CHP UŞAK MILETVEKİLİ COŞKUNOĞLU BADD'IN KONUĞUYDU

Belçika’nın başkenti Brüksel’de geçtiğimiz haftasonu, CHP PM Üyesi ve Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, “CHP ve Önümüzdeki Dönem Türkiye Siyasetine Bakış” başlıklı bir panelde konuşmacı olarak yer aldı.

Belçika’nın başkenti Brüksel’de geçtiğimiz haftasonu, CHP PM Üyesi ve Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, “CHP ve Önümüzdeki Dönem Türkiye Siyasetine Bakış” başlıklı bir panelde konuşmacı olarak yer aldı. CHP AB Temsilcisi Kader Sevinç, Eğitim Müşaviri Saliha Eker, Federal Milletvekili adayı Yalçın Bulduk, Schaerbeek Belediye Meclis Üyesi Halis Kökten, BADD Başkanı Ümit Ağca, BADD Kadın Kolu Başkanı Döne Sönmez, Türk Kadınlar Birliği Başkanı Leyla Teker, Av. Fikriye Güzel, Tiyatro sanatçısı Ali Rıza Soydan, Beringen Müzik Kulüp Başkanı İsmail Erdoğdu, Belçika Haber Halkla İlişkiler Müdüresi Zerrin Aydın'ında hazır bulunduğu konferansta CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Belçika Atatürkçü Düşünce Derneği (BADD) tarafından düzenlenen söyleşinin öncesinde, başkent Brüksel’de Türk vatandaşlarının yaşadığı Schaerbeek’te Erenler Derneği Başkanı Hüseyin Şahbaz ve dernek üyeleri tarafından ağırlanarak yurttaşların sorularını yanıtladı.
 
Burada, Cumhuriyet kazanımlarının teker teker kaybedildiği vurgusunu yapan Coşkunoğlu, “CHP’nin oylarını hızla artırdığı bir dönemde; küslüklerin, dargınlıkların değil, birlikte hareket edebilmenin yollarını aramalıyız” dedi. Önümüzdeki seçimlerde tek başına iktidara gelmek istediklerini, hükümetin bilinçli olarak Atatürk’ün Milletyetçilik ilkesinin içini boşaltıp, ümmete doğru kitleleri sürüklediğini altını çizdi. Hükümetin uyguladığı tarım politikalarını da eleştiren Osman Coşkunoğlu; vatandaşlarda gelen bedelli askerlik uygulaması, elçiliklerde yaşanan sorunlar, T.C uyruklu olduğu halde oy kullanamamaktan duyulan rahatsızlıklarla ilgili sorulara cevap verdi.
 
Ziyaret sonrası CHP Avrupa Birliği Temsilcisi Kader Sevinç ile Belçika Atatürkçü Düşünce Derneği’ne geçen 22. dönem CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu burada da yoğun bir ilgiyle karşılandı. 
 
“CUMHURİYET’İN BÜTÜN KURUMLARI ELE GEÇİRİLMİŞ DURUMDA” 
 
Belçika Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Erol Ağca’nın açış konuşmasının ardından başlayan panel, oldukça sıcak bir hava içinde gerçekleşti. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iki temel niteliği olduğunu; bunların “Cumhuriyet” ve “Devlet”i kuran parti olduğunu dile getiren  Osman Coşkunoğlu, “CHP, Atatürk’ün ‘yaptığım en iyi iki şeyden biridir’ dediği partidir. Diğeri de cumhuriyetin kendisidir zaten. Dolayısıyla, Kemalizmin, cumhuriyetin ve devletin  bir şekilde sorumluluğunu ve koruma görevini üstlenmiş partidir. Bir diğer boyutu da evrensel sosyal demokrat değerleri benimsemiş bir parti olmasıdır. Bu iki unsur zaman zaman biri diğerinin üzerine çıkabiliyor. 2002’den sonra cumhuriyetimiz  adım adım bir saldırı ve kuşatma altında. Cumhuriyetin bütün kurumları –bir tek yargı kaldı- işgal altına alındı. Hatta ele geçirilmiş durumdalar” dedi.
 
“CHP’NİN İLKELERİNDE HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK YOK”
Atatük’ün bıraktığı “cumhuriyeti ve devleti koruma” görevlerinin ağır bastığını; bu yüzden zaman zaman “tutucu bir parti” konumuna geldiklerini dile getiren Osman Coşkunoğlu, “Var olanı muhafaza etmek zorundaydık ve ileriye götürmek. Fakat bu mücadele şu anda Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığıyla laikliği sadece laikliği bir yaşam tarzı olarak, bir düşünce tarzı olarak, cumhuriyeti bir yönetim tarzı olarak, Atatürkçülüğü genel bir ilkeler manzumesi olarak anmanın ötesinde: Cumhuriyeti, Atatürkçülüğü, laikliği  halkımızla buluşturmak, halkımızın güncel ihtiyaçlarıyla ilişkilendirme gayretiyle başladı. Bu bir nevi tarz değişikliğidir, ilkelerde herhangi bir değişiklik yok. Sayın Kılıçdaroğlu laiklik konusuna hiç değinmemiştir. Kurultaykonuşması dikkatinizi çekmiştir. Bu laiklikten ödün vereceğimiz anlamında değil -kesinlikle öyle birşey sözkonusu bile değil, olamaz-; fakat o konuda farklı bir tarz ortaya koymaya karar verdik. Laiklik ve Atatürkçülük bir yaşam tarzı, bir düşünce yapısı olarak Kemalizm’de önemli bir yeri vardır, doğru... Ancak bunun ötesinde, ‘din perdesi altında’ yoksulu bir yandan sömürürken, öte yandan kendileri hem “vur- kaç” ile hem başka yollardan “sefahat hayatı” yaşayanları ifşa ederek halkımıza ‘İşte din perdesi altında bunlar yapılıyor’ diyerek, halkımızın ekonomisiyle tamamen çelişkili –kendi düzenlerini yaratmış olanları- ifşa eden bir yaklaşım. Kurultay sonrası ortaya çıkan genel manzara budur” şeklinde konuştu. 
 
“HALKIMIZ, ‘BİZ KEMAL KILIÇDAROĞLU’NU GENEL BAŞKAN OLARAK GÖRMEK İSTİYORUZ’ DEDİ”
Bir zamanlar ortaçağ düzeninde cennetin anahtarlarının satıldığını anımsatan CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, ‘din perdesi altında sınıfsal çıkarların’ öne çıktığı bu dönemin gene halk tarafından –reformlarla- bitirildiğinin altını çizdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu yeni yaklaşımının Türkiye’de büyük bir heyecan yarattığını vurgulayan Coşkunoğlu şöyle devam etti: “ Ne söylediğinden çok, nasıl söylediği çok önemli. Bu algı ve inanç çok önem taşıyor. İşte halkın yakıştırmasıyla ‘Gandi Kemal’ olarak böyle bir sempati yarattı. Son kurultaydan önce CHP yükselişteydi. Deniz Baykal yükselişteydi. Baykal’ı hiç sevmeyenlerin dahi ‘Tarihe altın harflerle yazılacak hale geldi’ dediği noktadaydı. CHP ve Baykal, bütün kamuoyu yoklamalarında yükselişteydi. Tam o sırada bu çirkin komplo yapıldı! Rastlantı mı? Değil tabii… Deniz Baykal gibi güçlü bir liderin bir anda boşalttığı o makam için bir kaos oluşması beklentisiyle bu çirkin komplo hazırlandı. Ve ardında halkımız ‘Biz CHP Genel Başkınlığı’nda Kemal Kılıçdardaroğlu’nu görmek istiyoruz’ dedi ve aday gösterdi. Ve CHP Kurultayı Genel Başkanı’nı seçmedi; halkın göstermiş olduğu adayı oy birliğiyle onayladı. İstanbul’dan Ankara’ya Genel Başkanlık isteğiyle ‘Boing’lerin (!) indiği o geceye kadar Sayın Kılıçdaroğlu’hayır aday olmayacağım’ diyordu. Halkın baskısına daha fazla direnemedi ve yine halkın isteği doğrultusunda aday oldu.” 
 
“YÜKSELEN ÇITA VE BEKLENTİLERİN HAKKINI VERMEK GİBİ, ÇOK ‘AĞIR’ BİR SORUMLULUK TAŞIYORUZ”
Türk halkında böyle bir talebin çıkmış olmasının çok önemli olduğunu söyleyen CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu: 1980 darbesi bahane edilerek belli bir kesimin dışında insanların seslerini yükseltemediğine gönderme yaparak, bunun CHP’nin son kurultayı ile yerle bir edildiğine vurgu yaptı. Halkın günlük yaşamını etkileyecek değerlerin hızla yitirildiği bir dönemde, vatandaşın böylesi bir heyecan ile yurdun dört bir yanında ‘biz gönüllü olarak çalışmaya hazırız’ mesajları almanın bir sosyal demokrat siyasetçinin yaşayacağı en büyük heyecan olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Bu havanın bir başka tehlikesi de var. Yükselen çıta ve beklentilerin hakkını vermek gibi çok ağır bir sorumluluk da taşıyoruz. Önümüzde, ‘kırılma noktası olan’ bir yıl bizi bekliyor. İlki referandum. Anayasa Mahkemesi bozabilir ama referandum bu anlamda önemini yitirmiyor. Ancak halkımızın bu konudaki tepkisi ne olacak sorusu can alıcı nokta. Halkımız çok ciddi bir şekilde ‘elit olarak gördüğü bir takım kişi ve kurumların, kendi halkımızın üstünde bir tavır aldığı algısına’ şiddetle tepki gösteriyor. Bunu AKP çok başarılı olarak yaptı ve ‘Millî iradenin üstünde bir bir güç’ dedi, Anayasa Mahkemesi için. O millî irade dediği; TBMM’de Başbakan konuşurken orada biraz gürültü oldu bunun üzerine TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e dönüp, ‘Bunları – milletvekillerini kastederek- sen mi susturacaksın, ben mi susturayım’ dedi. Ondan sonra çıkıyor diyor; ‘millî irâde’... İşte bunu bizim çıkıp halkımıza anlatmamız gerekir. Eğer Anayasa Mahkemesi o iki maddeyi iptal etmez ise halkımızın önüne çıkıp o iki maddenin yanlış olduğunu anlatmak bir başka zor. Yani her şekilde Anayasa Mahkemesi bozsa da, bozmasa da önümüzde çok sıcak yoğun, zor bir yaz var.”
 
“ATATÜRK’ÜN ULUSLARARASI DÜŞMANLARI VAR”
 
 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Güneydoğu’da mayınlı arazilerin temizlenmesi ihalesini İsrail’e vermek istediğini iddia eden Avrupa Birliği Karma Parlementosu Uyum Komisyonu Üyesi ve CHP PM Üyesi Osman Coşkunoğlu; 1939’da Hitler’e Nobel Barış ödülü verme kampanyası başlatıldığını, böylesi korkunç işler yapmış olan liderin beyazın üzerine yalan söylediklerini iddia etti. Başbakan Erdoğan’ın çirkin komplonun öncesinde seçimi gördüğünü ve Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra bunun netlik kazandığının altını çizen Coşkunoğlu, başbakanın seçime gitmemek için her türlü çılgınlığı  yapacağını söyledi. Bunu engellemek için disiplinli bir örgütlenmenin yapılmasına atıfta bulunarak: “Tamam çuvaldızı cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarına batıralım. Ama bu işin bir de uluslararası komplosu var. Atatürk’ün uluslararası düşmanları var. İlginçtir, ABD’deki 11 Eylül saldırısından sonra bir ara Atatürk birden hakkında yazılmaya başlayan kişi oldu. Çünkü baktılar nüfusunun çoğunluğunun İslam olan ülkelere, bunlar içinde bir tek terör olaylarına girmeyen Türkiye vardı. Niye? Çünkü Atatürk vardı... Önceleri iyi şeyler yazarlardı, Atatürk hakkında, sonra  ‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ sözünü keşfettiler. Sonra da sevmemeye başladılar ‘O’nu” şeklinde konuştu. 
 
Geç saatlere kadar süren “CHP ve Önümüzdeki Dönem Türkiye Siyasetine Bakış” başlıklı panel, katılımcıların soru ve çözüm önerileriyle son buldu.

HABER: Atakan ÖZDEMİR
FOTOĞRAF: Celil GÜNDOĞDU