Diyarbakır'da çatışma: 13 şehit

Diyarbakır'ın Silvan ve Kulp ilçeleri arasında öğle saatlerinde arama yapan askerler pusuya düşürüldü; 3'ü uzman erbaş, 10'u er olmak üzere 13 asker şehit oldu. 2'si ağır 7 askerin yaralandığı çatışmada 5 PKK'lı öldürüldü.

Geçen cumartesi günü kaçırılan 2 asker ve 1 sağlık görevlisinin kurtarılması için başlatılan operasyon kapsamında, Silvan İlçesi'nin Dolapdere ve  Kulp İlçesi'nin Küplü köyleri arasında arama tarama faaliyetinde bulunan Silvan Komando Taburu timleri pusuya düşürüldü.

Askerlerin öğle yemeği için mola verdikleri sırada birkaç noktadan saldırıya geçen kalabalık terörist grubunun ağır silahlarla açtığı ilk ateşle 3 uzman erbaş ve 10 er şehit düştü. 2'si ağır 7 asker de yaralandı.

Timde bulunan askerlerin karşılık vermesiyle çıkan çatışmada 5 terörist ölü ele geçirildi.

Teröristler yangın çıkararak kaçmaya çalışırken, bölgeye Diyarbakır başta olmak çevreden takviye birlikler gönderilerek büyük bir operasyon başlatıldı. Helikopterlerin hava desteği verdiği operasyon devam ediyor.

Teröristlerin saldırısında yaralanan 7 asker, helikopterle Diyarbakır Asker Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Hain saldırıya çok sert tepkiler

13 askerin şehit olduğu 7 askerin ise yaralandığı saldırıya çok sert tepkiler geldi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "artık herkesin safını iyi belirlemesi lazım. Ya demokrasiden yana olacağız ya da bu türlü kan ve kin kusanlarla beraber olacağız" dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Diyarbakır'daki terör saldırısına ilişkin olarak, "Bir taraftan demokrasi, bir taraftan barış ve özgürlük ama öbür tarafta da kan, kin ve vahşet... Artık herkesin safını iyi belirlemesi lazım. Ya demokrasiden yana olacağız ya da bu türlü kan ve kin kusanlarla beraber olacağız" dedi.

Çiçek, TBMM'de gazetecilerin soruları üzerine, Diyarbakır'da 13 askerin şehit olmasıyla sonuçlanan terör saldırısını değerlendirdi.

"Böyle vahşi bir olayı, bugün bu vesileyle öğrenmiş olduk" diyen Çiçek, Türkiye'nin bir terör belası bulunduğunu söyledi. Cemil Çiçek, "Bir taraftan demokrasi, bir taraftan barış ve özgürlük ama öbür tarafta da kan, kin ve vahşet... Artık herkesin safını iyi belirlemesi lazım. Ya demokrasiden yana olacağız ya da bu türlü kan ve kin kusanlarla beraber olacağız" diye konuştu.

Şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileğinde bulunan Çiçek, şöyle devam etti: "Milletimizin, hepimizin başı sağolsun. Temenni ederim ki bu son üzücü olay olsun ama maalesef Türkiye geliştikçe, büyüdükçe, bölgesinde söz sahibi oldukça bundan rahatsız olanlar var. Bu rahatsız olanların kullandığı en uygun enstrüman da terör örgütüdür. Hep ifade ettim ki bu terör örgütü, hiçbir zaman Kürt vatandaşlarımızı o bölgenin insanlarını temsil etmiyor. Bunlar uluslararası güçlerin menfaatine hizmet eden, onun için kan döken, kin kusan, bir vahşet örgütü. Bunu artık hepimizin, herkesin çok daha iyi anlaması lazım. Herkesin de safını bu manada çok daha iyi netleştirmesi gerekiyor. Zannediyorum bu konu ile ilgili çok yönlü değerlendirme yapılıyor, yapılacak."

Çiçek, bir gazetecinin, "Bugün
BDP'liler ile görüşme vardı. Bir uzlaşma sağlanamadı ama yemin edilebilir gibi mesajlar da veriliyordu" sözleri üzerine, "Herkesin olup bitenlerden ders çıkarması ve nasıl kullanıldığını herkesin çok iyi anlaması lazım. Bu gelişmelerden hiç kimse fayda umamaz. Bu gelişmelerden bu topraklarda yaşayan 74 milyon insanın menfaati olamaz" şeklinde konuştu.

Bu tip eylemlerin başkasının menfaatine hizmet ettiğini vurgulayan Çiçek, "İnşallah aklına başına almayanlar varsa o manada bu son üzücü olay herkesin aklına başına getirir ve safını tercih eder. Ya demokrasiden yana haktan hukuktan yana olacak ya da kan ve kin kusan tarafta olacak" dedi.

Kılıçdaroğlu: "AKP kimlerle konuştu?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
yayımladığı mesajda Diyarbakır'da meydana gelen terör saldırısında şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, aileleriyle ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'e başsağlığı diledi.

Olayı büyük bir üzüntüyle öğrendiğini belirten Kılıçdaroğlu, mesajında şunları kaydetti: "Özellikle belirtmek istiyorum ki, terör bir insanlık suçudur. Terörle bir yere varılamayacağı, herhangi bir sonuç alınamayacağı çağdaş dünyanın kabul ettiği bir gerçektir. Bu süreçte önemli olan
AKP Hükümeti'nin terörle mücadele konusunda ne yaptığı, hangi adımları attığıdır. Israrla belirttiğimiz gibi, başta anamuhalefet olmak üzere milli iradenin tecelligahı TBMM ve kamuoyu AKP'nin kimlerle neleri konuştuğunu, neyin pazarlığının yapıldığını bilmemektedir. Hükümet zaman geçirmeden terörle mücadele konusunda ne yaptığını, ne yapmak istediğini açıklıkla ortaya koymalı ve kamuoyunu bilgilendirmelidir. Terörü ve bugün hepimizi derinden üzen terörist saldırıyı şiddetle kınarken, şehitlerimize rahmet, ailelerine ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'in şahsında Türk Silahlı Kuvvetlerine başsağlığı, yaralı askerlerimize de acil şifalar dilerim."

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Diyarbakır'daki terör saldırısına ilişkin "Asıl hedef taşeron terör örgütü eliyle milletimiz arasında kin ve nefret tohumları oluşturmak, bu yolla kardeşlik ortamını sabote etmek ve ülkemizi istikrarsızlığa sürüklemektir. Ancak bu alçakça planları yapanlar ve onların tetikçiliğine soyunanlar şunu bilmelidir ki, hiçbir zaman bu hedeflerine ulaşamayacaklardır" açıklamasında bulundu.

DSP Genel Başkanı Masum Türker, yayımladığı başsağlığı mesajında, "Son günlerde siyasette yaşanan gerginlik terörü azdırmıştır" dedi. Türker, mesajında Diyarbakır'dan gelen şehit haberinin herkesi derinden yaraladığını belirterek saldırıyı kınadı ve şehitlerin ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetlerine, Türk milletine başsağlığı, şehitlere rahmet, yaralı askerlere acil şifalar diledi.

Türker, mesajında şunları kaydetti: "Son günlerde siyasette yaşanan gerginlik terörü azdırmıştır. Siyasi gerginlikler nedeniyle yaşanan yönetim zafiyeti ülkemizi bu noktaya taşımıştır. Terör ile herhangi bir sonucun alınamayacağını terör örgütü de bunlara destek olanlar da teröre göz yumanlar da bilmelidir. Hain terörü tekrar şiddetle kınıyor ve ülkeyi yönetenleri sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz."

Aynı bölgede geçen cumartese gecesi Diyarbakır- Bingöl Karayolu'nu kesen teröristler, astsubay Abdullah Söpçeler, uzman çavuş Zihni Koç ve sağlık teknisyeni Aytekin Turhan Uz silah zoruyla kaçırmıştı.

PKK'nın 1978 yılında kurulduğu Fis Ovası'nda meydana gelen bu olayda kaçırılan 3 görevliyi kurtarmak için bölgede başlatılan operasyonlar da devam ediyor.