EMPERYALİZM’İN HEDEFİNDEKİ ATATÜRK/ Celil Gündoğdu

Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde işgalci emperyalist ülkelerin Anadolu’yu kuşatmış dev ülke ordularına karşı, yokluk ve sefalet içerisinde bulunan Türk halkın ulusal bir mücadeleye hazı

Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde işgalci emperyalist ülkelerin Anadolu’yu kuşatmış dev ülke ordularına karşı, yokluk ve sefalet içerisinde bulunan Türk halkın ulusal bir mücadeleye hazırlayan önderdir Mustafa Kemal Atatürk. Tüm cephelerden kuşatılmış bir ulusu ayağa kaldırarak, onlarda mücadele ateşini fitilleyen büyük askeri deha Atatürk’ün komutasındaki ordular, kendilerinden kat kat üstün ordulara karşı büyük zaferler kazanmıştır. Atatürk’ün Askeri dehasını düşman kuvvet komutanları Çanakkale savaşlarından sonra itiraf etmek zorunda kalmışlardı. Askeri dehası ile ülkeyi kurtaran Atatürk, savaş sonrası kuracağı Cumhuriyet ve bunun ilekeleri ile ilgilide bilimsel çalışmalar yaparak, kurduğu Cumhuriyeti büyük zahmetler ve sıkıntılar neticesi kurdu. Bağımsız bir devlet oluşturmanın savaştan daha zor olduğu bilinen bir gerçektir. Yeni bir sistem oluşturarak, halkı bu sistemde yaşamaya yönlendirmek kolay olmamıştır. Kurulan Türkiye Cumhuriyetinin temel dinamikleri Türk toplumunun bağımsızlık duygusuyla örtüşecek dinamiklerdi. ‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen Mustafa Kemal Atatürk, bu sözüyle ulusunun tercümanlığını yapmıştır. Atatürk Cephedeki kuvvet komutanlarını siyasette de aktif kılarak, onları bu alanda da savunmaya hazırlamıştır. Bir İsmet İnönü buna örnek gösterilebilinir. Savaşta Türk halkını yenemeyen işgalci kuvvetler, masa başında çeşitli, entrikalarla Lozan ve başka yerlerde olduğu gibi, genç Türkiye Cumhuriyetinin dokusunu bozacak taleplerde bulunmuşlardır. Dayatmaya çalıştıkları önerilerle ‘ulus bilincini’ alaşağı ederek, Türk halkını bölmek için var güçleriyle çalıştılar. Bu oyunlara gelmeyen Atatürkü ve Cumhuriyet ekibini halkın gözünden düşürebilmek için yeni oyunlar sahneye koydular. Amaç, Atatürk’ün şahsında bağımsız Türkiye Cumhuriyetini zayıflatmak ve yoketmek. Cephelerde kaybedenler şimdi kartlarını siyaset masasında açmaktalar. Bunun içinde ülkemizde bulunan Cumhuriyet düşmanlarını yanlarına alarak, onları Truva atı misali içimize sürmekteler. Dışımızda yıkamayanlar, içte yıkım için altyapı olan bir çok planı devreye soktular. Laik Türkiye Cumhuriyetini ‘İslam düşmanı’ ilan ederek, islami kesimleri yanlarına çekmek için anti Cumhuriyet cephesi oluşturdular. İngilizlerin Osmanlı döneminde İslam coğrafyasında yaptığı nifak siyaseti bu gün ülkemizde oynanmak istenmekte. Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk ulusunun birliğine yönelik bölme düşünceleri ‘masum demokratik taleoler adı ile kamufle edilmekte’ ne yazık ki, ABD, AB ve batılı bazı ülkelerin desteklediği bu talepler Türk halkının talepleri olmayıp, kendilerine göre şekillendirmek istedikleri yeni bir dünya düzeninin gerekleri olarak dayatılmaktadır. Türk milleti kendisi ile ilgili kararları verecek siyasi erke sahiptir. Türk halkını dışarıdan yönlendirmeye çalışmak isteyenler, dikkat ederseniz ‘Atatürk’ ve ‘Türk’ kelimelerine karşı antipatik smzlerini yüksek bir sesle dillendirmeye başladılar. Bu söylemler AB Parlamento binasından yankılayınca ülkemizdeki yerli alıcılarda bu istekleri kamuoyuna hemen pazarlamaktalar. Bu onu kırıcı bir algılayıştır. Dün tüm güçleriyle Türk halkını cephede yok etmeyi başaramayanların, yerli işbirlikçi kalemşörler ve demokrasi havarileri ile birlikte tek hedefi Cumhuriyet olmuştur. Cumhuriyeti savunan, Atatürk Düşüncelerini yüksek sesle dillendirenlerin hapishanelere, devlete ve devletin askerine kurşun sıkanların caddelerde çiçeklerle karşılanması bu oyunların bir seneryosu olmuştur. Devletini ülkesini ve Cumhuriyeti sevmenin suç, ancak Cumhuriyet değerlerine saldırmanın ödüllendirildiği bir Atatürk Cumhuriyeti düşünmek istemiyorum. Ben onurlu, gururlu emperyalistlerin değil, gerçek Türk halkının özlemleriyle, düşünceleriyle yaşadığı bir Cumhuriyet istiyorum. Aziz Atatürk, bu Cumhuriyet özlemimiz ancak senin aydın görüş ve düşüncelerin ile şekillendiğinde anlam buluyor… Seni bu duygularla daha çok özlüyoruz… Ruhun şad olsun. Belçika Haber Be.