SEVGİLİ Ã–ĞRETMENİM / Celil Gündoğdu

Sayın Okurlar, Bu yazıyı ilkokul hocam olan Çelik Seçilmiş için bu gün kaleme almak istedim. Sevgili Öğretmenim, Öncelikle seni saygıyla yad ediyor hürmetle ellerinden öpüyorum.

Sayın Okurlar, Bu yazıyı ilkokul hocam olan Çelik Seçilmiş için bu gün kaleme almak istedim. Sevgili Öğretmenim, Öncelikle seni saygıyla yad ediyor hürmetle ellerinden öpüyorum. Bu gün ‘24 Kasım Öğretmenler Günü’ bu nedenle, senin şahsında tüm öğretmenlerimizin ‘öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla tebrik ediyorum. Sevgili Öğretmenim, Seni en son izne geldiğimde Selçuk’da görünce hemen ellerinden öperek, senden helalik dilemiştim. Sen halen o günkü güzel tebessümünle gözlerin dolarak, ‘ne demek Celilciğim’ dediğinde yıllar öncesine dönmüş bir an öğrencilik yıllarımı hatırlamıştım. Sevgili Öğretmenim, Bizlere okumayı sevdirirken, okumanın önemini anlatmak için Kuran’dan, ‘Rabinin adıyla Oku!’ ayetini, ‘İlim Çinde’de olsa tahsil ediniz’ Hadisini, İmam Ali’nin, ‘Bana bir kelime öğretenin kölesi olurum’ ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hakiki mürşit ilimdir” sözlerini hatırlatarak, bizlere ilim yapmamızı önerirdin. Bir anda önlüklü günlerim geldi aklıma. Nasreddin Hoca’nın eşşeğine ters bindiği ve çarpım tablosu olan yarım defterim, resim defterlerim geçti gözlerimin önümden. Kitaplarımız henüz yoktu. Kurşun kalem ve silgi en önemli aksesuarlarımızdı. Saçlarımızı sık sık kestirilmesi isteniyordu. O dönemlerde bitlenme olmasın diye. Hayatımda bana her zaman büyük bir ders olan bir olayı o öğrencilik yıllarımda yaşadım. O olay iyiki oldu ve ben bu gün o olay sonrası ‘yokluğun’ ne demek olduğunu daha iyi anlıyorum. Ben okuldayken yukarıda bahsettiğim Çelik Öğretmenim, tüm arkadaşlarımla birlikte bana da saçlarımı kestirmemi söylemiş ve bizleri erken saçlarımızı kestirmek için evlerimize göndermişti. Ben de acele saçımı kestirmek için babamı aramaya koyuldum para almak için. Okuldan eve geldiğimde babamı kahvenin önünde bir kaç arkadaşıyla çay içerken görünce sevinmiştim. Hemen yanına yakınlaşarak, ‘Baba bama para ver, traş olacağım. Öğretmenim saçlarımı kestirmemi söyledi. Babam rahmetli, ‘Oğlum eve git ben de biraz sonra geleceğim veririm’ demişti. Ben yine ısrarla, ‘Ama baba ben traş olmalıyım Öğretmenim dedi’ dedim. Babam yine, 'ğul git geleceğim'dedi. Ben yine ısrar ettim illa ‘para ver’ diye. O zaman babam beni yanına çağırarak ‘Gel vereyim’ dedi. Misafirlerinin yanında benim suratıma okkalı bir tokat vurdu. Bu tokat babamdan yediğim tek tokat oldu anlayamamıştım. Ben ne olduğunu anlayamadan ağlayarak eve anneme şikayete geldim. Annem hıçkırıklarla ağladığımı görünce telaşla ‘ne oldu oğlum? ‘Kim seni dövdü’ dedi. Ben de, ‘babam beni tokatladı’ dedim. Annem, neden yaramazlık mı yaptın? dedi. Hayır, ‘Öğretmenim saçlarımı kestirmemi istemişti. Ben de saçlarımı kestirmek için babamdan para istedim. Sonra veririm” dedi. Ben de ısrar edince ‘tokat vurdu anlayamadım’ deyince annem anlamış olacak ki, beni teselli ederek, “tamam ben babandan konuşurum” demiş beni sakinleştirerek,bana traş olmam için para verdi. Bende gittim traş oldum. Akşam eve geleceğim zaman ise korkuyordum. Babam bana yine kızacak diye. Traş okup eve geldiğimde babamı gördüm. Onun o mahçup ve mahsun halini ben ilk defa görmüştüm. Zira beni, çok severdi hep yanında çalışmıştım. Babamın yanına korkarak geldim. Babam, “oğul gel hele” dedi Gözleri dolu, şefkatli ellerini başıma çekerek, ‘bak oğlum sana o tokatı ben mecburluktan vurmak durumunda kaldım. Sen beni anlayamadın. Benim üzerimde çok az para vardı. Misafirlerime çay ısmarlamıştım. O paraları sana verseydim çayları ödeyemeyecektim. Dostlarımın yanında mahçup olacaktım. Sende beni zora soktun mecburluktan vurdum. Oğul özür dilerim. Al san 5 lira, şimdi beni anladın mı" dedi. Bizleri uzaktan izleyen anneminde gözlerinden yaşların süzüldüğünü gördüm. Bu tokat sonrası hayatta 'yokluğun’da olabileceği duygusu yüreğime ve hücrelerime lime lime dokunmuştu. O günden beri ‘varlıkla’, ‘yokluğu’ en iyi anlayan birisi olarak bu olay yaşamımda bana moral destek olmuş zorluk ve yoklukları bu duyguyla aşmıştım. Bu olayı babam öğretmenime bir sohbet esnasında anlatmıştı. Çelik öğretmenim bu olayı diğer öğrenci arkadaşlarımıza da örnek olsun diye sınıfta anlatmıştı. İlk Aile öğretmenlerim olan rahmetli babamı ve annemi rahmetle yad ederken, Sevgili hocamı da bir kez daha saygıyla selamlıyorum Geleceğimize ışık olan meşaleleri tutuşturan sevgili öğretmenlerim iyiki varsınız. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsında hepinizi saygıyla selamlıyor, öğretmenler gününüzü tebrik ediyorum... Saygılarımla..... www.belcikahaber.be