Çok nadir hastalıklardan olan ve Tıp’ta ‘Dalak Büyümesi’ olarak adlandırılan hastalığa yakalanan genç kız (23) Şeyma Yeşilada’nın feryadına kulak verilmeli.
Çok nadir hastalıklardan olan ve Tıp’ta ‘Dalak Büyümesi’ olarak adlandırılan hastalığa yakalanan genç kız (23) Şeyma Yeşilada’nın feryadına kulak verilmeli.
Aslen Bingöl’lü olan ve Anvers’te yaşayan Şeyma Yeşilada, hastalığından duyduğu acıları anlatarak, “tüm olumsuzluklara rağmen bir diploma alarak iş sahibi olmayı arzulamaktayım” dedi.
Genel Yayın Yönetmenimiz Celil Gündoğdu’ya rahatsızlığını ve hayallerini anlatan genç kız Yeşilada şunları açıkladı. “Ben aslen Bingöl’den Belçika’ya gelen bir ailenin kızıyım. Aile birleşimi nedeniyle Belçika’ya 5 yaşında gelmişim. Belçika’da Lise’ye kadar okudum, ancak rahatsızlığımdan kaynaklanan gördüğüm tedaviler neticesi okulu yarıda bırakmak durumunda kaldım. Bu durum beni çok üzdü. Küçük yaşlardan beri yakalandığım ‘Dalak büyümesi’ rahatsızlığım nedeniyle hayatım karardı adeta. Bir taraftan dalağım büyürken, diğer taraftanda kanım yağ üretemiyor. Bu nedenle tedavi görüyorum. Bizim ailede benim rahatsızlığımı yaşıyan 12 yaşında Rozan bir kız kardeşim daha var. Onunla birlikte tedavilerimiz devam ediyor. Tedavi gördüğüm hastalığım için çare yok diyorlar. Ben ve kardeşim bu ilaçlari kullanıyoruz. Bu ilaçların birinin değeri 20 bin euro. İkimizin ilaçlarının toplam bedeli 40 bin euro’dur. Kendi imkanlarımızla bunları zaten alamazdık. Devlet tedavi masraflarımızı karşılıyor. Buradan bizlerle yakından ilgilenen Doktorum Profesör ve devlet yetkililerine teşekkür ediyorum. Hastahanelerde zaman zaman ayrımcı düşünceye sahip insanlarla karşılaşmakla beraber, Doktorlarımdan çok memnunum” dedi.
Genç kız Şeyma Yeşilada duygulu konuşmasında hastalığı ve hayalleri ile ilgili olarak da şunları anlattı: “Kullandığımız ilaçlar hücrelerime zarar veriyor. Bu ilaçları 6 yaşımdan beri kullanıyorum. İlaçların yan etjkisiyle zaman zaman bilincimde saniyelik kayıplar olmakta. Bazı olayları bu genç yaşımda hatırlamakta zorlanıyorum. Ailemden şu anda ayrı yaşıyorum. İşsizlikten alıyorum. İngiltere’ye gidip orada da kontrol olduk. Biz 3’ü kız 4 kardeşiz. En büyük arzum okumaya devam edip iyi bir diploma alarak, bir iş sahibi olmak istiyorum. Bu konuda yetkililerden yardım bekliyorum. Akıllı ve çalışkanım. Rahatsızlığım okumama engel değil. Ancak tedavilerim nedeniyle okula devam edemiyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum. Ben ülkemi ve Belçika’yı seviyorum. Hem Türk hem de Belçika vatandaşıyım. En büyük arzum bir meslek veya iş sahibi olmaktır. Okulu çok seviyorum akranlarım gibi yüksek okul okumak hep hayalim oldu. Bu halimle bile sekreterlik, hosteslik gibi işler yapabilirim. Bir iş sahibi olmamın psikolojime iyi katkıda bulunacağını düşünüyorum. İşsizlikten 700 euro alıyorum bunun 500’ünü kiraya ve diğer ek masraflara veriyorum. Belçika bana hasta gözüyle bakıyor. Doğrudur dalağım büyüyor ancak beynim çok güzel çalışıyor. Belçika’da hastalığım tanınmıyor. Hastalığımın tanınması için Brüksel’de bir Doktorlar heyetinin hastalığımı onaylaması gerekiyor. Bu konuda bir ilerleme sağlanamadı. Bu nedenle yetkililerden bana yardımcı olmalarını ve bir iş imkanı sağlamalarını rica ediyorum. Sayın Bakanımız Emir Kır bey’den, Senatörümüz Güler Turan hanımdan bizimle ilgilenmelerini ve kendileriyle görüşme isteğimi sizin aracılığınızla ifade etmek istiyorum. Bu sesime kulak verecek olanlara şimdiden teşekkür ediyorum” dedi.