yok”

Avukat Fikriye Güzel: “ Kaçaklar için genel af yasası diye birşey yok”

Avukat Fikriye Güzel: “ Kaçaklar için genel af yasası diye birşey yok” Belçika´nın ilk Türk avukatlarından Fikriye Güzel, gazetemize yaptığı açıklamada kaçaklar için bahsedilen af ile ilgili olarak: " Genel af diye birşey yok, kimse boş yere ümide kapılmasın" dedi Belçika´da 10 Haziran 2007 tarihinde yapılan Federal Parlamento seçimleri sonrası programında kaçaklara af yolunu açacak bir düzenleme yapma sözü veren Federal Hükümet, bu sözünü ancak iki yıllık aradan sonra yerine getirebilmek için bir ara düzenlemeye gitti. 19 Temmuz 2009 tarihinde yapılan Bakanlar Kurulu´nda düzenleme hakkında uzlaşma sağlayan hükümet, başvurular için takip edilecek yol haritasını belirledi. Ancak belirlenen yol haritası üzerinde kısa bir görüşme gerçekleştirdiğimiz avukat Fikriye Güzel, herşeyin göründüğü gibi olmadığını belirtti. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Fikriye Güzel, 1982 yılında Türkiye´den Belçika´ya Türkçe ve Türk Kültür derslerini vermeye gelir. Birkaç sene böyle devam ettikten sonra Brüksel Üniversitesi´nde hukuk denkliği için 2 yıl ders alır ve 1991 yılında Belçika´da resmi olarak avukatlığa başlar. Fikriye Güzel, yıllardır Türk vatandaşlarının sorunlarıyla ilgenip çözüma kavuşturmak için çalışmış. Tecrübeli avukat, en son olarak kaçaklara verilen affı daha açık ve net bir şekilde bizlere anlattı. Genel bir af olmadığını berliten Fikriye Güzel, şartların ağır olduğunu, her ´önüne gelen´e bu affın verilmeyeceğini söyledi. Fikriye Güzel durumu bizlere şu şekilde açıkladı: " Öncelikle şunu bilmemiz gerekir ki, bu bir yasa değildir. Yani af yasası diyemez kimse. Böyle olduğundan dolayı da hükümet istediği her an bu kararı geri çekebilir veya iptal edebilir. Bu sadece hükümetin belediyelere gönderdiği bir talimat veya bir genelge hükmünde bir karardır. Bakanlık bunu yaparken verdiği sözü tutmuş olmak için ve yumuşatıcı bir tedbir almak için yapmıştır. Halkta genel af çıktı gibi bir hava var. Katiyyen öyle birşey yok. Bakanlık öncelikli olarak çalışana verecek. Veya oturma iznini aldıktan sonra çalışacağını ispatlayana verecek. Bu da işverenin yapacağı bir sözleşmeyle ispatlanabilir. Asıl amaç ise, Belçika´da talep olunan meslekler doğrultusunda oturuma izin verilecek. Mesela kamyon şoförlerine öncelik tanınacaktır çünkü bu alanda işçiye ihtiyaç var. Temizlik işiyle uğraşanlara oturum izni verilmeyecektir veya çok zor verilecektir. Ayrıca oturma izni için yapılan başvurularda bürokrasi çok fazla olacak. Başvurular çeşitli komisyonlardan geçecek, süre gittikçe uzayacak. En az 3 ay ile 6 ay arasında bekeme süresi olacak. Başvuru yapacak olanlarda birde topluma entegre olabilmiş mi, Belçika´ya uyum sağlayabilmiş mi diye bakılacak. Bunun içinde resmi belgeler gerekecek. Birkaç Belçikalıya attıracağınız imza size asla yardımcı olmayacaktır. Bu şahsın belediyeyle resmi işleri olmuş mu, doktora eczaneye gitmiş mi, yardım kuruluşlarıyla münasebeti olmuş mu diye bakacaklar. Kısacası oturum almak isteyenler yoğun bir gayret göstermesi gerekiyor ve gayret gösterdiğini de ispatlaması gerekiyor. Oturum almak isteyenin dosyası boş ise, yani az önce saydığımız gayretleri göstermemişse, resmi bir belgesi yoksa, çalışmıyorsa dosyası incelenmeye dahi alınmayacaktır. Ama inanın başvuruların çoğu reddedilecek. Açıkçası Belçika hükümeti oturum izinlerini çalışana veya çalışabilme ihtimali olanlara verecek. Ama şunu açıkça söylemek gerekir ki, çoğu başvurular reddedilecektir. Bakanlık, bu genelgeyi çalışanlar veya çalışacaklar için çıkarmıştır. Kendi boşluklarını, iş alanlarını doldurmak için bu talimatı vermiştir." SALIH KARACA BRÜKSEL