Kendimizi rekor kırmaktan dolayı tebrik edebilirz.
Kendimizi rekor kırmaktan dolayı tebrik edebilirz.
Bugün hükümetsiz 249.ncu günümüze girerken Irak devleti elinde olan dünyanın en uzun hükümetsiz kalma rekorunu kırmış bulunuyoruz.
13 haziran 2010 seçimlerinin Belçikada bir ilke imza atmış oldugunu hepimiz hatırlarız. Wallon bölgesinde solcu sosyalist parti seçimleri kazanrıken , flaman bölgesinde ise sagcı flaman parti NVA galibiyetini ilan etmişti. Tampon bölge olarak kurulan Belçika'da son seçimelere kadar hiç bu kadar kutuplaşma yaşanmamıştı.
İlk dönemlerde iki büyük partinin lideri Eli Di Rupo ve Bart De Wever sık sık biraraya gelerek, hükümeti kuracaklarını düşünürlerken şimdi bu konuda ne kadar yanıldıklarını teyid eder hale gelmişlerdir.
Genelde çok pasif bir görevi olan Belçika Kralının çalışmaktan yorgun ve bitkin düştüğüde gelen haberler arasında yer almakta. Ara bulucu, kara bulucu, formasyon, informasyon derken verilebilecek ünvanlar gibi görevlendirlecek isimlerde kalmamış durumda.
Siyasetin asıl görevinin sorumluluk almak olduğu malesef unutulmuş durumda. Seçimleri kazanmak bir meziyetse devlet adamı, yönetici olmakta o kadar önemli bir görevdir.
Bu işin üstesinden gelemiyeceklerin bu görevi üstlenmekte ısrarcı olmamaları gerekmektedir
Dünya çapında yaşanan krizden hayli nasibini almış , 60 bin insan işinden olmuş, binlerce işyeri kapanmış ve içinde bulunduğumuzı siyasi krizin etkisiylede ülke uluslararası arenada inandırıcılığını kaybetmiş durumda.
Yaşanan bu olumsuzluklar dışardan ülkeye gelen yatırımlar asgariye indirmiştir.
Bugune kadar görevlendirilen şucu bucu ların arasında spa lı Johan van de Lanotte (eski başbakan yardımcısı) kadar hiçbir lider olumlu sonuca yaklaşmamıştı.
100 günlük çalismalarının sonucu Vande Lanotte ülkeyi bölmeden gereken reformları yapacak anlaşma taslagını hükümet kurma girişimlerinde bulunan diger partilere sunmuş ancak sag partiler oy kaybetme kaygısıyla bu programı geri çevirmişlerdir.
Yönetime aday olan kişiler şahsi ve siyasi çıkarlarını bir kenara koyarak bir devlet adamı ruhuyla ülkeyi belirsizlikten çıkarmadıkça o ülkenin sonunu nereye varacagı belli değildir.
Burada büyük bir devlet adamı olan Türkiye cumhuriyetinin ilk başbakanı sayin Ismet Inönünün şu sözleri belleklerimizde cereyan etmekte : “Bir memlekette namus erbabı kişiler, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memleket için kurtuluş yoktur!” ...
Avrupa kotalarına göre istihdamda geri kalan belçika, yatırımların durdugu ülke.
Dört çocuktan biri fukaralık sınırının altında yaşayan ailelerde doğuyor ve sosyal sigorta sistemi ciddi bir baskı altında olup, gelecek kuşakların emeklilikleri tehlikede.
Hal böyleyken bende burdan sorumluları görevlerini cesurca yapmaya, hükümeti kurup sosyo ekonomik beklentilere cevap vermeye çagırıyorum. Malesef bu durum sürdügü müddetçe ileri bakmamız çok zor.
Tekrar bütün Belçikalıları kırdıkları rekordan dolayı tebrik eder, nice hükümetler dilerim.
Saygılarımla
Güler Turan
Senatör
Flaman parlementosu Milletvekili