Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkiler daime sıcak ve dostane olmuştur Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Azerbaycanâı ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştur. Türkiye Ermenistanâın Dağ
Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkiler daime sıcak ve dostane olmuştur Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Azerbaycanâı ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştur. Türkiye Ermenistanâın Dağlık Karabağı işgal etmesi üzerine Ermenistan ile olan sınır kapısını kapatmış ve uluslar arası diplomaside daima Azerbaycanâın yanında yer alarak, Azerbaycanâın Batı ile ilişkilerini geliştirmesine önemli katkılar sağlamıştır. Azerbaycan jeopolitik olarak Kafkasların kilit bir ülkesidir. Aynı zamanda zengin enerji kaynaklarına sahip olması bir yandan ülkenin önemini arttırırken öte yandansa, Türkiye dışındaki tüm ülkelerin dostane olmayan saldırı ve etkilerine maruz kalmasına neden olmaktadır. Azerbaycanâın Dağlık Karabağ dışında çok önemli illeri Ermenistanâın işgali altındadır bu toprakların işgalden kurtarılması için bugüne kadar barışçıl yollardan bir sonuç alınamamıştır. Ancak bu statükonun değişmekte olduğu gözlenmektedir. Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokolün imzalanmasıyla, Azerbaycan ile Türkiye arasında yeterli iletişimin ve güvenin olmadığı ortaya çıkmıştır. Ãzellikle son yıllarda Rusyaânın ekonomik yönden toparlanması ile birlikte Kafkaslar üzerinde etki alanını genişletmekte olduğu gözlenmektedir. Bunun en somut örneği Rusya Gürcistanâa savaş açarak gerçekleştirdi. Gürcistanâa yapılan müdahale aslında diğer Kafkas ülkelerine de bir gözdağı ve uyarı niteliği taşımaktadır. Bu gün Ermenistanâda on binlerce Rus askeri görev yapmaktadır. Rusyaânın bölge üzerindeki hesapları Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sorunların çözümünü oldukça zorlaştırmaktadır. Komşu Iranâın Azerbaycan yaklaşımı hep ihtiyatlı olmuş ve Azerbaycanâa gerekli desteği hiç bir zaman vermemiştir. Ãünkü Güney Azerbaycan bugün Iranın sınırları hakimiyeti altında bulunmaktadır. Türkiyeânin Ermenistan sınırını açacağı ambargoyu kaldıracağı ve Ermenistan ile diplomatik ilişki kuracağı yönündeki adımları ortak bir tarih , kültür ve köken birliği içinde olan bu iki kardeş ülke arasında gerilimin tırmanmasına neden oldu. Azerbaycan cumhur başkanı Aliyev İstanbulâdaki medeniyetler zirvesine katılmayarak tepki gösterdi . Akabinde Aliyev Moskovaâya giderek, Rusya ile aralarında stratejik ilişkilerinin olduğunu ve böylece politika değişikliklerine gidebileceklerini açıklamasının ardından önce Bursaâda oynanan Türkiye-Ermenistan maçında bazı sorumsuz davranış sergileyen görevlilerin Azerbaycan bayrağına karşı yanlış tutumları ardından, Baküdeki şehitlikte Türk bayrağının indirilmesi yoluna gidilmesi tansiyonun yükselmesine neden oldu. Azerbaycan ve Türkiye bir millet iki devlet konumunda olan ülkelerdir. Elbette ki zaman zaman dış politika uygulamalarında farklı çıkarları olabilir. Ancak hiçbir çıkar bu iki ülkenin kardeşliğinden , dostluğundan daha önemli değildir. Azerbaycan ilk kez 1918âde bağımsız devlet olmuş ancak o zaman bölgedeki diğer devletler Gürcistan ve Ermenistan ile ihtilaf yaşanması üzerine bu üç Kafkas ülkesi bağımsızlıklarını yitirerek, Sovyetler Birliğinin pençesine düşmüşlerdir. Bu günde Kafkasyanın istikrarı ve barışı en başta bu üç ülkenin bağımsızlıklarını korumaları ve refahlarını arttırabilmeleri için büyük önem taşımaktadır. Kafkasların barış ve istikrara kavuşması Türkiyeânin bölge ve diğer Türk Cumhuriyetleri ile sağlıklı bir ilişki geliştirebilmesi için özellikle Azerbaycan büyük önem taşımaktadır. Azerbaycan Türkiyeânin deneyiminden birikiminden ve gücünden yararlanarak, topraklarını işgalden kurtarabilir ve özgürlüğünü ve bağımsızlığını koruyup geliştirebilir. Azerbaycan olmaksızın Türkiyeâninde Kafkaslardaki ve diğer Türk Cumhuriyetleri ile sağlıklı bir ilişkiyi devam ettirebilmesi mümkün değildir. Kafkaslardaki barış ve istikrarı sağlamak için Ermenistan üzerindeki Rusya nüfuzunun kırılması gerekmektedir. Bunun içinde Ermenistan ile Türkiye arasındaki normalleşme süreci Azerbaycanâın milli çıkarlarına zarar vermeyeceği kanaatini taşımaktayım. Gerek Başbakan Erdoğanın , gerekse Dışişleri bakanı Davutoğlunun yaptığı açıklamalar Azerbaycanâın milli çıkarlarına katkı sağlamalıdır. Ancak her iki ülkede de bazı yazar ve kesimlerin tahrik edici ve yapıcı olmayan eleştiri ve yaklaşımları duygusal davranışları iki ülke kardeşliğine zarar verici boyutlara ulaşmıştır. Bu tür tahrik ve davranışlara kapılmadan gerçekçi politika ve stratejilerle Türkiye ve Azerbaycan ın milli çıkarlarını en üst seviyede korunması için iki ülkenin yöneticilerinden gerçekçi , sağduyulu, soğukkanlı ve tarih önünde sorumlu davranışlar göstermelerini beklemekteyiz. Osmanlı İmparatorluğu dağılmaya yüz tuttuğu bir sırada bile Baküânün Ermeni Taşnak işgalinden kurtarılması için Nuri Paşa komutasında 10000 kişilik Kafkas-İslam ordusunu gönderdiğini ve Azerbaycan Türklerini yalnız bırakmadığı hatırlatmakta yarar vardır. Azerbaycan Türkleri de Kurtuluş Savaşına maddi ve manevi gerekli desteği sağlamışlardır. Azerbaycan topraklarının işgalden barışçıl yollarla kurtarılması bakımından Türkiyeânin Ermenistan üzerindeki etkinliğinin artmasının katkı sağlayacağı ve bu durumun Türkiyeânin gerek Kafkaslarda gerekse diğer Türk Cumhuriyetleri nezdinde güvenilirliği ve prestijini arttıracağı göz ardı edilmemelidir. Bu vesileylede tum halkimizin, yurttaşlarımızın Cumhuriyet bayramını tebrik eder, esenlikler temenni ederim. ABBAS UÃAR