İSVİÇRENİN İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ AYIBI

     İsviçre Hükümeti’nin cami  minarelerini, referanduma götürer

     İsviçre Hükümeti’nin cami  minarelerini, referanduma götürerek, buna yasak getirmesini sağlaması içinde yaşadığımız 21.yüzyılın evrensel değerleri olan, insan haklarıyla ve insanların en temel özgürlüklerinden olan inanç ve ibadet özgürlüğüyle asla bağdaşmamaktadır.

     Bu referandum başlı başına insan haklarının evrensel geçerliliğinin ihlali anlamına gelmektedir.

     Bu karar; İsviçre’de farklı kökenden, farklı ırklardan ve farklı din ve kültürlerden insanların bir arada yaşayabilecekleri inancına gölge düşürdüğü gibi dinler arası hoşgörü ve saygıya da büyük zarar verebilecek niteliktedir.

     Bu durum, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve çağdaş hukuk normlarına büyük bir aykırılık oluşturmaktadır.

     Çünkü  din ve vicdan özgürlüğü temel insan haklarının başında gelmektedir.

     Temel insan haklarının iptali veya ihlali, referandum konusu yapılamayacağı gibi  herhangi bir ülke ya da ulus tarafından  sınırlandırılması veya yasaklanması da asla kabul edilemez  ve hoş görülemez bir durumdur.

      Bu referandum aynı zamanda tüm insanlığın ve özellikle de insan haklarını dillerinden düşürmeyen Batılı ulusların sık sık övünerek dile getirdiği temel hak ve özgürlükler düzeyinden geri gitme arzusunun çok talihsiz bir örneği olmuştur.

       İsviçre’de yaşayan, Müslümanların ibadet etme mekanlarının, bir referandum konusu yapılması bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz dinler, kültürler ve medeniyetler arasındaki sağlıklı bir diyalog, uzlaşma ve barış zeminine de büyük bir darbe niteliği taşımaktadır.

       Ancak gerek İsviçre halkının yüzde kırk üçlük bir bölümünün bu karara ret oyu vermesi  gerekse çok sayıda ülkenin bu karara tepki göstermesi teselli

edici olmuştur.

        Bu talihsiz karardan bir an önce dönülmemesi, İsviçre’nin uluslar arası toplumdaki itibarını ayaklar altına alacak ve ileride meydana gelebilecek, muhtemel benzer olaylarda da kötü bir şekilde baş sorumlu olarak yad edilmesine neden olacaktır.

       Müslümanlara ve temel insan hak ve özgürlüklerine aykırılık teşkil eden,

İsviçre halkı ve İsviçre Hükümetinin bir ayıbı olan bu talihsiz referandum kararını uygar dünyanın vicdanı mutlaka yargılayacak ve bu kararı alanları da gelecekte tarih sayfaları çok kötü yad edecektir.

         O nedenle talihsiz, ötekileştiren, medeniyetler ve dinler arasında düşmanlık tohumlarını eken, çağdışı dışı bu kararı şiddetle kınıyor, bu

talihsiz karardan bir an önce dönülmesini talep ediyoruz. 
 
 

Doç.Dr. Famil ŞAMİLOĞLU

Aksaray Üniversitesi İİBF