Geçtiğimiz Pazar günü Brüksel Ulu Camii Derneği Toplantı salonunda "Türkçe ve Türk Kültürü Eğitiminin Önemi-Karşılaşılan Problemler ve Çözüm Önerileri", adlı bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Aileler, gençler ve çocuklar toplantının kendileri için çok yararlı geçtiğini söylediler.
Geçtiğimiz Pazar günü Brüksel Ulu Camii Derneği Toplantı salonunda "Türkçe ve Türk Kültürü Eğitiminin Önemi-Karşılaşılan Problemler ve Çözüm Önerileri", adlı bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Aileler, gençler ve çocuklar toplantının kendileri için çok yararlı geçtiğini söylediler.
Diyanete bağlı Ulu Camide yapılan toplantıya İmam Hüseyin Buroğlu ev sahipliği yaptı. Eğitim Müşaviri Saliha Eker, Psikolojik Danışman Gülhan Yılan konuşmacı olarak katıldılar.
Toplantıyı Veliler ve öğrencilerle beraber Türkçe ve Türk Kültürü Öğretmeni Emine Bozdemir ve Serpil Çiçek Aygün (Türkçe öğretmeni ve Eğitim Müşavirliği Koordinatörü)'de katıldı.
KIRIK TÜRKÇE’YE HAYIR , AKADEMİK TÜRKÇE’YE EVET DİYELİM ,ZENGİN
DİL HAZİNEMİZE SAHİP ÇIKALIM…
Eğitim Müşaviri Saliha Eker, konuşmasında: "Dünyada konuşulmakta olan 118 devlet dilinden birisidir Türkçe. Dünyada en yaygın kullanılan diller Çince, Hintçe, İspanyolca, İngilizce, Fransızca ve Türkçe’dir.
Bir insanın duygu ve düşüncelerini başkalarına en güzel bir biçimde aktardığı dil ana dilidir. Ana dilini bilmeyen bir kimse, yabancı dilleri de tam anlamıyla öğrenemez. Dil kültürün aynasıdır. Ana dilini yeterince bilmeyen bir kimsede kültürel kimlik sorunları başlar. Kültürün ve iletişimin ana malzemesi dildir. İletişimsizlik insanı yalnızlığa iter. Gelişmiş ülkelerde ana dili öğretimine çok önem verilir. Çünkü ana dili ve kişilik gelişimi arasında çok büyük bir ilişki vardır. Dil, düşünceden soyutlanamadığı için dil öğretimi demek, düşünce öğretimi demektir. Düşünce yapımız ve tarzımız, kişiliğimizin temelini oluşturur. Ana dili gelişimi için okumanın sevdirilmesi, nitelikli bireyler yetiştirilmesi gerekmektedir.
Anadilimiz Türkçenin güzelliklerini kendi kuralları içerisinde konuşabildiğimiz sürece görebiliriz. Konuştuğumuz dile saygı gösterelim onun bozulmasına, kirlenmesine izin vermeyelim. Çünkü dilimiz büyük bir hazinedir. Bu güzel hazinemize sahip çıkalım. Türkçeyi Türkçe gibi Fransızcayı da Fransızca gibi konuşalım. Konuştuğumuz dil ile ancak o ülkenin kültürünü öğrenip yaşayabiliriz.
Anadili Türkçe olan bir çocuğun, Fransızca bir kelimenin Türkçesini bilmemesi özür kabul edilemeyeceği gibi konuşurken ve yazarken Türkçe karşılığı olan kelimenin yerine yabancı kelimeleri kullanmakta ısrarlı olması da hoş karşılanmayacaktır. İleriki yıllarda aile birliğini bozulmasına kadar gidecek dede- torun- abi- kardeş birbirini anlayamayacaktır.
Çocuklarımızın kendi dillerini iyi bilmemeleri özür kabul etmeyen ve affedilemeyen bir yanlışlıktır. Bu yanlışlığın sorumlusu da çocuklarımız değildir. Bu konuda hepimiz üzerimize düşen sorumluluğu almak zorundayız. Aileler, Türkçe öğretmenleri ile iletişimlerini güçlendirmeli ve çocukların eğitimiyle yakından ilgilenmelidirler. Ana dilini iyi öğrenen çocuğun temeli sağlam olur yeni dili daha kolay öğrenir. Çünkü hafızasında karşılığı olan bir kelime mevcuttur.Türkçe ve Fransızca’yı aynı anda öğrenebilmeleri çok kolaydır. Çocuklar erken yaşlarda 4-5 dil öğrenebilme kapasitesine sahiptir. Belçika’daki çocuklarımız çok şanslılar birkaç dil konuşuyor olmaları akranlarının önüne geçecek ileride ekonomik olarak onlara çok büyük referans olacaktır. Yeter ki tüm dilleri kurallarına göre öğrensinler, resmi yerlerde yazı dili konuşma dilinden daha etkili olacağını unutmayalım, sözlü ifade için Türkçemizin gelişmesi elbette kitap okumaya bağılıdır. Okuma –yazma-dinleme- anlama birbirini tamamlayan kavramlardır. Bir tanesi eksik olursa o dilde eksiğiniz var demektir. "Anne çocuk elele haydi kütüphaneye" projesini anne ve çocuklar için yaptık. Bu projeyi hepinizin desteklemesini istiyoruz" dedi.
Psikolojik Danışman Gülhan Yılan ise, yaptığı konuşmasında Veli öğrenci ilişkilerini psikolojik olarak değerlendirerek, "Ailelerin velilerin çocuklarıyla yakından, samimi bir şekilde ilgilenerek, onları anlamaları gerektiğini" vurgulayarak, "Velilerin eğitim konusunda hem kendilerini hem de çocuklarını eğitmeleri ve yönlendirmeleri gerekir" dedi.
Aileler bilgilendirme toplantısının faydalı olduğunu bu tür toplantıların sık aralıklarla yapılması gerektiğini vurguladılar.